6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrası normalleşmeye dönen Türkiye, 14 Mayıs'taki seçimlere odaklansa da gündemde tartışmalar bitmiyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı canlı yayında yaptığı açıklamalar yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay dahil kabinedeki 17 bakanın milletvekili adayı olacağını açıkladı.
Açıklama sonrası bakanların istifa edip etmeyecekleri merak konusu oldu.
Bu konuda en dikkat çeken çıkışı AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'dan geldi.
"İstifa gerekmiyor, arzu ederlerse aday olabilirler"
Yavuz, görevde olan bakanların adaylık sürecinde istifa edip etmeyecekleri sorusuna şu yanıtı verdi:
Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi bakanlarımızın olduğu listeler oluşacak gibi duruyor. Hem anayasal hem yasal sisteme göre bakanlarımızın istifa etmesi gerekmiyor. Hatta biliyorsunuz daha önceki dönemlerde üç bakanın istifa etmesi gerekiyordu seçimlerden önce. O dahi kaldırıldı Anayasadan. Dolayısıyla hiçbir bakanın istifasına gerek olmadan arzu ederlerse aday olabilirler
Ancak Yavuz'un açıklamalarına karşı çıkanlar da var.
Anayasaya göre
— Ertuğrul Günay (@ErtugrulGunay) March 24, 2023
Bakanlar ve CB yardımcısı, seçilmiş değil, atanmış kamu görevlileridir.
Mv adayı olmak için diğer kamu görevlileri gibi istifa etmeleri gereklidir.
İstifa tarihini geçirenlerin aday olması hukuken mümkün değildir.#YüksekSeçimKurulu
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a göre bakanlar da tıpkı kamu görevlileri gibi istifa etmeli.
Günay, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda gerekçesini şu ifadelerle açıklıyor:
Anayasaya göre bakanlar ve cumhurbaşkanı yardımcısı, seçilmiş değil, atanmış kamu görevlileridir. Milletvekili adayı olmak için diğer kamu görevlileri gibi istifa etmeleri gereklidir. İstifa tarihini geçirenlerin aday olması hukuken mümkün değildir.
"Cumhurbaşkanı, 'bakanlarımız milletvekili olacak' dediği dakikadan itibaren görevden ayrılmaları gerekirdi"
TBMM Anayasa Komisyonu CHP Grup Sözcüsü İbrahim Kaboğlu ile Prof. Dr. Sevtap Yokuş, bakanların istifa konusunu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
Ali İhsan Yavuz'un istifa gerekmediği yönündeki açıklamalarını yorumlayan İbrahim Kaboğlu, "Bakanların milletvekili adayı olabilmeleri için istifa etmeleri gerekir" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları sonrası bakanların istifa etmesi gerektiğini düşünen Kaboğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'Bakanlarımız sahadadır, hizmettedir. Dolayısıyla milletvekili olacaklar' dediği dakikadan itibaren görevlerinden ayrılmış olmaları gerekmektedir. Çünkü bakanlar, kamu gücünü ellerinde bulunduruyorlar, seçim kampanyasını, süreci, siyasal partiler arasındaki eşitlik ilkesini bozabilecek güç ve yetkileri ellerinde tutmaktadırlar. Bu bakımdan milletvekilliğine adaylığını koyan veya koyması öngörülen bakanın derhal makamından koltuğundan istifa etmesi gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
"YSK, bakanların bakanlıkla milletvekilliği adaylığını birlikte yürütemeyeceklerini karara bağlamalı"
Bakanların istifa etmeden milletvekili adayı olmaları halinde yetkinin Yüksek Seçim Kurulu'na başvurulması gerektiğini dile getiren Kaboğlu, şunları kaydetti:
YSK, bakanların bakanlıkla milletvekilliği adaylığını birlikte yürütemeyeceklerini karara bağlaması gerekir. Özellikle bakanların, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Kanunu'na göre propaganda yasakları kapsamında bulundukları için en geç propaganda çalışmaları başladığı zaman görevlerinden ayrılmalıdır.
"Normal şartlarda seçimlere giderken bakanlıkların istifa etmesi gerekir"
Prof. Dr. Sevtap Yokuş, "Normal şartlarda seçimlere giderken bakanlıkların istifa etmesi gerekir. Hatta biz buna 'işgüder' hükumet diyoruz" dedi.
"İşgüder" hükümetin sadece günlük işleri yürütebileceğini ifade eden Yokuş, "Bazıları bunu parlamenter sisteme özgü buluyor ama seçimin mantığına uygun olarak iktidar gücünü kullanırken aynı zamanda seçime gittiğinizde diğer partilere fırsat eşitliğini engellemiş oluyorsunuz" diye konuştu.
"İktidara ait yetkilerin kullanımını en aza indirmek gerekir"
Seçimde eşitlik ilkesinin siyasi iktidarın seçimler yoluyla değiştirilebilmesi için iktidar kadar muhalefete de şans tanınmalı ilkesiyle ters düştüğünü belirten Yokuş, şu ifadeleri kullandı:
Diğer partilere de en az hükümet eden parti kadar şans tanımak gerekiyor. Bunun için de iktidara ait yetkilerin kullanımını en aza indirmek gerekiyor. Sadece devletin sürekliliği gereği hizmet yönünden iktidarın faaliyetlerini sürdürmesi, günlük işlerin yapılması ama politik kararlar eşliğinde iktidarın iktidara sahip olan partinin politik kararları eşliğinde yepyeni işlere girişilmemesi gerekir.
"Hukuk, yer yer politika uğruna araçsallaştırılıyor"
Milletvekili adayı olabilmek için istifa etmeyen bakanların adaylıklarının düşüp düşmeyeceğini de yorumlayan Yokuş, sözlerini şöyle noktaladı:
Türkiye'de maalesef anayasal ilkeler doğru uygulanmıyor. Ve maalesef yüksek mahkemeler de dahil anayasal ilkeleri koruma gücünü kaybetmiş vaziyetteler. Yüksek Seçim Kurulu da bir yargı organıdır ve birçok defa şaşırtmıştır. Anayasal hassasiyeti doğru bir şekilde göstermediğini düşünüyorum. Türkiye koşullarında anayasal teamüllere aykırı birçok işleyiş gözleniyor. Bunlar politik meseleler. Ve hukuk, yer yer politika uğruna araçsallaştırılıyor maalesef.
© The Independentturkish