Türkiye'deki siyasi parti, vakıf ve birliklerden Kur'an-ı Kerim yakılmasına tepki

HDP, EMEP, Vatan Partisi, TBB ve Süryani Vakfı, İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakılmasına tepki gösterdi

Fotoğraf: AA

Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan’ın Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmasına yönelik tepkiler devam ediyor.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Twitter hesabından “Hiçbir kutsala ve inanca yönelik saldırı kabul edilemez” paylaşımı yaptı. Buldan şunları söyledi:

İsveç’te İslam inancının kutsal kitabı Kuranı-ı Kerim’in yakılmasını kınıyoruz. Halkları ve inançları karşı karşıya getiren her türden kutuplaştırıcı sözün ve eylemin karşısındayız.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da şu paylaşımda bulundu:

İsveç’te Kuran-ı Kerim’e yönelik saldırıyı şiddetle kınıyoruz. İnançlara ve kutsallara yönelik saldırılar hiçbir sebeple meşrulaştırılamaz. Halkları ve inançları ayrıştıran ve düşmanlaştıran her türlü eylemin karşısındayız.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Türkiye Barolar Birliği: Kuran-ı Kerim’in yakılması açık bir nefret suçudur

Türkiye Barolar Birliği’nden (TBB) yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

İsveç’in başkenti Stockholm’de bulunan Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği önünde siyasetçi olduğu belirtilen bir şahıs tarafından Kur’an-ı Kerim’in yakılması eylemi açık bir nefret suçudur. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 15 Mart 2022 tarihinde aldığı kararla 15 Mart tarihini, ‘Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü’ ilan etmesinin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Türkiye Barolar Birliği ve Barolar olarak inanç özgürlüğünü savunma sorumluluğumuz ile bir kez daha hatırlatırız ki; evrensel hukuk, insan hakları ve tüm hukuk birikimi inanca saygıyı ve özgürlüğün sınırlarını ortaya koymuştur. Bir dine ve inancın kutsalına yapılan saldırılar özgürlük ifadesi veya özgürlüğün bir yansıması değil aksine vicdana, hukuka ve insanlığın ortak değerlerine yönelik birer saldırıdır. Biz aşağıda imzası bulunan Türkiye Barolar Birliği ve Barolar olarak; insanlığın ortak birikim ve değerleri ile inanç özgürlüğü konusundaki hassasiyeti savunuyor; barışın, adaletin ve hukukun üstünlüğünün hakim olduğu bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla bu saldırıyı ve benzerlerini kınıyor; herkesi hukukun sınırları içinde kalmaya davet ediyoruz.

İstanbul Süryani Kadim Vakfı: Kabul edilemez

İstanbul Süryani Kadim Vakfı, "İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırıyı, yakmaya yönelik girişimleri ve buna izin verenleri kesinlikle kınıyor ve şiddetle protesto ediyoruz. Özgürlük adı altında hangi amaçla olursa olsun kutsal değerlere hakaret edilmesi asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

Vatan Partisi: Kur’an-ı Kerim kağıt değildir ki yakılabilsin

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de şunları söyledi:

Avrupa Ortaçağının cadıları vardı. Bugün emperyalizmin zebanileri o cadıların soyundandır. Bunların işi gücü, hakikati yakmaktır, medeniyeti yakmaktır, bilimi yakmaktır, insanı yakmaktır ve şimdi de insanlığı yakmaktır.

O cadılar, o zebaniler, dünyanın küresel olduğunu saptayan hakikat aşıklarını odunların üzerine çıkarıp yakıyorlardı. O cadılar, kadınları “günahkâr” ilan edip cadı kazanlarında kaynatıyorlardı.

Onların zürriyetinden gelen Hitler, kitapları yakmıştı. Şimdi de Kur’an-ı Kerim’i yakmaya kalkışıyorlar. Yakamazlar. Kur’an-ı Kerim kağıt değildir ki, yakabilsinler.

Hakikatle savaş, medeniyetle savaş, insanlıkla savaş, Mazlum Milletlerle savaş ve emekle savaş, bu emperyalist zebanilerini insanlığın bütün kutsallarıyla savaş cehennemine düşürmüştür. Kendi yaktıkları ateşte yanmaktadırlar.

İsveç Makamları, Kur’an-ı Kerim yakanlara izin vererek, çürüyen Batı’nın “özgürlük” anlayışını bir kez daha sergilemiştir. İsveç yönetimi, bu eylemiyle NATO’ya katılmaya hak kazanmıştır.

Emperyalizmin özgürlüğü, insanlığın kutsallarını yakma özgürlüğüdür. Emperyalizmin özgürlüğü, insanlığa düşmanlık özgürlüğüdür. Emperyalizmin özgürlüğü, millî devletleri yakma özgürlüğüdür.

Emperyalizmin özgürlüğü, milletleri bölme özgürlüğüdür. NATO, Kur’an-ı Kerim’i yakmaya kalkanların insanlığa saldırı örgütüdür.

EMEP: Şiddetle kınıyoruz

Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz “Neo faşistler dünyanın her yerinde halklar arasına dinamit koyanlardır. Sıkı Yön Partisi lideri de aynı kulvardan koşuyor. İsveç’te Kuran-ı Kerim’i yakararak provokasyon yapanlar göçmen düşmanlığından besleniyor. Şiddetle kınıyoruz. İnadına ‘Yaşasın Halkların Kardeşliği’ diyoruz” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu: Cezasız kalmamalı

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “İslamofobiye karşı İsveç hükümeti gerekli adımları atmalı, insanlıktan nasibini almamış saldırganlar cezasız kalmamalı." ifadelerini kullandı.

CHP'li Çeviköz'den açıklama

CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Ünal Çeviköz de şu açıklamayı yaptı:

İsveç’in başkenti Stokholm’de Büyükelçilik binamızın önünde Kur’an-ı Kerim yakılması son derece vahim bir olaydır. Şiddetle kınadığımız bu eylemi ifade özgürlüğü kılıfına sığınarak geçiştirmek asla kabul edilemez.  Bu eylemin “İslamofobi” ile açıklanması da mümkün değildir. Olay açıkça İslam düşmanlığıdır ve nefret suçudur. İfade özgürlüğü inanç özgürlüğünün ve insani değerlerin en önünde gelmesi gereken “diğerlerinin haklarına ve değerlerine saygı ilkesini”ihlal etmemelidir. Demokrasi, temel hak ve özgürlükler konusunda daima yüksek düzeyde bir duyarlılık göstermesiyle bilinen İsveç toplumunda bu tür eylemlere yeltenebilen bireylerin bulunması üzücüdür. Unutulmamalıdır ki İsveç’in üye olmak için başvurduğu NATO sadece bir askeri savunma örgütü değil aynı zamanda demokratik değerleri de savunan ülkelerin bir araya geldikleri bir siyasi örgüttür.  Büyükelçiliğimizin önünde yapılan eylemi sadece İsveç hükümetinin değil aynı zamanda İsveç toplumunun da desteklemediğini umuyoruz.

Sarıgül, büyükelçilik önüne gitti

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül de İsveç'in Ankara Büyükelçiliği önünde yaptığı açıklamada İslamiyet'te barış, sevgi ve inançlara saygı olduğuna işaret ederek, "Hangi inanca mensup olursak olalım, diğer inançlara saygı göstermemiz lazım. Geçmişte İsveç sokaklarında Sayın Cumhurbaşkanı'mıza karşı işlenen suçlar ne kadar ağırsa bu suç da aynı, eş değer ölçülerde ağırdır, sorumlularının mutlaka hesap vermesini talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.

İsveç Başbakanı Kristersson'a İncil göndereceklerini söyleyen Sarıgül, şunları kaydetti:

Çünkü, İslam dünyası olarak 'İncinsen de incitme' diyoruz, Müslümanlar olarak kendimiz gibi düşünmeyenlere de saygı gösteriyoruz, 'Düşmanınızın bile insan olduğunu unutmayın' diyoruz. Umarım İsveç hükümeti bu konuda gerekli tedbirleri alır. Gerek devletimize karşı gerekse inançlarımıza karşı işlenen bu suçları Türkiye olarak reddediyoruz, Türkiye Değişim Partisi olarak bu uygulamaları asla doğru bulmuyoruz. Bayrağımız, toprağımız ve inançlarımızdan hiçbir zaman taviz vermeyiz. Atalarımızın, dedelerimizin, ecdadımızın bize bıraktığı, Alparslanların, Fatih Sultan Mehmetlerin, Mustafa Kemal Atatürklerin bize bıraktığı bayrağımızı, toprağımızı ve inançlarımızı sonsuza dek koruyacağız, yaşatacağız.

 Türkiye Ermenileri Patrikliği: Esefle kınıyoruz

Türkiye Ermenileri Patrikliğinin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, İsveç'te İslam aleminin kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'i yakma teşebbüsünün, derin infial uyandırdığı belirtildi.

Açıklamada, hiçbir nedenle izah edilemeyecek bu menfur hareketin, sadece İslam dinine mensup olanların dini duygularını rencide etmekle kalmadığına vurgu yapılarak, şunlar kaydedildi:

Bunun yanı sıra farklı inançlara mensup insanlar arasında düşmanlık duygularını körüklemeye matuf hareketler olduğu göz ardı edilemez. Demokrasi, özgürlük ve insan haklarıyla kesinlikle bağdaşmayacak bu hareketin, bu duyguları paylaşan kişiler tarafından kabul görmeyeceği muhakkaktır. Başta Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II Hazretleri olmak üzere Ruhani Meclis, ruhaniler, vakıf yönetim kurulları ve Türkiye Ermenileri cemaati, yapılan bu çağdışı hareketi esefle kınamaktadırlar.

Dünyanın, çeşitli sorunlarla boğuştuğu bugünlerde sevgiye, huzura, barışa ne kadar muhtaç olduğunun bilindiğine işaret edilen açıklamada, "İnsanların din, dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin dünyamızın sorunlarına sorun katacak hareketlerden sakınmalarının ve var güçleri ile arzu edilen huzur ortamının sağlanmasına hizmet etmelerinin daha doğru olacağını hatırlatıyoruz. Tanrı'nın ilahi hikmeti ile bu yolda çalışacak olanlara önderlik etmesi için dua ediyoruz." görüşüne yer verildi.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU