Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Aralık akşamı Türkiye'nin 'Kur korumalı TL vadeli mevduat' modeline geçtiğini duyurdu.

Erdoğan'ın açıklamasından önce 18 liranın üzerini gören dolar, açıklamanın yapıldığı ertesi gün dolar, 11'in altına kadar indi.

Bir kısım siyasi ve ekonomistler, 20 Aralık gecesi kamu bankalarındaki hareketliliğe dikkati çekti.

Sadece 20 Aralık akşamı 7 milyar dolar civarında paranın piyasa sürüldüğü iddia edildi ve konunun aydınlatılması için çağrılar yapıldı.

Çağrıların dikkate alınması bir tarafa, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), "kur korumalı TL vadeli mevduat" sistemiyle ilgili açıklamada bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

26 kişi hakkında yapılan suç duyurusu listesinde gazeteci, siyasetçi ve ekonomistler yer aldı.

Ancak altın ve döviz bugün yeniden tırmanışa geçti. Peki, bu sefer ne oldu? Manipülasyon ve spekülasyon yapan mı var?

BDDK'nın haklarından suç duyurusunda bulunduğu isimler, bu konuda, Independent Türkçe'ye değerlendirmelerde bulundu.

"İsnat edilen suç saçmalıktan ibaret"

Ekonomist Mustafa Sönmez, kişilik hakları zedelendiği için BDDK yöneticileri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.

BDDK'nın aldığı kararın emir-komuta zinciri içerisinde gerçekleşmiş bir kara gibi göründüğü kaydeden Sönmez, "Suç duyurusunun hiçbir tutarlılığı yok" dedi.

 

 

Türkiye'de kur manipülasyonuyla ilgili bir yasanın olmadığını, suç duyurusunun Bankacılık Yasası'nın 74. Maddesi gereği yapıldığını ifade eden Sönmez, "Dayandırdıkları madde bize isnat edilen suçla ilgili değil. Ayrıca isnat edilen suç saçmalıktan ibarettir" diye konuştu.

"Sorun aşılmadıkça dövize olan ilgi devam edecek"

Altın ve dövizin tekrar yukarı yönlü hareket etmesini yorumlayan Sönmez, konunun bir güven meselesi olduğunu belirterek, devamında şunları söyledi:

"İnsanlar artık bu hükümete ve Erdoğan'a güvenmiyor. Getirdikleri uygulamalar ilgi görmüyor. Döviz yine güvenilecek liman olarak görülüyor. Bu, böyle devam edecektir. Çünkü siyaseten bir güvensizlik sorunu var. Bu aşılmadıkça dövize olan ilgi devam edecek. İnsanlar gelişmeleri gözlemliyor, yeni getirilen enstrümanın işe yarayıp yaramadığına bakıyorlar. Ayrıca dövizi etkileyen çok sayıda değişken var. ABD'nin faiz artırma kararı, Rusya-Ukrayna gerilimi, içerde hükümetin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne dönük niyetleri gibi birçok gelişme dövizi etkiliyor."

"20 Aralık akşamı planlı bir servet aktarımı yapıldı"

BDDK tarafından hakkında suç duyurusu yapılan isimlerden biri de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Burhanettin Bulut.

Bulut, suç duyurusunu 20 Aralık akşamı yapılan kirli para hareketini örtmeye dönük beyhude bir çaba ve hedef saptırma olarak niteledi.

 

 

İktidar yandaşlarının hep bir ağızdan Erdoğan'ın "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur" açıklamasını tekrarladığını hatırlatan Bulut, "'Dolar ne kadar olursa olsun' diyorlardı. Hatta yükselmesinin faydalı olacağını, bununla üretimin artacağını ve cari fazlanın vereceğini savunuyorlardı" dedi.

20 Aralık akşamı bankaların kapalı olduğu ve internet bankacılığı dışında hiçbir işlemin yapılamadığı saatlerde 9 milyar dolara yakın bir hareketin olduğunu vurgulayan Bulut, "Bunun bireyler tarafından yapılma ihtimali yok. Plan, program ve hazırlıkla bir servet aktarımı yapıldı. Burada bir zenginleşmenin ötesinde bir operasyon yapıldı" yorumunda bulundu.

"Operasyondan kimlerin haberi vardı?"

Milletvekili olarak vatandaşın hakkını sorgulama gibi bir görevleri olduğunu anımsatan Bulut, operasyonun yapıldığı günün ertesinde bir kamu bankasının yaptığı reklama dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Reklamın içeriğine bir sözüm yok. Ancak bunu ne zaman yaptınız ve hazırladınız? Reklam hazırlamayı sizden kim istedi? Operasyondan haberiniz var mıydı? Haberiniz varsa muhtemelen başkalarının da haberi olmuştur. Reklam yapan diyen, çeken, aracı yani hepsinin haberi var demektir. O akşam yapılanların planlı ve programlı bir iş olduğunun ispatı anlamına geldiği yönünde bir soru önergesi de verdim. Benim yaptığım işlem budur.  Asıl yapılması gereken piyasa dengesinin kurulmasıdır. Sistem belli bir kesimi zengin etmenin dışında hiç kimseye bir faydası olmuyor."

"Vatandaş çarpıldığını, dolandırıldığını düşünüyor"

Ekonomist Selçuk Geçer de BDDK'nın suç duyurusunda bulunduğu isimler arasında yer alıyor.

Geçer, "manipülasyon yapmakla" suçlanan kişilerin bunu yapmadıklarının çok net bilindiğini belirtti. 

 

 

Bankanın itibarını zedelemek iddiasıyla haklarında suç duyurusunda bulunulduğunu ifade eden Geçer, "Hangi banka olduğuna ilişkin bize ayrıntılı bilgi verirlerse zaten her şey ortaya çıkacaktır. Geçmişte doların 11'den 18'e çıkışı, 18'den tekrar 11'e düşüş sürecinde neler oldu? Kim manipülasyon yaptı? BDDK konuyla ilgili herhangi bir araştırma yapacak mı? Bir manipülasyon var mı yok mu? Bütün bunların detaylı bir şekilde paylaşılması gerekir" değerlendirmesinde bulundu.

"Altın ve döviz yükselmeye devam edecek"

Çünkü vatandaşın yapılanlarla kendisinin terse düşürüldüğünü, çarpıldığını veya dolandırıldığını düşündüğünü aktaran Geçer, "Eğer bunun sorumlusu bizlersek ortaya çıkalım, yok eğer başkalarıysa ve bu işten birileri kesesini doldurduysa onların ortaya çıkarılması gerekiyor" ifadelerini kullandı. 

Manipülasyonun dünyanın her yerinde en büyük suçlardan biri olduğuna değinen Geçer, suç işleyenlerin mutlaka ortaya çıkarılması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bunu ortaya çıkarak olan kurum BDDK'dır. Kendilerini göreve davet ediyorum. Ayrıca altın ve dövizin yükselmemesi için hiçbir neden yok. Yükselmeye devam edecek. 3 Ocak'ta gelecek enflasyon rakamlarından sonra kurdaki hareketlenme hızlanacak. Bu yıl dolar 13-14 aralığında bir yerde kapanışı gerçekleştirecek. Bu yükselişin ocak ayı boyunca devam edeceği kanaatindeyim. Tek endişem kırılmaların olabileceği yönünde. Çünkü 3 ve 22 Ocak ve 14-15 Şubat'ta FED'in açıklayacağı karar çok önemli olacak. Bütün bunlar kurdaki kırılmaları tetikleyebilir. Normal yükseliş eğilimiyle ocak ayı içerisinde en iyi ihtimalle doların 15-16 seviyeleri göreceğini düşünüyorum."