Deprem bölgesinde tam anlamıyla bir insanlık dramı yaşanıyor.

Çoğu yerde elektrik yok, çadır sayısı yetersiz olduğundan barınma sıkıntısı yaşanıyor.

Depremzedeler bir yandan da dondurucu soğukla boğuşuyor.

Barınma, ısınma, hijyen ve gıda eksiklikleri sürüyor

Gıdaya ulaşım da zor, kimi yerlerde ekmek dahi zorlukla bulunuyor.

Hijyen sorunu büyüyor, seyyar tuvaletlere ihtiyaç artıyor.

Pek çok ürünün temininde de aksaklık var. Akaryakıt bulunamıyor.

Cep telefonlarıyla görüşmede ve internette sıkıntılar yaşanıyor.

Kısacası, ölümün eşiğinden geçip hayatta kalmayı başarabilenler de imkansızlıklarla boğuşuyor.

10 kenti vuran depremin 4'üncü gününde pek çok yerdeki yardımların dağıtılmasında da koordinasyon eksikliği göze çarpıyor.

Yıkımın en ağır yaşandığı yerlerden biri Hatay'ın Kırıkhan ilçesinden Independent Türkçe'ye ulaşan Metin Özer, yardımların depolara alındığını ancak bunlarla ne yapıldığının bilinmediğini ileri sürdü.

İstanbul'da tır şoförlüğü yaptığını belirterek bir belediyenin organizasyonu kapsamında yardım ulaştırmak için dün Kırıkhan ilçesine vardığını belirten Özer, insanlık namına deprem bölgesine gittiğini ancak gördükleri karşısında insanlıktan utandığını dile getirdi.

Bir yurttaşın izlenimleri: Aşağı Kırıkhan haberlerdekinden daha vahim durumda

Kırıkhan'daki izlenimlerini aktaran şoför Özer, özellikle ilçenin aşağı bölümünün (Aşağı Kırıkhan) haberlerde gözükenden daha vahim durumda olduğunu ifade etti.

"Adalet yok, iki gündür malzemeler Kırıkhan'da depoda birikiyor"

Gödene Gençlik Merkezi'nin bulunduğu yere ulaştırdıkları ancak yardımların depoda biriktirildiğini ve dağıtımının yapıldığını görmediklerini dile getiren Özer, şöyle konuştu:

"Ne zaman, nasıl bir prosedür, nasıl bir ahlak, nasıl bir mantalite, nasıl bir adaletle dağıtacaklar bilemiyorum ama şu an dağıtılmıyor. Adalet yok. İki gündür malzemeler bekliyor. Kırıkhan'da depoda birikiyor. İnsanların şimdi ihtiyacı var. Aşağı Kırıkhan'da yardım yok. Getirdiğimiz malzemelerin dışarı çıktığını görmedim. İki gündür onlarca tır geliyor, boşalttık, dağıtımın yapıldığını görmedik. Arkamda en az onlarca tır var. Adalet kesinlikle yok. Kesinlikle. Yazık günah. Benim anlamadığım olay şu, gelen dağıtımlar ne zaman dağıtılacak? Onlarca arkadaşım geliyor yine, yine aynı tas aynı hamam."

Metin Özer, yardım almak için gelenlere kendilerinin İstanbul'dan getirdiği ürünlerin de dağıtılmadığını ve insanların ağlayarak dönmek zorunda kaldıklarını ileri sürdü.

İnsan aklının almayacağı derecede büyük sıkıntıların yaşandığını, halkın üzüntüsünün had safhaya ulaştığını ve sabrın tükendiğini belirten Metin Özer, halkın artık yanlarında kefen getirip, "cenazemizi verin" noktasına geldiğini de sözlerine ekledi.