Davutoğlu: Bahçeli’nin 2002'de yaptığı gibi bir sürprize hazırlıklı olmalıyız

Gelecek Partisi lideri, merkez sağı temsil eden partiler ile bir ittifak çalışması yapılmadığını söyledi ve “İttifak olacaksa ‘bir ittifak’ olur” dedi

Fotoğraf: Sözcü

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, muhalefet partileri arasındaki görüşme trafiğini “Bir gün Sayın Bahçeli'nin 2002'de yaptığı gibi seçime gitme sürpriziyle bizi karşı karşıya bırakırsa o günden başlayarak tartışacağımız konuları şimdiden tartışmak” diyerek yorumladı.

Davutoğlu, Sözcü gazetesinden Ruhat Mengi’ye açıklamalarda bulundu. Mengi’nin soruları ve Gelecek Partisi liderinin ifadelerinden öne çıkanlar şöyle:

Sayın Davutoğlu, siz ve Millet İttifakı liderleri sık sık toplanıyorsunuz ve bu arada bütün muhalefet partilerinin genel başkanları arasında bir görüşme trafiği yaşanıyor. Normal bir seçim ittifakından farklı, ilkelerin baştan belirleneceği yeni bir ittifak tasarımı üzerinde çalışmaktasınız, ne gibi değişiklikler olacak?

Geçen Cuma Sayın Gültekin Uysal'la görüştüm, Salı günü Sayın Ali Babacan'la görüşeceğim, bu hafta içinde de karantinadan çıktığı zaman Sayın Temel Karamollaoğlu ile de görüşeceğim. Tüm liderler konuşup yeni ittifakı oluşturacağız. Millet İttifakı 2018 ve 2019 seçimlerinde Cumhur İttifakı'nın ortaya çıkması sonrasında seçim ittifakı olarak ortaya çıktı ve önemli de bir başarı sağladı, bu reddedilemez. Ancak yeni bir dönem ve yeni bir seçime doğru giderken halkın beklentisi de Türkiye'nin şartları da çok daha niteliksel olarak içi dolu, çerçevesi oturmuş bir işbirliği, bu beklenti var. Dolayısıyla halk, muhalefet partilerinin bu anlamda sadece bir seçim ittifakı değil “Türkiye'ye yeni bir vizyon” ittifakı kurması beklentisi içinde, yani bir seçim kazanabilirsiniz ama sonrasında istenilen neticeler hasıl olmayabilir, benim kastettiğim seçim ittifakından çok bir vizyon ittifakı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sizin bu isteğinize Millet İttifakı liderlerinin de sıcak baktığı söylendi. İlkeler baştan belirlendiğinde seçim öncesi bir partinin görüş değiştirmesi de önlenmiş olacak ve aday konusunda da bir ayrılık çıkmayacak, herhalde bütün bunların düzenlenmesi kast ediliyor değil mi?

Olabilecek ani gelişmelere birlikte refleks gösterebilmek, yani esas itibariyle şu; bir gün Sayın Bahçeli'nin 2002'de yaptığı gibi seçime gitme sürpriziyle bizi karşı karşıya bırakırsa o günden başlayarak tartışacağımız konuları şimdiden tartışmak. Kısa bir süre içinde onları açıklığa kavuşturmak doğru değil, sükunetle bunları kendi aramızda tartışmamız gerekir. Siyasi partiler olarak önceliklerimiz farklı, siyasi görüşlerimiz, siyasi tabanlarımız farklı, geçmişlerimiz siyasi anlamda farklı olabilir ki ben bu farklılıkları olumlu görüyorum. Türkiye'nin ana siyasi damarlarını temsil eden herkes bu 6 parti içinde var,  dolayısıyla bizim bir konuda anlaşmamız, bir çerçeve oluşturmamız tabanları da rahatlatacak, Türkiye'ye de bir vizyon verecektir. Hepimizin önyargısız, önkoşulsuz şekilde bir araya gelmesi ve bu çerçeveyi oturtması lazım. Türkiye'de yeni bir şey inşa edilecekse bu farklılıklardan bir ortak süreç yönetimi çıkarmak gerekiyor.

Sizin “merkez sağı temsil eden” Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek ve DEVA partilerinin ayrı bir ittifak olarak çalışmasını tercih ettiğiniz ama diğer muhalefet partilerinin “uzlaşı ortamını zedeleyeceği ve Cumhur İttifakı'nın elini güçlendireceği” görüşünü dile getirdiği doğru mu?

Hayır, yanlış. Ne benim böyle bir teklifim var, ne de böyle bir çalışma var, ittifak olacaksa “bir ittifak” olur, yani şu anda Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Akşener'le konuştuğumuz konuyu söylüyorum, ayrı bir ittifak oluşması durumu yok. Partiler açıklamalar yapabilir, bunda bir beis yok ama açıklama yapmak ayrı şey, ittifak olmak ayrı şey. Benim şimdi üzerinde durduğum, 6 partinin birlikte bulunacağı bir ittifakın muhtevası, içeriği konusunda bir istişare.

 

Sözcü, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU