Kılıçdaroğlu'nun eski başdanışmanı Fatih Gürsul'un FETÖ üyeliğinden 15 yıla kadar hapsi istendi

Fatih Gürsul'un ByLock kullanarak örgüt yapılanmasına dahil olduğu belirtilerek, FETÖ kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi

Fotoğraf: AA

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) İstanbul Üniversitesindeki (İÜ) akademik yapılanmasına ilişkin davada, Yargıtay'ın bozma kararının ardından dosyası ayrılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eski başdanışmanı Fatih Gürsul'un yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Fatih Gürsul ile avukatları katıldı.

Gelen evrakın okunduğu duruşmada, tanıklar dinlenildi.

Sesi ve görüntüsü bozularak Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşma salonuna bağlanan gizli tanık "Karadeniz", sanığın bir dönem Cebeci stadının yakınlarındaki cemaat evinde kaldığını söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sanığın, bu örgüt evinde kalırken öğrencilere ders verdiğini öne süren tanık, ayrıca sanığın, FETÖ'nün İstanbul bölge temsilcisi olduğu belirtilen firari şüpheli Ahmet Hamdi Parlak ve gizli haberleşme programı ByLock'un lisans sahibi David Keynes ile de dost olduğunu anlattı.

Tanık, sanığın kod adı kullanmadığını, talimat verildiğine de şahit olmadığını aktarırken, 2000'den sonra sanığı bir daha görmediğini dile getirdi.

Gizli tanığın ardından cezaevinde tutuklu bulunan Yasin Ugan'ın tanık ifadesine geçildi.

Tanık Ugan, SEGBİS üzerinden verdiği ifadesinde, daha önce İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığını, sanığı tanımadığını, önceki ifadesini işkenceyle verdiğini söyledi.

2014 yılında Bylock kullanılan telefonu 2015'te satın aldım

Tanık ifadelere karşı söz alan sanık Gürsul, öğrenci evlerinde kalmadığını, kimseyi çalıştırmadığını, akademisyen olduğunu belirterek, danışman olduğunun basında yer alması üzerine çeşitli yerlerden tebrik telefonları geldiğini anlattı.

Fatih Gürsul, Ocak 2015'te satın aldığı telefonun incelendiğini, bu telefonda 2014 Ağustos ayında ByLock kullanıldığına rastlandığını belirterek, telefonun tekrar incelenmesini talep etti.

Esas hakkındaki mütalaa açıklandı

Gürsul'un avukatının da beyanının alınmasının ardından duruşma savcısı, esasa ilişkin mütalaasını açıkladı.

Mütalaada, sanığın ByLock kullanarak örgüt yapılanmasına dahil olduğu belirtilerek, FETÖ kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Gürsul, telefon faturasını mahkemeye sunarak, esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre talep etti.

Mahkeme heyeti, sanığın sunduğu faturanın bilirkişiye gönderilerek rapor istenilmesine ve sanığın yurt dışına çıkış yasağının devamına hükmetti.

Heyet, FETÖ davası kapsamında bir dönem tutuklu kalan eski Demokratik Gelişim Partisi (DGP) Genel Başkan Yardımcısı Kani Kudu'nun tanık olarak ifadesinin alınmasına ve sanığa savunmasını hazırlaması için süre verilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Davanın geçmişi

Yargılama yapan İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, 26 Aralık 2017 tarihli kararında, tutuklu sanıklardan Fatih Gürsul'u "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırmıştı.

Diğer sanıklar, Adem Sezgin Uzun, Elif Yaprak Saraç, Fatih Mehmet Keleşoğlu, Hakan Doğan, Kasım Karagöz, Muhammet Akif Altun, Mustafa İsmail ve Uğur Tuncel'i, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan dokuzar yıl hapis cezasına çarptıran heyet, diğer sanık Turgay Atasoy'a ise aynı suçtan indirim uygulayarak 7 yıl hapis cezası vermişti.

Bu kararların temyiz edildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 14 Mart 2018'de verdiği kararla, 10 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan aldıkları hapis cezalarını usul ve yasaya uygun bulmuştu. Bu hükmün temyiz edildiği Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 19 Temmuz 2020'de usulü eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştu.

Yeniden görülen davanın 10 Kasım 2021'de yapılan duruşmasında mahkeme heyeti, eylemlerini iştirak halinde işlememiş olmaları gerekçesiyle Mustafa Keleşoğlu ve Fatih Mehmet Keleşoğlu dışındaki diğer sanıkların dosyalarının ayrılmasına ve tek tek yargılanmalarına hükmetmişti.

 

 

AA
 

DAHA FAZLA HABER OKU