Afganistan'ın Kabil Havalimanı'nda İslam Devleti militan örgütü tarafından saldırı düzenlenmesi riskine karşı ABD ve müttefikleri insanlara havalimanından uzak durma çağrısı yaptı.

Batılı ülkeler askerlerinin ülkeyi terk etmeleri için belirledikleri son tarih olan 31 Ağustos'a kadar vatandaşlarının ve Afganların ülkeden tahliyesini tamamlamaya uğraşıyorlar.

Tarih yaklaştıkça Afganistan'da Batılı ülkelere 20 yıllık savaş süresince yardım eden binlerce Afgan'ı 31 Ağustos'a kadar ülkeden çıkarma baskısı da giderek artıyor.

Kabil'de bulunan ABD büyükelçiliği dün akşam vatandaşlarına havalimanına gitmemeleri ve halihazırda havalimanı çevresinde bekleyenlerin de hemen bölgeden ayrılmaları çağrısı yaparken buna sebep olarak "güvenlik tehditleri" gösterildi.

"Saldırının yaklaştığı bildirildi"

Birleşik Krallık'tan da benzer bir açıklama gelirken havalimanı bölgesinde bulunan insanlara "güvenli bir bölgeye gitmeleri" çağrısında bulunuldu.

Birleşik Krallık Savunma Bakanı James Heappey BBC Radio'ya yaptığı açıklamada "Çok ama çok güvenilir bir kaynaktan saldırının yaklaştığı bildirildi" dedi.

Heappey, "İnsanlar Kabil havalimanına gelmemeli güvenli bir yere gitmeli ve talimatları beklemeli" dedi.

Avustralya da vatandaşlarına ve vize verdiği yolculara bölgeyi terketme çağrısı yaparken havalimanında "terör saldırısı ihtimalinin çok yüksek" olduğu ifade edildi.

Taliban'ın 15 Ağustos'ta Kabil'e girmesinden bu yana Kabil havalimanında kaos yaşanıyor. ABD ve uluslararası birlikler hem kendi vatandaşlarını hem de Taliban yönetiminden kaçmaya çalışan binlerce Afgan'ı ülkeden çıkarmaya çalışıyor.

"Bir canlı bomba kolaylıkla insanların arasına girerek saldırı düzenleyebilir"

Havalimanı içerisinde Batılı birlikler tahliyeyi tamamlamak için uğraş verirken Taliban da havalimanının dışında güvenliği sağlıyor.

Afganistan'ın sivil havacılık yetkililerinden Ahmedullah Rafiqzai saldırı uyarılarına rağmen insanların havalimanının kapısında yığılmaya devam ettiğini söyledi.

Rafiqzai Reuters'a yaptığı açıklamada, "Bir canlı bomba kolaylıkla insanların arasına girerek saldırı düzenleyebilir. Bu konuda birçok uyarıda bulunuldu" dedi.

Rafiqzai, "Ancak insanlar yerlerinden kıpırdamak istemiyorlar. Ülkeyi terketmeye o kadar kararlılar ki ölmeyi bile göze alıyorlar, herkes hayatını riske atıyor" dedi.

Kabil'de bulunan bir NATO diplomatı Taliban'ın havalimanı dışında güvenlikten sorumlu olmasına rağmen İslam Devleti militan örgütünün saldırı tehdidinin gözardı edilmemesi gerektiğini söyledi.

Uçuşlar yeniden hızlanacak

Diplomat, "Batılı güçler Afganistan'da hiçbir koşulda savunma veya taarruz harekatı düzenleyecek bir pozisyonda kalmak istemiyor. Hedefimiz tahliyelerin 31 Ağustos'a kadar tamamlanması" dedi.

Başka bir Batılı yetkili uçuşların dün yavaşladığını ancak bugün yeniden hızlanacağını söyledi.

Bir Taliban yetkilisi havalimanı dışında sivilleri korumaya devam ettiklerini söyledi.

Adının açıklanmasını istemeyen yetkili, "Birliklerimiz Kabil havalimanında hayatlarını tehlikeye atıyorlar, onlar da İslam Devleti militan örgütünün saldırısının hedefi olabilirler" dedi.

Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden'a İslam Devleti'nin saldırı tehdidi ve acil durum planları ile ilgili bilgi verildiğini açıkladı.

Biden, Avrupa ülkelerinden gelen tahliye için daha fazla zamana ihtiyaç duyulduğu çağrılarına rağmen tüm birliklere Afganistan'ı ayın sonuna kadar terketme konusunda Taliban ile yapılan anlaşmanın koşullarına uyma talimatı vermişti.

Taliban'ın Kabil'e girmesinden bu yana geçen 11 gün içerisinde ABD ve müttefikleri tarihin en büyük tahliye operasyonlarından birini gerçekleştirerek 19,000'i son 24 saat içerisinde olmak üzere 88,000 kişiyi ülkeden çıkardı. ABD ordusu her 39 dakikada bir uçağın kalktığını söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Ağustos'un ortasından bu yana 4,500 ABD vatandaşının ve ailelerinin ülkeden çıkarıldığını, ülkede kalan 1,500 kişi ile de temas kurulmaya çalışıldığını söyledi.

Blinken ülkeyi terketmek isteyen gerek ABD'li gerekse de diğer ülke vatandaşı olan insanlara yardım edilmesi için son bir tarih olmadığını ve bunun "ne kadar gerekirse o kadar" süreceğini söyledi.

ABD ordusu askeri personelin 31 Ağustos'tan önceki son 2 gün içerisinde ülkeden çıkarılacağını söyledi.

Taliban yabancı askerlerin ay sonuna kadar ülkeyi terketmesi gerektiğini söylemişti. Taliban Afganlara ülkede kalma çağrısı yaparken ülkeyi terketmek için gerekli izinlere sahip olanların gitmesine izin verileceği ve yabancı birliklerin ülkeden çıkmasının ardından sivil uçuşların düzenlenmeye devam edeceğini söylemişti.

Türk askerli de çekiliyor

İki Türk yetkilinin verdiği bilgiye göre, Taliban Afganistan'daki yabancı birliklerin çekilmesinden sonra Kabil Havalimanı'nın işletilmesi için Türkiye'den teknik destek talebinde bulunurken; Türk askerlerinin ülkeden çekilmesi dün başladı.

Afganistan misyonunu sürdürmek için Birleşmiş Milleter'in (BM) 3 bin personeli ülkede kalmaya devam edecek. Reuters tarafından görülen bir BM güvenlik belgesine göre 10 Ağustos'tan bu yana BM personeline karşı onlarca tehdit ve fiziksel şiddet vakası yaşandı ve bazı ofisler yağmalandı.

Taliban'ın katı şeriat kuralları ile 1996-2001 yılları arasındaki yönetimine halka açık idamlar ve temel özgürlüklerin kısıtlanması damga vurmuştu. Kadınların okula gitmesine ve çalışmasına izin verilmemişti.

ABD ve müttefiklerinin Taliban yönetimini devirmek ve 11 Eylül saldırılarının ardından El Kaide ile mücadele etmek için girdikleri Afganistan'dan 20 yıllık bir sürenin ardından ayrılacaklarını açıklamalarından sonra Taliban yeniden ülkeden kontrolü eline aldı.

Taliban insan haklarına saygı göstereceğini ve teröristlerin ülkede faaliyet göstermesine izin vermeyeceklerini açıklarken Taliban sözcüsü Zabihullah Mujahid NBC News'e yaptığı açıklamada El Kaide'nin eski lideri Usame Bin Ladin'in 11 Eylül 2001'de ABD'ye yapılan saldırıda sorumluluğu olduğuna ilişkin "delil olmadığını" söyledi.

Mujahid, "20 yıllık savaşın ardından bile onun bu olaylara dahil olduğuna ilişkin bir delilimiz yok ... Bu savaş için hiçbir gerekçe yoktu" dedi.

 

Reuters