İçişleri Bakanlığı ile İBB arasında "teftiş" atışması

Bakanlığın açıklamasında "2019'dan itibaren yapılan personel, ihale ve iş yeri ruhsatlarına ilişkin özel teftiş başlatıldığı" kaydedilmişti. İBB sözkonusu açıklamanın İBB Başkanı İmamoğlu'nu "doğruladığını" ifade etti

Fotoğraf: Reuters

İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik teftişte, ilk defa işe alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinin gereği gibi işletilmediğini öne sürdü.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programında yaptığı açıklamalarda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İBB'de terör örgütleriyle iltisaklı olduğu iddia edilen çalışanlar hakkındaki ifadelerine tepki gösterdi.

İmamoğlu şunları kaydetti:

Şu ana kadar iltisaklı anlamda 8 personelle ilgili dosya tespiti var, bunun da yarısı bir önceki dönemde işe alınmış. 86 bin insan çalışıyor anlatabiliyor muyum! Bir canı avı gibi de davranamaz bir devlet. Bir suçlu varsa suçunun cezasını çeker suçlu değil sokakta geziyorsa o vatandaşın bir kurumda çalışma hakkı vardır. Bunu herkes için konuşuyorum. Vatandaş cadı avı yapar gibi de davranamazsınız. İkincisi 8 kişi. Üç yıldır karaladılar olmadı yerden yere vurdular olmadı. Zaten sayın bakanın ilk vakası da değil. Sayın bakanın seçimlerde bana yaptığı hakaretleri şuraya film film dizsek 20 tane eder. Seçimden sonra keza aynı parmağını sallayarak falan. Bu memleket adına çok utanç verici bir konuşma yapmıştır Meclis’te kendini korumak ve kurtarmak için. Hakaret etmiştir. Ben söyledim yani gidip dava açın. Bugün gelinen noktada ortada hiçbir şey yoktur. Fos çıkmıştır.

İçişleri Bakanlığı ise konuya ilişkin açıklamasında, İmamoğlu'nun gerçeği yansıtmayan beyan ve açıklamalarda bulunduğunu iddia etti.

Müfettişlerin görevinin halen devam ettiği hassasiyeti de göz önünde bulundurularak, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilen açıklamada, Bakanlık makamının 20 Aralık 2021 tarihli onayıyla İBB'de, 2019'dan itibaren yapılan personel, ihale ve iş yeri ruhsatlarına ilişkin "özel teftiş" başlatıldığı, bu kapsamda, mülkiye ve ticaret müfettişleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığı uzmanından müteşekkil 8 kişilik denetim ekibinin görevlendirildiği anlatıldı.

"İBB'den alınan bilgiler SGK verileriyle karşılaştırıldı"

Bu zamana kadar yapılan çalışmalar kapsamında, müfettişler tarafından İBB, İETT, İSKİ ve belediye şirketlerinde ilk defa işe alınan kişi sayısı ile bu kişilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırılıp yaptırılmadığına ilişkin bilgilerin, belediyenin ilgili birimlerinden temin edildiği ve daha sonra bunların SGK verileriyle karşılaştırıldığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

Bu listeler emniyet ve adli birimlere gönderilerek, kaç personel hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırıldığı ve kaç personel hakkında yaptırılmadığı belirlenmiştir. Gelinen aşamada, ilk defa işe alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinin gereği gibi işletilmediği anlaşılmıştır. Büyükşehir Belediyesince birçok personel hakkında hiç güvenlik soruşturması veya arşiv araştırması talebinde bulunulmadığı, bazı kişiler hakkındaki talebin ise müfettiş incelemesi başladıktan sonra apar topar yapıldığı anlaşılmıştır. İstihdam edilen kişiler arasında emniyet birimlerimizce 'suç veya istihbarat kaydı' bulunduğu bildirilen kişiler de mevcuttur. Hatta bu kişiler arasında hakkında terör sebebiyle adli soruşturma yapılmış, anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve terör suçları sebebiyle mahkumiyet kararı almış kişiler de bulunmaktadır.

Bakanlığın açıklamasında, İBB Başkanı tarafından "müfettişler sadece 8 kişi bulabildiler" şeklinde dile getirilen hususun da tamamen gerçek dışı olduğu dile getirilerek, "Bu kişiler, daha müfettişler çalışmaya başlamadan önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Din Alimleri Yardımlaşma Derneği (DİAYDER) hakkındaki soruşturmada isimleri geçen ve dernek ile bağlantılı olarak İBB şirketlerinde işe alındığı ve soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra işten çıkartıldıkları anlaşılan kişilerdir" ifadelerine yer verildi.

"86 bin çalışanı zan altında bırakacak hiçbir durum söz konusu olmadı"

Açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 86 bin çalışanını zan altında bırakacak hiçbir durumun söz konusu olmadığının altı çizilerek, "Çünkü yapılan incelemenin, çalışanların tamamıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Yapılan çalışmanın esası, bu dönemde işe alınanlardan adli sicil kaydı ile emniyet birimlerinde arşiv kaydı bulunanların belirlenmesi ve Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmemiş olan hukuki sürecin işletilmesidir" değerlendirmesinde bulunuldu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinde halen 80 müfettişin çalıştığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığı iddia edilen açıklamaya, şöyle devam edildi:

5 Nisan 2022 tarihi itibarıyla İBB ve bağlı kuruluşlarında aktif olarak 23 müfettiş görev yapmaktadır. Bunlardan 8'i personel, ihale işlerinin özel teftişinde görevlidir. Diğer müfettişlerin tamamı şikayetler üzerine araştırma ve ön inceleme yürütmektedirler. Araştırma ve ön inceleme gibi görevlerin tamamen Teftiş Kurulu'nun inisiyatifi dışında, şikayet ve ihbar mekanizması üzerine başlayan bir süreç olduğu izahtan varestedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın müfettişler tarafından halen çalışma yürütülen bir konuda televizyonlarda kamuoyunu yanıltıcı açıklamalarda bulunmasının devam eden görevi etkileme amacını taşıdığı da aşikardır.

İBB: Bakanlık, Sayın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamasını doğrulamıştır

Bakanlığın açıklamasının ardından bir açıklama da İBB'den geldi. "Bakanlığın açıklamasındaki bazı hususları düzeltmek adına, kamuoyuna açıklama yapmak kaçınılmaz olmuştur" ifadelerinin yer aldığı açıklamada şunlar kaydedildi:

1- İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, TV programında soruşturmanın sadece personelle sınırlı kalmadığını, her konuda soruşturma yapıldığını belirtmiştir. Bakanlık açıklamasında bunu doğrulamış ve ‘ Personel, ihale ve iş yeri ruhsatlarına ilişkin özel teftiş başlatılmıştır’ demiştir. Yani süreç, sadece yola çıkıldığı gibi personele yönelik güvenlik soruşturması değildir. Ayrıca bazı iştiraklerimizde de farklı incelemeler devam etmektedir. Bu açıklama göstermiştir ki Bakanlık, Sayın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamasını doğrulamıştır.

2- İçişleri Bakanlığı açıklamasında ‘Bazı personeller hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması talebi apar topar yapılmıştır’ denmektedir. Bir kamu kuruluşuna yönelik bu itham kabul edilebilir değildir. Aralık 2021’de yani 4 ay önce TBMM Genel Kurulu’nda Sayın İçişleri Bakanı’nın teamüllere aykırı olarak yaptığı ‘apar topar’ açıklamanın ardından İBB süreçten haberdar olmuştur.

3- Resmi açıklamalarla, terör örgütü isimleri ve bunlarla iltisaklı personel sayıları açıkça belirtilmiştir. Buna rağmen aradan geçen 4 ayda iddia edilen ‘557 terör iltisaklı’ personele rastlanmamıştır. Sayın İçişleri Bakanı’nın açıklamalarının ardından İBB hemen iç denetim başlatmıştır.  Denetim hem geçmiş döneme hem de günümüze yönelmiş ve detaylı araştırmalar yapılmıştır.

4- 86 bin personelimizden 4500 tanesinin adli sicil kayıtları elimizde olsa da, arşiv araştırmasının eksik olduğu tespit edilmiş ve evraklar İstanbul Valiliği’ne gönderilmiştir. Neticede bu zamana kadar 1600 personelimizin araştırması tamamlanmış ve sonuçlar tarafımıza iletilmiştir.

5- Yapılan incelemelerde 1600 personelin taranmasından, 13 personelle ilgili arşiv kaydına rastlanmıştır. Yine İBB’nin geçmiş döneme dair incelemesinde önceki yönetimlerce işe alınan 5 personelin de arşiv kaydı olduğu ortaya çıkmıştır. Bu 18 kişiyle ilgili mevzuat hükümlerince gerekli işlemler yapılmıştır. İş akitleri fesh edilen kişiler, Bakanlık açıklamasında iddia edildiği gibi DİAYDER soruşturması kapsamında işten çıkarılan kişiler değildir. Bakanlığımız bu konuda ayrıntılı bilgi isterse, İBB makamlarınca bu bilgi derhal verilecektir.

6- İçişleri Bakanlığı açıklamasında, İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun ‘Belediyede 80 tane müfettiş var’ sözlerine ilişkin yaptığı açıklamada, İBB ve bağlı kuruluşlarında 23 tane müfettiş olduğu bilgisi verilmiştir. Burada kast edilen sadece müfettişler değil, onlara eşlik eden uzmanlar, baş kontrolörler vb. kamu görevlileridir. Her kamu kurumu ve kuruluşu gibi İBB’de de devletimizin çeşitli kurumları tarafından denetlenmektedir ve denetlenmelidir. Değerli kamu görevlilerimiz ile işbirliği içinde çalışmalarımız sürmektedir. O yüzden bugünkü açıklamaların ‘görevi etkileme’ amacı taşıdığını iddia etmek doğru değildir. Keza 3 yıllık süreçte İBB’ye ve bağlı kuruluşlarına gelen müfettiş sayısını 80 ile sınırlamak da doğru olmaz.

7- Son olarak, bundan 4 ay önce ‘apar topar’ şekilde İBB’deki 557 personelin terör örgütleriyle iltisaklı olduğu iddia edilmiştir. Bu kişilerin kimler olduğunu öğrenmek için İBB tarafından, İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği dahil gönderdiğimiz yazılı taleplere hiçbir yanıt verilmemiştir. Hal böyleyken kuşkusuz 86 bin İBB personeli zan altında bırakılmıştır. Çünkü 86 bin çalışan içinde ‘bilinmeyen 557 kişiden’ bahsedilmektedir.

8- İBB ve bağlı kuruluşlarında görev yapan başta müfettişlerimiz dahil, devletimizin tüm görevlileri ile sıkı bir işbirliği içinde çalışıldığının altını bir kez daha çizmek isteriz. Hele hele ‘terör suçlaması’ gibi hassas bir konuda vatan ve millet sevgisi çok iyi bilinen İBB Başkanı ve tüm personellerimiz üzerine düşen görevi her zaman yapmıştır, yapmaya da devam edecektir.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU