Pire Limanı'na rakipti, 10 yılda ancak bir dalgakıran inşa edildi: 45 yıllık proje Çandarlı Limanı neden bitemiyor?

1976'da projelendirilen, temeli 2011'de atılan Kuzey Ege Çandarlı Limanı, Türkiye'nin en büyük limanı olacaktı. En az 697 milyon TL harcandığı bilinen limanın onca yılda yalnızca mendireği ve dalgakıranı bitti. Limanın depremde zarar gördüğü iddiaları var

Fotoğraf: Google Earth

Son 1,5 yılda 4 milyon insan pandemide yaşamını yitirdi. 

Geri kalanlar için hayati önem taşıyan bir şey vardı ki o da gıda başta olmak üzere ihtiyaçların bir yerden bir yere ulaştırılması. 

Bunun sorumluluğun büyük bir kısmı ise deniz taşımacılığının omuzlarında. 

Zira, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın (UNCTAD) verilerine göre küresel ticaretin yüzde 80'i deniz taşımacılığı yoluyla yapılıyor. 

Londra merkezli ABD-Birleşik Krallık ortaklı analiz firması IHS Markit'in verilerine göre deniz ticaretinin 2020 kaybı yüzde 9,5. 

Deniz taşımacılığı, Türkiye ticaretinin de can damarı. 

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre 2020'de ithalatın yüzde 52'si, ihracatın ise yüzde 59'u deniz yoluyla yapıldı. 
 

Ekran Resmi 2021-06-29 14.41.09.png
Grafik: UTİKAD


Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği'nin (UTİKAD) verilerine göre 2010'da Türkiye limanlarında elleçlenen yük, 348,6 milyon tondu. Bu miktar, 2019'da yüzde 39 artışla 484,1 milyon ton oldu. 

Gümrük Kanunu'na göre gümrük gözetimi altındaki eşyanın aslı niteliklerini değiştirmeden istiflenmesi, yerinin değiştirilmesi, büyük kaplardan küçük kaplara aktarılması, kapların yenilenmesi veya tamiri, havalandırılması, kalburlanması, karıştırılması ve benzeri işlemlerin tamamına elleçleme deniyor. 

Yukarıdaki sayı hem konteyner ile hem de konteyner olmadan elleçlenen miktar. 

Denizcilik literatüründe elleçlenen konteyner ağırlığı için kullanılan bir terim var: TEU. 

İngilizce "Twenty-foot Equivalent Unit"in kısaltması olan 1 TEU, 20 feet'lik, başka bir deyişe 34 metreküp hacme sahip konteynere karşılık geliyor. 
 

thumbs_b_c_90386c3cbcb1f99e51d32e7aa0e2e2f6.jpeg
1959'da işletmeye açılan İzmir Limanı'nın yıllık konteyner elleçleme kapasitesi 1 milyon 164 bin 917 TEU/ Fotoğraf: AA


2010 yılında elleçlenen TEU 5 milyon 743 bin 455 iken 2019'da bu değer yüzde 102'lik artışlar 11 milyon 591 bin 838'di. 

Türkiye Liman İşletmecileri Derneği'nden (TÜRKLİM) 2013'te yapılan açıklamada 2023'e kadar yük elleçleme hacminin iki katına, elleçlenecek konteynerin 18 milyon TEU'ya çıkacağı öngörülmüştü. 

Bu tahmini yükselten nedenlerden biri de İzmir'in kuzeyinde yer alan, Kuzey Ege Çandarlı Limanı'ydı. 

Tabii temeli 2011'de atılan, "Türkiye'nin en büyük limanı" projesi biterse… 

Bakanlığın gündemine 1976'da geldi, ÇED Raporu 2005'te çıktı

Sadece ÇED raporunun onayı bile 11 yıl süren, sonrasında ihalesi de bir türlü gerçekleştiremeyen, "İlk gemi 2013'te yanaşacak" denirken bugünlere kadar sadece bir dalgakıranla gelen proje için bugüne kadar en az 700 milyon lira harcandı. 

"Dünyanın en büyük 10 konteyner limanından biri olacak" sloganıyla başlayan Kuzey Ege Çandarlı Limanı Projesi'nin hikâyesi 45 yıl öncesine dayanıyor. 

1976'da Devlet Planlama Teşkilatı ve Ulaştırma Bakanlığı'nın gündemine getirilen proje için yıllarca Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu alınamadı. Bu nedenle de çalışmalar başlatılamadı. 

Yer seçimi 1993-1994 yılları arasında tamamlanan projenin 1997'de başlayan fizibilite ve ÇED raporu çalışmaları 2002'de olumsuz sonuçlandı.
 

candarli-limani-nin-temeli-torenle-atildi-2727500_amp.jpeg
Çandarlı Limanı'nın Mayıs 2011'de gerçekleşen temel atma töreni/ Fotoğraf: Twitter


2004'te tahmini maliyeti 600 milyon euro olarak açıklanan projeye 2005'te "ÇED olumlu" kararı çıktı. Aynı yıl, başından beri konteyner limanı olarak planlanan projeye gemi inşalarının gerçekleştiği tersane fonksiyonu da eklendi. 

İki bakanlığı karşı karşıya getirdi

Ancak beklenmedik bir gelişmeyle Ulaştırma Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile karşı karşıya geldi. 

ÇED raporunun alınıp tam ihale aşamasına gelindiği sırada, 6 Aralık 2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan karar kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çandarlı Limanı'nın kurulacağı arazinin 453 hektarlık kısmını termal turizm bölgesi ilan etti. Bu durum haliyle projeyi durma noktasına getirdi. 

Yaklaşık bir yıl sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın imar planını değiştirmesiyle Çandarlı Limanı, turizm planından çıkarıldı. 2008'de de tersane fonksiyonundan vazgeçildi. Aynı yılın mayıs ayında revize ÇED ve fizibilite raporu kabul edildi. 

İlk ihale için "2010" denildi, 2013'te gerçekleşti; O da iptal edildi

Aralık 2009'da limanın mendireğinin Ulaştırma Bakanlığı bütçesinden, geri kalan kısmının ise Yap-İşlet-Devret kapsamında açılacak ihaleyi kazanan şirketçe yapılmasına karar verildi. 

Böylelikle, sadece ÇED kısmı bile 11 yılda sonuca kavuşan proje için yeni bir maraton başladı: İhale.

Limanın projesini yapan Altınok firmasının Genel Müdür Yardımcısı Arda Altınok, 2009'da yaptığı açıklamada ihalenin 2010'da gerçekleşeceğini, 2011'de inşaata başlanacağını söylüyordu.
 

thumbs_b_c_477cae0ce79732b9e2fd2faae8eb5e50.jpeg
Binali Yıldırım, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yaptığı 2012'de liman inşaatını ziyaret etmişti/ Fotoğraf: AA


İkinci altyapı projesinin 600 milyon euro maliyetle tamamlandığını söyleyen Altınok, aynı röportajda "İlk gemi 2013'te yanaşacak" demiş ve bir miktar erken konuşmuştu. Zira, ihale aşamasına ancak 2013'te gelinebildi. 

Hükümetin 5 Kasım 2013'e kadar teklif toplayacağını duyurduğu ihale için Sabancı, MNG, Limak, Akfen, Yıldırım Holding ve Arkas Grubu'na bağlı şirketlerin dosya aldığı açıklandı. Ancak bu altı firmanın şartname aldığı ihale yeterli teklif olmadığı için iptal edildi. 

Dalgakıran üç yılda tamamlandı

O dönemki plana göre limanın yıllık toplam 12 milyon TEU kapasiteye sahip olacak ve ülkenin elleçleme kapasitesini yüzde 70 artıracaktı. 

Çandarlı Limanı için "Avrupa'nın en büyük yedinci konteyner limanı Pire'yi yarış dışı bırakacak" vaadiyle yola çıkılsa da gelinen nokta bu hedefin oldukça uzağında. 

Pire Limanı yılda 4 milyonun üzerinde konteyner yükleme kapasitesine sahipken, Avrupa'nın yıllardır değişmez lideri Rotterdam (Hollanda) 13,7 milyonluk kapasiteye sahip. 

14 Mayıs 2011'de temeli atıldıktan sonra devlet eliyle mendireği ve 1,5 kilometrelik dalgakıranı ancak üç yılda tamamlandı.
 

1619434_651926748201014_999916663_n.jpeg
Liman'ın 2014'te çekilmiş bir fotoğrafı... Kaynak: Facebook/@kuzeyegeliman


Üst yapı hâlâ bekliyor

Mendireğin tamamlanmasıyla birlikte altyapı kısmının tamamlandığını söyleyen İzmir Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada bu aşamadan sonra üstyapı için ihaleye çıkıldığını ancak şartnameye ilgi gösterilmediğini söyledi. 

Belediye Başkanı Hakan Koştu, Mart 2021'de Özgür Ses'e verdiği röportajda Çandarlı Limanı için "Alt yapısı bitmiş, üst yapı ihalesi bekleyen bir proje" demiş, bir ucu limana kadar ulaşan İzmir-Bergama Kuzey Ege Otoyolu'nun tamamlanmış olmasından mutlu olduklarını ifade etmişti. 

12 milyon TEU'luk kapasite 4 milyon TEU'ya düşürüldü

2016 yılına gelindiğinde dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, dünyada konteyner ticaretinde daralma yaşandığını, limanı daha verimli kullanmak için "konsept değişikliğine" gidildiğini açıklamıştı. 

Ulaştırma Bakanlığı'nın 2017 yılında yayınladığı "Ulaşan ve Erişen Türkiye" başlıklı raporda Çandarlı Limanı'nın hedef kapasitesinin düşürüldüğü ifade edildi. Buna göre yıllık "12 milyon TEU kapasitesi" hedefi 4 milyona indirildi. 

"Çandarlı Limanı bir vizyon projesidir" diyen İzmir Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk'e göre bu normal bir karar. Çünkü bu büyüklükte bir projenin önceliği bölgede ne kadar talep olduğuyla alakalı. 
 

yo1_1.jpg
 İzmir Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk/ Fotoğraf: izmir.denizticaretodasi.org.tr


İlk ihalenin 4+4+4 milyon TEU şeklinde düzenlendiğini söyleyen Öztürk, Çandarlı'da henüz bir "pazar" oluşmamışken bir anda 4 milyon TEU'luk bir limanın yapılmasının kaynakların yanlış kullanılmasına yol açacağını söyledi. 

"İhtiyaç oldukça 500 bin, 500 bin ya da 1 milyon, 1 milyon TEU kapasite kurulabilir" diyen Öztürk, hükümetin de düşüncesinin bu yönde olduğunu belirtti. 

Sayıştay: Yeni limana ihtiyaç olmadığı için ihale yapılmadı 

Sayıştay Başkanlığı'nın 2017'de Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı için hazırladığı Denetim Raporları'na göre Kuzey Ege (Çandarlı) Limanı'nın üst yapı projesinin yalnızca yüzde 30'u bitti. Aynı rapora göre liman, 2018'in performans programına konulmadı. 

"İhalenin neden gerçekleştirilemediği belirtilmediğinden gerekçe ikna edici bulunmamıştır" ifadesine yer veren Sayıştay Raporu, Bakanlık'tan gelen gerekçeyi şöyle sıraladı: 

İzmir ilinde son dört yılda elleçlenen konteyner miktarı 1,2 milyon TEU ile 1,4 milyon TEU arasındadır. Bu miktar ise İzmir ilinde faaliyette bulunan mevcut limanların konteyner elleçleme kapasitesinin yüzde 40'ı kadardır. 

İzmir ilindeki limanların konteyner elleçleme kapasitesindeki kullanım oranının yüzde 40 gibi düşük sevide olması ve bu aşamada yeni liman yapılmasına gerek olmaması nedeniyle Kuzey Ege (Çandarlı) Limanı'nın ihalesi gerçekleştirilmemiştir.


Çandarlı, torba yasayla kıyı kanunundan muaf tutuldu 

2019 başında projenin hızlandırılması için önemli bir gelişme yaşanmıştı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

30 Ocak 2019'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yasalaşan "Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"  başlıklı torba yasaya göre  Kuzey Ege Çandarlı Limanı, Kıyı Kanunu'nun hükümlerinden muaf tutuldu. 

Gerekçesi ise şu şekilde açıklandı:  "… projenin zamanında ve tam olarak gerçekleştirilebilmesi, kaynakların etkin bir şekilde kullanılabilmesi için Kıyı Kanunu'nun kıyılar, sahil şeritleri, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazilere ilişkin yapı ve yapılaşmaya dair sınırlayıcı hükümlerinden muaf tutulmasına yönelik düzenleme…" 

Ancak bu kanunun detayları ve ne kadarlık bir alanı kaplayacağı, kapladığı alanda tarım arazilerinin etkilenip etkilenmeyeceği ise net değil. 

İzmir Mimarlar Odası'nın eski Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Alpaslan, 2019'da Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada yasanın çok açık olmadığına vurgu yaparak, bazı yerlerde şüpheye düştüklerini aktarmıştı: 
 

Zaten denizcilik faaliyetleriyle ilgili liman işlevleri taşıyan yapılar, kıyı kenar ve benzeri yasalardan muaftır. ‘Kıyılarda belli bir alana kadar yapılaşma' olamaz hükmü doğal olarak limanlarda işletilmez. Yoksa limanı yapamazsınız. Zaten limanların böyle bir muafiyeti varken ekstra böyle bir yasa neden çıkarıldı tam net anlayamadık.


Alpaslan, "'Liman' adı altında muafiyetin genişletilerek limanla doğrudan ilgisi olmayan birtakım başka yapılaşmaların önünü açabilir. Ancak ‘Kesin olarak bunun için yaptılar' diyemeyiz" ifadelerini kullanmıştı. 

Ne kadar harcandığı en son 2018'de açıklandı: 697 milyon lira

Kuzey Ege Çandarlı Limanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne de taşındı. 

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, 2017 ve 2018'de sunduğu önergelerde Kuzey Ege Çandarlı Limanı'nın yatırım bedelinin ne kadar olduğunu, üst yapı ihalesinin ne zaman yapılacağını sormuştu. 

Aralık 2017'de dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, limana 2017 fiyatlarıyla 455 milyon lira yatırım yapıldığı yanıtını vermişti. 

Yatırımcılardan gelecek talepler doğrultusunda gerekli revizyonların yapılabileceğini aktaran Arslan, "Şimdilik 4 milyon TEU/Yıl konteyner kapasiteli olarak hizmet vermesi planlanan Kuzey Ege Çandarlı Limanı'nın 2. etap ihalesinin, talebe bağlı olarak Yap-İşlet-Devret modeliyle en yakın zamanda yapılması ve sözleşmesinde belirlenecek sürede hizmete sunulması öngörülmektedir" ifadelerini kullandı.

Arslan'dan sonraki Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turan ise Kasım 2018'de verdiği yanıtta limana yapılan yatırım bedelinin 697 milyon lira olduğu açıklamıştı. 

"Limanın durumu, amatör balıkçı iskelelerinden bile daha kötü"

Çandarlı Limanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın 2021 yılı bütçesi üzerine 19 Kasım 2020'de gerçekleştirilen Plan ve Bütçe Komisyonu'nda da gündeme geldi. 

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, limanın son halini fotoğrafladıklarını söyleyerek "Gerçekten içler acısı durumda. Yeni yapılmasına rağmen bazı yerlerde beton bloklar kırılmış, bazıları birbirine denk gelmemiş, aralarında çok büyük açıklıklar var, bazı bölümlerinde çatlaklar var ve üstelik bu dalgakıranın daha ilk etabı" dedi. 
 

151739293-cndrllmn.jpeg
Fotoğraf: Cumhuriyet

 

Limanın mendirek inşaatının Limak-Kolin ortaklığında olduğunu hatırlatan CHP'li vekil, "Bu inşaat hatalarına baktığımızda, amatör balıkçı iskelelerinden bile durumu daha kötü. Halk gün geçtikçe yoksullaşırken, yoksulluktan kırılırken o şirketler aldıkları ballı ihalelerle hem kendilerini hem de etraflarını zenginleştirdiler" ifadelerini kullandı. 

CHP Milletvekili Polat: Liman, İzmir depreminde zarar gördü

Son olarak CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, limanın akıbetinin hâlâ belirsiz olduğunu belirterek, ülke ekonomisine kazandırılması için Meclis'te araştırma komisyonu kurulması talebiyle 16 Mart 2021'de bir önerge verdi.

Polat, limanın, 30 Ekim 2020'de gerçekleşen 117 kişinin yaşamına mâl olan depremde zarar gördüğünü söyledi: 
 

Sisam Adası merkezli yaşanan 6,9 şiddetindeki depremde özellikle dalgakıran olarak inşa edilen deniz yapısının beton blokları arasındaki açılmalar artarak 40 santimetreye kadar ulaştığı görülmektedir. 

Uygun inşaat tekniklerine göre yapılan rıhtım ve dalgakıran yapılarının zeminlerinde bir milimetre bile açıklık ya da bozukluk olmaması gerekirken, liman dalgakıran ve mendireğindeki eğilmeler, bükülmeler, inişler, çıkışlar gözle görünür duruma gelmiş bulunmaktadır. 


"Bugün itibarıyla Çandarlı Limanı, adeta kaderine terk edilmiş olarak görülmektedir" diyen Mahir Polat, "Bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de uluslararası ticaretin büyük bir bölümü halen en ekonomik sistem olan denizyolu ile yapılmakta olup, taşıma zincirinin deniz ayağını oluşturan limanlar, ülke ekonomisinin geliştirilmesinde etkin rol oynamaktadır" ifadelerini kullanmıştı. 
 

Ekran Resmi 2021-06-30 09.jpg
Çandarlı Limanı'nın Google Earth görüntüsü

 

"Projenin iptali mümkün değil" 

Çandarlı Limanı'nın Türkiye'nin 2023 hedefleri kapsamındaki en büyük projelerden olduğunu söyleyen İzmir Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk'e göre ise projenin iptali hiçbir şekilde mümkün değil. 

Proje sürecinin uzamasının devleti zarara uğratmadığını aktaran Öztürk şöyle konuştu:  
 

İzmir Limanı 1954 yılından itibaren yapılmaya başlanmış. Hâlâ yapılmayan fazları var. Limanlar bir anda çok büyük kapasitelerde yapılmaz ve yapılmamalıdır. 

Arz-talep dengesi göz önüne alınarak yapılmalıdır. Dolayısıyla ‘Şu an böyle bir yatırıma gerek var mı?' ya da ‘Devletin herhangi bir zararı var mı?' diye düşünürseniz hiçbir şekilde bunun yanıtı ‘Evet' olamaz. 

Hiçbir zararı yoktur ve bunlar vizyon projesidir. Lütfen bugünü konuşmayalım. Limanlar bugün için değil gelecek için yapılır. Türkiye'de şu an 80 küsur milyon kişi yaşıyor. Hayat ve ticaret artarak devam ediyor. Konteyner elleçleme miktarları her sene yüzde 10 civarında artarak devam ediyor.


Öztürk, limanın tamamlanmasıyla bölgede yaratacağı etkiyi de "Depolama sistemleri, tedarik sistemleri gibi lojistik hizmete birtakım katma değer yaratabilecek. Yan sanayi bu bölgede kurulacak. Zaten Aliağa da çok yakın. Belki yakıt tedariği konusunda öneli bir liman haline de dönüşebilir. İstihdam açısından önemli bir miktar yardımı olacak" diyerek açıkladı. 

Çandarlı Limanı için üç senaryo 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Eylül 2010 tarihinde bir "Ulaştırma Kıyı Yapıları Master Planı Sonuç Raporu" hazırladı. 

Türkiye'nin limanlarının gelecek vizyonunu belirlemek amacıyla hazırlanan 634 sayfalık raporda, Çandarlı Limanı için de 2010'dan 2030'a kadarki süreci kapsayan 20 yıl için "İyimser", "Referans-Ortalama" ve "Kötümser" olmak üzere üç senaryo belirlenmişti. 

Her senaryo, Türkiye'nin gayrisafi milli hasılasının (GSMH) değişik oranlarda büyüyebileceği öngörüsüne göre hazırlandı. 

Raporda, "limana gelecek yük hacmi, kötümser, ortalama ve iyimser senaryolar altında 2015 yılından itibaren beşer yıllık artışlar ile 2040 yılına kadar tahminlenmiştir" deniliyordu.  

En kötümser senaryonun bile altında kalındı 

Rapor, 2020 için elleçlenecek yük tahminini iyimser senaryoda 26,2 milyon TEU, kötümser senaryoda 12,1 milyon TEU olarak açıklıyordu. 

2019'da 11,5 milyon TEU olan bu miktar, pandemi yılı 2020'de de 11,6 milyon TEU seviyesinde gerçekleşerek kötümser senaryonun altında kaldı. 

2030 yılı için ise iyimser senaryoda 35,4 milyon, kötümser senaryoda 24,9 milyon TEU öngörülmüştü. 

Ülkenin GSMH büyümesi 2019'da yüzde 0,9, 2020'de yüzde 1,8 seviyesinde gerçekleşti. 

Raporda Ege Bölgesi'nin 2030 yılı için yük hacmi kötümser senaryoda 3,7 milyon TEU olarak açıklanmıştı. Bunun 1,3 milyon TEU'su Çandarlı'da karşılanacaktı. 

2020 yılında Ege Bölgesi'nin limanlarında elleçlenen yük miktarı yaklaşık 1,7 milyon TEU. 

Birinci terminal 2012-2017 arasında işletilecekti

2010 tarihli raporda Batı Anadolu Bölgesi'nin Türkiye ekonomisinin yoğunlaştığı bir bölge olduğu ve Batı Avrupa, Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerinin yük taşımacılığı rotasının Akdeniz üzerinden geçtiği hatırlatılmış, İzmir Limanı'nın teorik kapasitesine ulaştığı belirtildi. 

"Fiziksel kısıtlamalar göz önüne alındığında, limanın mümkün olan genişlemesinin gelecekteki trafik talebini karşılamaya yetmeyeceği görülmektedir" diyen rapor, bu nedenle yeni bir liman ihtiyacının olduğunu söylüyor. 

Rapor, İzmir'in Zeytindağ bölgesinde yapılan Çandarlı Limanı'nın birinci aşamasının, 2012-2017 yıllarında işletme halinde olmasını planlıyordu. Bu aşamada 943 bin TEU'luk kapasite yaratılacaktı. (Orta büyüme senaryosunda)

Yıllık 2 milyon TEU'luk kapasite yaratması beklenen ikinci terminalin ise işletilmesi için öngörülen tarih aralığı 2017-2030'du. 

İlk açıklanan proje maliyeti 371 milyon lira 

Raporda yaklaşık proje maliyeti 185 milyon 500 bin euro olarak öngörülmüştü. 2010 yılında Euro/TL kuru yaklaşık 1,99 liraydı. Bu da maliyetin dönemin fiyatlarıyla 371 milyon lira olduğu anlamına geliyor. 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 2010 tarihli raporunda üç yatırım alternatifi sunmuştu.

Bunlardan ilki projenin tamamen devlet tarafından karşılanması. İkincisi karayolu ve demiryolu hariç tüm inşaatın bir özel sektör yatırımcısına verilmesi. 

Üçüncü ve gerçekte de hayata geçirilen yol ise dalgakıran, dolgular ve Çandarlı Limanı'na yol bağlantılarının kamu kaynakları ile karşılanması. 

Üçüncü yatırım modelinin ikinci aşaması hayata geçerse, liman, 49 yıl süre ile rıhtımları inşa edecek ve ekipmanı sağlayacak bir özel sektör şirketi tarafından işletilecek. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU