Yemen'de esir takasının odağında Husi kadın lider Marş var

Meşru hükümet, onu Yemen ordusunda 25 subayın ölümüne sebep olan patlayıcılarla dolu bir hücreyi yönetmekle suçluyor

Asker Samira, esir takası anlaşmasının bir parçası olarak teslim edildiğinde el sallıyor / Fotoğraf: Independent Arabia

Meşru Yemen hükümeti ile Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) himayesinde Husi milisleri arasında imzalanan esir takası anlaşmasına bir kadın dahil oldu.

Kim olduğu araştırıldığında, dört yıl önce Yemen'in Marib vilayetinde hükümete bağlı güvenlik güçleri tarafından tutuklanan Husi lideri Samira Marş olduğu tespit edildi.


Tanıdık bir isim

Yakalandığı ilk andan itibaren, 30 yaşındaki Marş'ın serbest bırakılması için hızlı bir şekilde çağrıda bulunan Husi milislerinin lideri ve grup yöneticileri tarafından çokça tekrarlandığı için isim tanıdık geliyor. 

Husiler, talepleri reddedilirse Marş'ı kurtarmak için savaş başlatmaya da yemin etti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Alışılmadık bir şekilde, Husi milisler, esirlerinin geri kalanı ve hükümet güvenlik servislerinin elindeki Husi kadın esirler ile birlikte, bir kadın asker karşılığında birden fazla mahkumun serbest bırakılması için anlaşma teklif ettiler.

Teklif, grup liderliği için meselenin önemini gösteriyor ki bu nadiren görülen bir durum.

Bu tutum, Sana Havalimanı'nda yapılan karşılama esnasında açıklandı. Grup yalnızca yakalanan liderleri önemsediği ve gerisini görmezden geldiği için bu alışılmadık bir durum.

Bu nedenle Husi lideri Hüseyin el-İzzi'nin de onun için bir tweet atması şaşırtıcı olmadı. Hüseyin el-İzzi, tweette şu ifadeleri kullandı:

Merhaba sevgili kız kardeşimiz Samira Marş. Bugün insanlar bizim kim olduğumuzun ve kendilerinin kim olduğunun giderek daha fazla farkına varıyor.


İhtiyaç ve patlama

İnsan Hakları Bakanlığı İstişare Kurulu Üyesi ve Yemenli Kadınları Güçlendirme Vakfı Başkanı Zaferan Zayed, Husilerin Marş'ı, İran'da yüksek eğitim ve Sana'daki bir grup Husi lider tarafından patlayıcı cihazların kullanımı, hazırlanması, kurulumu ve patlatılması üzerine eğitim kursları almasından sonra kendi çıkarları için işe aldığını söyledi.

2016 yılında askere alındı ve daha sonra Cevf ilinin başkenti El-Hazm'a gönderildi. Sonra Samira'yı, Ulusal Ordu ve Halk Direnişi'nin araçlarını ve toplantılarını hedef alan bombalama hücresinin ve patlayıcı cihazların yerleştirilmesinin koordinatörü olarak atadılar.


Kadın asker kurbanlar

Zaferan, Marib'teki güvenlik yetkililerinin anlatımına dayanarak, Samira geri döndüğünde, kendisinin ve iki çocuğunun dışlanmış ve fakir görünmek için Cevf'te ücra bir odada yaşadıklarına dair elindekilere güvendiğini belirtti.

Samira kaldığı bu yeri, daha önce Husiler tarafından görevlendirilen diğer üyelerle iş birliği içinde patlayıcı depolamak ve operasyonları planlamak için bir karargah olarak kullandı.

Zaferan, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

Samira Marş, hareketlerinde, patlayıcıları yerleştirme ve kendisi ile birlikte tutuklanan hücre üyeleri arasında bağlantı ve iletişim kurma operasyonlarını gerçekleştirmede toplumun marjinallere olan sempatisinden yararlanıyordu. Tutuklanan bu üyelerin hepsi, kendilerini yönetenin, mali teşvikler ve patlayıcı ekipman sağlayanın ve hedef almaları için zaman ve yeri belirleyenin Samira Marş olduğunu kabul ettiler. Bu, Samira Marş'ın, çok kritik bir Husi unsuru olduğu anlamına geliyor ve böylece onun için Husi liderlerinin sesinin neden bu kadar çok çıktığını açıklıyor.
 


Marş'ın ve tabi olduğu hücrenin gözetlenmesi ve takip edilmesinin ardından onun, 10 memurun ölümüne ve 20 kişinin yaralanmasına yol açan bir dizi operasyonu planlamayı, gerçekleştirmeyi ve denetlemeyi başardığı öğrenildi.

Bu operasyonlar, ordu ekiplerini, bir restoranı ve nakliye araçlarını hedef almak, yolların her iki tarafına patlayıcı cihazlar yerleştirmek ve bunları patlatmak gibi değişik şekillerde yapılıyordu.

Zaferan, açıklamalarına şöyle devam etti:

Güvenlik yetkilileri onu ulusal orduda 25 subay ve askeri öldürmekle suçluyor, ancak Husi hapishanelerinde ölüme mahkum edilen dört gazetecinin serbest bırakılması karşılığında Samira'nın serbest bırakılması talihsiz bir durum.


Esir alınan Husi, 2015'ten beri Husilerin elinde bağımsız bir kadın grubu olarak yayılan Zeynebiyyat milislerinden.

Söz konusu grup, kadınlar arasında davet ve asker toplama ve gruptaki milisleri çocuklarını bu yönde yetiştirmeye teşvik etme gibi özel amaçlarla kuruldu.

Öte yandan grup baskıcı ve milislerin yöntemine karşı çıkan kadınlara karşı terörün en ağır biçimleri uygulanıyor.

Yemenli aktivistlerin açıklamasına göre, "bu kadınlar, baskınlarda ve ev aramalarında da kullanıldılar."

 

DAHA FAZLA HABER OKU