Yahudiliğe göre Yahudiler seçilmiş üstün kavim midir?

Bülent Şahin Erdeğer Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AFP

Yahudilerin inandığı 39 kitap üç ana kısımdan oluşur: 

  1. Torah (Yasa/Öğreti)
  2. Nev'im (Nebiler)
  3. Ketuvim (Kitaplar). 

Tümüne Yahudiler Tanah kavramını kullanırken, Hristiyanlar Eski Ahit demektedir. Yahudiler ve Hristiyanlar Tanah'ın 39 kitabını tanrı sözü olarak iman ederler.

Bir de 9 kanondışı bırakılan, ama kutsal görülen kitap vardır. Tüm bu metinler Yahudi düşüncesinin/ilahiyatının kurucu metinleridir. 


İsrailoğulları ve Ahid 

Tanah'ı okuduğumuzda İsrailoğullarına verilen sorumluluğun, varoluş amacının, erdemli toplumun inşası olduğunu rahatlıkla görebiliriz.

Tanah/Eski Ahit'de konuşan Yehova/Tanrı, İsrailoğullarını erdemli, evrensel ahlakın hizmetinde oldukları sürece sevmekte, ahdini de bu merkezde meşru görmektedir.

Tanah'ın birçok yerinde bu erdemliliğe aykırı hareket eden ve bunu soydan gelen bir seçilmişlik olarak hatalı biçimde algılayan İsrailoğullarına karşı Rabb'in sert ve tehditkâr tavrını okumaktayız.

Her ne pahasına olursa olsun İsrail'in kurulmasının değil meşru temellerle yaşamasının önemine dikkatleri çeken Tanah, meşru temelleri olmayan bir İsrail'in bizzat Rabb tarafından helak olacağını gayet net biçimde söyler. Bunu bir tehdit olarak okumaktayız. 

Ayrıca Tanah'ta yer alan şiddet içerikli bölümlerin bütünselliğinden kopartılarak, karşı argüman olarak kullanılması da doğru olmayacaktır.

Genellikle bir kavmin (Babil'in) helakını betimleyen bölümlerin katliam yapmaya referans gösterilemeyeceği açıktır.


İsrailoğulları ile Ahit Nuh ile Ahdin devamıdır

Tanah metni açık biçimde Musa ile İsrailoğulları arasındaki ilişkileri Nuh ve insanlık ilişkilerine bağlanmış ve bir devamlılık arz etmektedir.

Nuh ve insanlık arasındaki temel antlaşma da Talmud da detaylandırılır. Buna göre;

  1. Şirk koşmamak
  2. Tanrı'nın ismini mübarek kılmak ve bu isimle lanet etmemek/Din istismarı yapmamak
  3. Cinayet işlememek
  4. Cinsel ahlaksızlık yapmamak
  5. Hırsızlık etmemek
  6. Adil bir yargı sistemi oluşturmak ve uyulmasını sağlamak
  7. Canlı bir hayvanın etini kopartıp yememek

Temel ahittir. Yahudilik inancı bu temel 7 ilkeye uyan herkesin, hangi dinden olursa olsun cennete gideceğine inanır.

Ancak Yahudiler için cennete gitmek sadece bu 7 maddeye uymakla gerçekleşecek kadar kolay değildir. Yani Yahudi olmak ırksal bir üstünlük değil, aksine ağır bir sorumluluktur. 

Bu anlamda "İsrail" ülkesi, bir soyun her ne pahasına olursun egemen olacağı bir işgal devleti değil, "Bereketli topraklarda sadece Allah'a kulluk edilen barış ve esenlik yurdu" anlamına gelmektedir.

Kur'an da bu gerçeğe şu ayetlerde atıf yapar: İsrailoğulları'nı RAB Takva Olarak Üstün kıldı ve Seçkin oldular;

يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ اذْكُرُواْ نِعْمَتِيَ الَّتِي أَنْعَمْتُ عَلَيْكُمْ وَأَنِّي فَضَّلْتُكُمْ عَلَى الْعَالَمِينَ

Ey İsrailoğulları, Size verdiğim nimeti ve sizi diğer toplumlara tercih ettiğimi hatırlayın (özeleştirisini yapın) 2/122
 

وَلَقَدِ اخْتَرْنَاهُمْ عَلَى عِلْمٍ عَلَى الْعَالَمِينَ

Andolsun (Üzerinde Düşünün), biz onları bir ilim üzere insan topluluklarına tercih ettik/öncelikli kıldık. 44/32.
 

وَلَقَدْ آتَيْنَا بَنِي إِسْرَائِيلَ الْكِتَابَ وَالْحُكْمَ وَالنُّبُوَّةَ وَرَزَقْنَاهُم مِّنَ الطَّيِّبَاتِ وَفَضَّلْنَاهُمْ عَلَى الْعَالَمِينَ

Gerçekten (Üzerinde düşünün) Biz İsrailoğullarına, kitap, hükümranlık, hikmet ve nübüvvet verdik. Onları helâl ve has nimetlerle rızıklandırdık ve onları diğer insanlara tercih ettik/öncelikli kıldık. 45/16


Kur'an açısından da Nuh ile ahitleşme Musa ile devam etmiş, İsa ile sürmüş; Muhammed ile ise taçlanmıştır.

İslam inancına göre de tüm bu ahitler aynı ilkelerin yinelenmesinden ibarettir. Ancak makalemizin çerçevesi Tanah ile sınırlı olduğundan bu konuyu başka bir çalışmaya erteliyorum.   

 
Tanah'a göre de takvalı oldukça üstün kalacaklardı

Musa Allah'ın huzuruna çıktı. Yehova dağdan kendisine seslendi: "Yakub'un Beyti'ne/takipçilerine, İsrailoğullarına şöyle diyeceksin: 4 Mısırlılar'a ne yaptığımı, sizi nasıl kartal kanatları üzerinde taşıyarak yanıma getirdiğimi gördünüz. 5 Şimdi sözümü dikkatle dinler, antlaşmama uyarsanız, yeryüzündeki bütün toplumlar/ümmetler içinde hazinem/mücevherim olursunuz. 6 Siz benim için bir kâhinler krallığı, kutsal bir topluluk olacaksınız. İsrailliler'e böyle söyleyeceksin.

(Çıkış/Şemot 19:3-6)


Peki, bugün İsraioğullarının önderliği ve çoğunluğu Ahde sadıklar mıdır?

Bu soruyu cevaplamak için haber bültenlerini izlemek bile yeterlidir; ancak biz Kutsal Kitap'taki ilkelerle şimdiki pratikleri karşılaştıralım:    

1.  Allah şöyle konuştu:

2. "Seni Mısır'dan, köle olduğun ülkeden çıkaran İlahın Yehova benim."

3. "Benden başka ilahın olmayacak."

4. "Kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yer altındaki sularda yaşayan herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın."

5. "Putların önünde secde etmeyecek, onlara kulluk etmeyeceksin."


13. "Adam öldürmeyeceksin."

14. "Zina etmeyeceksin."

15. "Çalmayacaksın."

16. "Komşuna karşı yalan yere tanıklık etmeyeceksin."

17. "Komşunun evine, karısına, erkek ve kadın kölesine/esirine, öküzüne, eşeğine, hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin." (Çıkış/Şemot 20:1-5,13-17)

On Emrin bazı hükümlerini yukarıda alıntıladık. Maalesef bugün bu emirlerin tümü çiğnenmektedir.

Siyonistler Allah'tan başka ilah kabul etmemeleri gerekirken, yeryüzünde ilahlık taslamakta, süper güç olan çağdaş firavunlara hizmet etmektedirler.

Para putu önündeki secde hiç bitmemektedir. Adam öldürmek sıradanlaşmış, zina sektör haline getirilmiş.

Komşunun evi dahil olmak üzere herşeyine göz dikilmiştir.

Çocukları, dul kadınları ve yaşlıları öldürmekte dahi besi görülmemekte insani değerler mişnadan ve dünyevi çıkarlardan hareketle hiçe sayılabilmektedir.

Oysa Yahudilerin kendi kutsal kitapları şöyle yazar:

21. "Yabancıya/azınlığa haksızlık, zulüm ve baskı yapmayacaksınız. Çünkü siz de Mısır'da yabancıydınız/azınlıktınız."

22. "Dul ve öksüz hakkı yemeyeceksiniz."

23. "Yerseniz, bana feryat ettiklerinde onları kesinlikle işitirim."

24. "Öfkem alevlenir, sizi kılıçtan geçirtirim. Kadınlarınız dul, çocuklarınız öksüz kalır."

25. "Halkıma, aranızda yaşayan bir yoksula ödünç para verirseniz, ona tefeci gibi davranmayacaksınız. Üzerine faiz eklemeyeceksiniz."

26. "Komşunuzun abasını rehin alırsanız, gün batmadan geri vereceksiniz."

27. "Çünkü tek örtüsü abasıdır, ancak onunla örtünebilir. Onsuz nasıl yatar? Bana feryat ederse işiteceğim, çünkü ben 'Hannan'ım/çok şefkatli-kullarına acıyanım."  (Çıkış/Şemot 22:21-27)


Evet, garibana, Yahudi olana, Yahudi olmayana, dula, öksüze, yoksula yapılacak zulüm hakkında Yahudileri uyaran kendi kitaplarıdır.

Çok ironik biçimde faizle Yahudi isminin eşdeğer hale geldiğini bilen okuyucular, "Faiz yemeyeceksiniz" emri karşısında acı bir tebessümden kendilerini alamayabilirler.

Bakın, aynı Kutsal Kitap nasıl devam ediyor:

6. "Duruşmada yoksula karşı adaleti saptırmayacaksınız."

7. "Yalandan uzak duracak, suçsuz ve doğru kişiyi öldürmeyeceksiniz. Çünkü ben kötü kişiyi aklamam."

8. "Rüşvet almayacaksınız. Çünkü rüşvet göreni kör eder, haklıyı haksız çıkarır."

9. "Yabancıya/azınlığa baskı yapmayacaksınız. Yabancılığın ne olduğunu bilirsiniz. Çünkü siz de Mısır'da yabancıydınız." Çıkış/Şemot 23:6-9
 

RAB'bin nefret ettiği altı şey; iğrendiği yedi şey vardır:

Gururlu gözler,
Yalancı dil,
Masum kanı döken eller,
Düzenbaz/sefih yürek,
Kötülüğe koşan ayaklar,
Yalan soluyan yalancı tanık
Ve kardeşler arasında çekişme yaratan kişi.

Süleyman'ın Meselleri 6/16-19


Yukarıda okuduğumuz üzere İsrailoğullarının uyması gereken kurallar gayet açıktır.

Tüm insanların uyması gereken temel erdemler, onlar için de geçerlidir ve doğumdan ölüme garantilenmiş bir kurtulmuşluk/seçilmişlik mevzu bahis değildir.

Kur'an'ın da vurguladığı gibi, kurtuluş şartı sahih iman ve salih ameldir. Bu bağlamda Musa'ya bağlandığını söyleyen bir İsrailoğlu diğer insanlar gibi -sadece bir kısmını alıntılayabildiğimiz- temel ilkelere uyduğu müddetçe/muttaqi olduğu müddetçe seçkindir.

Kutsal Kitap'ın anlatımına göre, Allah'a karşı sorumluluk bilincinde olan muttaki kullar, arzın varisleridirler.

Meşhur Arz-ı Mev'ud (vadedilmiş topraklar) pasajındaki varislik, Rabb'i sevmek, ona ortak koşmamak ve onun buyruklarına uymakla kayıtlanmıştır.

Bu şartları yerine getirmeyen kim olursa olsun varis olamaz:

21. "Öyle ki, RAB'bin babalarınıza vermeye söz verdiği topraklar üzerinde sizin de, çocuklarınızın da ömrü uzun olsun ve yeryüzünün üstünde gökler olduğu sürece orada yaşayasınız.

22. Uymanız için size bildirdiğim bu buyrukları eksiksiz yerine getirir, Tanrınız RAB'bi sever, yollarında yürür, O'na bağlı kalırsanız,

23. RAB bu kavimlerin tümünü önünüzden kovacak. Sizden daha büyük, daha güçlü kavimlerin topraklarını mülk edineceksiniz.

24. Ayak basacağınız her yer sizin olacak. Sınırlarınız çölden Lübnan'a, Fırat Irmağı'ndan Akdeniz'e kadar uzanacak.

25. Hiçbir adam size karşı koyamayacak. Tanrınız RAB, size verdiği söz uyarınca, ayak basacağınız her yerde (düşmanlarınız), sizden korkacak.

26. Bakın, bugün önünüze kutsamayı ve laneti koyuyorum:

27. Bugün size bildirdiğim Tanrınız RAB'bin buyruklarına uyarsanız kutsanacaksınız.

28. Ama Tanrınız RAB'bin buyruklarını dinlemez, bilmediğiniz başka ilahların ardınca giderek bugün size buyurduğum yoldan saparsanız, lanete uğrayacaksınız." Tesniye 11/21-28


Tesniye 11/26-28'de açıkça İsrailoğullarının önüne iki seçenek konmuştur: Kutsanmak ya da lanet!

Ve maalesef onların geneli Rabbin temel ahlaki erdemlerini uygulamayarak laneti yani Allah'ın rahmetinden uzaklaştırılmayı seçmişlerdir.

Yabancıya, öksüze, dul kadına haksızlık edene lanet olsun!

Tesniye/Devarim 27:19


Tesniye/Devarim 28:9-14 arası bölümde ise şunlar söylenir:

9. "İlahınız RAB'bin buyruklarına uyar, O'nun yollarında yürürseniz, RAB size içtiği ant uyarınca sizi kendisi için (şikten) arınmış Ümmet/toplum olarak koruyacaktır.

10. Yeryüzündeki diğer bütün topluluklar/ümmetler RAB'be ait olduğunuzu görecek, sizden korkacaklar.

11. RAB atalarınıza ant içerek size söz verdiği ülkede bolluk içinde yaşamanızı sağlayacak: Rahminizin meyvesi kutsanacak; hayvanlarınızın yavruları, toprağınızın ürünü verimli olacak.

12. RAB ülkenize yağmuru zamanında yağdırmak ve bütün emeğinizi verimli kılmak için göklerdeki zengin hazinesini açacak. Birçok ulusa ödünç vereceksiniz; siz ödünç almayacaksınız.

13. RAB sizi kuyruk değil baş yapacak. Eğer bugün size ilettiğim Tanrınız RAB'bin buyruklarını dinler, onlara iyice uyarsanız, altta değil, her zaman üstte olacaksınız.

14. Bugün size ilettiğim buyrukların dışına çıkmayacak, başka ilahların ardınca gitmeyecek, onlara tapmayacaksınız." Tesniye 28/9-14


Rab işte böyle ahidleşmişti İsrailoğullarıyla; seçilmişlik İsraioğullarının verdikleri sözde durmalarıyla alakalıydı.

Ayrıca bu pasajda kullanılan kelimeleri otantik varsayarsak bahsedilen toplumun ırk temelli bir topluluktan değil, inanç temelli bir topluluk ümmet olduğunu da görürüz.

Kur'an'da da bu ahitten şöyle bahsedilir:

Sina dağını üzerinize kaldırarak bir zamanlar sizden ahid almıştık:

'Size verdiğimize kuvvetle sarılın, içindekileri hatırlayın ki korunasınız' demiştik.

Fakat bundan sonra da yüz çevirdiniz. ALLAH'ın size bol nimeti ve merhameti olmasaydı kaybederdiniz.

Bakara 2/63-64


Rabbimizin Eski Ahit'te de İsrailoğullarının Ahid'i bozacaklara lanet edeceğini detaylı bir şekilde belirtilir; Levililer 26/14-46'yı okuyalım:

14 "Ama beni dinlemez, bütün bu buyrukları yerine getirmezseniz, cezalandırılacaksınız.

15 Kurallarımı çiğner, ilkelerimden nefret eder, buyruklarıma karşı çıkar, antlaşmamı bozarsanız,

16 sizi şöyle cezalandıracağım: Üzerinize dehşet salacağım. Verem ve sıtma gözlerinizin ferini söndürecek, canınızı kemirecek. Boşa tohum ekeceksiniz, çünkü ürünlerinizi düşmanlarınız yiyecek.

17 Size öfkeyle bakacağım. Düşmanlarınız sizi bozguna uğratacak. Sizden nefret edenler sizi yönetecek. Kovalayan yokken bile kaçacaksınız.


18 Bütün bunlara karşın beni dinlemezseniz, günahlarınıza karşılık cezanızı yedi kat artıracağım.

19 İnatçı gururunuzu kıracağım. Gök demir, yer bakır olacak.

20 Gücünüz tükenecek. Topraklarınız ürün, ağaçlarınız meyve vermeyecek.

21 Eğer karşı çıkmaya devam eder, beni dinlemek istemezseniz, günahlarınıza karşılık cezanızı yedi kat artıracağım.

22 Üzerinize yabanıl hayvanlar göndereceğim. Çocuklarınızı öldürecek, hayvanlarınızı yok edecekler. Sayınız azalacak, yollarınız ıssız kalacak.


23 Bununla da yola gelmez, bana karşı çıkmaya devam ederseniz,

24 ben de size karşı çıkacağım, günahlarınıza karşılık sizi yedi kez cezalandıracağım.

25  Bozduğunuz antlaşmamın öcünü almak için başınıza savaş getireceğim. Kentlerinize çekildiğinizde aranıza öldürücü hastalık salacağım. Düşman eline düşeceksiniz.

26 Ekmeğinizi kestiğim zaman, on kadın ekmeğinizi bir fırında pişirecek. Ekmeğiniz azar azar, tartıyla verilecek. Yiyecek ama doymayacaksınız.


27 Bütün bunlardan sonra yine beni dinlemez, bana karşı çıkarsanız,

28 Bu kez ben de öfkeyle size karşı çıkacağım ve günahlarınıza karşılık sizi yedi kat cezalandıracağım.

29 Açlıktan çocuklarınızın etini yiyeceksiniz.

30 İbadet yerlerinizi yıkacak, buhur sunaklarınızı yok edeceğim. Cesetlerinizi devrilen putların üzerine serecek, sizden nefret edeceğim.

31 Kentlerinizi viraneye çevirecek, tapınaklarınızı yıkacağım. Beni hoşnut etmek için sunduğunuz kokuları duymayacağım.

32 Ülkenizi viran edeceğim, oraya yerleşen düşmanlarınız bile şaşkına dönecek.


33 Sizi öbür kavimlerin arasına dağıtacak, kılıcımla peşinize düşeceğim. Ülkeniz viran olacak, kentleriniz harabeye dönecek.

34 Siz düşmanlarınızın ülkesinde yaşarken, ülke ıssız kaldığı yıllar boyunca Şabatlar'ın sevincini yaşayacak. Ancak o zaman dinlenip Şabatları'nın tadına varacak.

35 Üzerinde yaşadığınız Şabat yıllarında görmediği rahatı ıssız kaldığı yıllarda görecek.


36 Düşman ülkelerinde sağ kalanlarınızın yüreğine öyle bir korku düşüreceğim ki, rüzgarın sürüklediği yaprakların sesinden bile kaçacaklar. Savaştan kaçarcasına kaçacaklar. Peşlerinde kovalayan olmadığı halde düşecekler.

37 Kovalayan yokken savaştan kaçarcasına birbirlerinin üzerine yıkılacaklar. Düşmanlarınızın karşısında ayakta duramayacaksınız.

38 Öbür kavimlerin arasında yok olacaksınız. Düşman ülkeler sizi yutacak.

39 Artakalanlarınız gerek kendi, gerekse atalarının suçlarından ötürü düşman ülkelerde eriyip gidecekler.


40 Ama işledikleri suçları, atalarının suçlarını, bana karşı geldiklerini, ihanet ettiklerini itiraf/tövbe eder

41 (bu yüzden onlara karşı çıkıp kendilerini düşman ülkelerine sürmüştüm), inadı bırakıp alçakgönüllü olur, suçlarının bedelini öderlerse,

42 ben de Yakup'la, İshak'la, İbrahim'le yaptığım antlaşmayı ve onlara söz verdiğim ülkeyi anımsayacağım.

43 Ülke önce ıssız bırakılacak ve ıssız kaldığı sürece Şabatlar'ın tadına varacak. Onlar da işledikleri suçların bedelini ödeyecekler; çünkü ilkelerimi reddettiler, kurallarımdan nefret ettiler.

44 Bütün bunlara karşın, düşman ülkelerindeyken yine de onları reddetmeyecek, onlardan nefret etmeyeceğim. Böylece hepsini yok etmeyecek, kendileriyle yaptığım antlaşmayı bozmayacağım. Çünkü ben onların Tanrısı RAB'bim.

45 Tanrıları olmak için öbür kavimlerin önünde Mısır'dan çıkardığım atalarıyla yaptığım antlaşmayı onlar için anımsayacağım. RAB benim.

46 RAB'bin Sina Dağı'nda Musa aracılığıyla kendisiyle İsrail halkı arasına koyduğu kurallar, ilkeler, yasalar bunlardır." (Levililer/Vayikra 26:14-46)


Yukarıdaki ayrıntılı pasajda da okuduğumuz üzere, özellikle de altı çizili satırlar ile Kur'an'ın İsra suresindeki pasaj tam bir uyumluluk arzetmektedir.

İsrailoğulları eğer ahde sadık kalırlarsa takvada üstün olacaklardır. Ancak bu ahdi bozduklarında da yaptıkları zulümlerin karşılığın er ya da geç ödeyeceklerdir.

Şayet yaptıkları hataları özeleştiriye tabi tutup tövbe ederler, zulümlerine son verip tevhit ve adaletin safına dönerlerse de Rabbimiz rahmetiyle onları affedecektir:

15 "Ellerinizi açıp bana yakardığınızda Gözlerimi sizden kaçıracağım. Ne kadar çok dua ederseniz edin dinlemeyeceğim. Elleriniz kan dolu.

16 Yıkanıp temizlenin, Kötülük yaptığınızı gözüm görmesin, Kötülük etmekten vazgeçin.

17 İyilik etmeyi öğrenin, Adaleti gözetin, zorbayı yola getirin, Öksüzün hakkını verin, Dul kadını savunun.

18 RAB diyor ki: 'Gelin, şimdi davamızı görelim. Günahlarınız sizi kana boyamış bile olsa Kar gibi akpak olacaksınız. Elleriniz kırmız böceği gibi kızıl olsa da Yapağı gibi bembeyaz olacak. 19 İstekli olur, söz dinlerseniz, Ülkenin en iyi ürünlerini yiyeceksiniz. 20 Ama direnip başkaldırırsanız, Kılıç sizi yiyip bitirecek.' Çünkü bu sözler RAB'bin ağzından çıktı." İşaya/Yeşayahu 1:15-20


Kimse kimsenin günahını ya da sevabını soy dolayısıyla yüklenmez; insanları seçkin ya da aşağılık kılan yaptıkları erdemli eylemlerdir.

Bu bağlamda Evanjelizm ve ortağı Siyonizm, Kutsal Kitap'a da muhalif, Tanrı'ya başkaldırı ve lanet bir hareketleridir:

19 "Ama siz, 'Oğul neden babasının işlediği suçlardan sorumlu tutulmasın?' dersiniz. Bu oğul adil ve doğru olanı yapmış, bütün kurallarımı dikkatle izlemiştir. Böyle biri kesinlikle yaşayacaktır.

20 Ölecek olan günah işleyen kişidir. Oğul babasının suçundan sorumlu tutulamaz, baba da oğlunun suçundan sorumlu tutulamaz. Doğru kişi doğruluğunun, kötü kişi kötülüğünün karşılığını alacaktır.

21 Kötü kişi işlediği bütün günahlardan döner, buyruklarıma uyar, adil ve doğru olanı yaparsa, kesinlikle yaşayacak, ölmeyecektir.

22 İşlediği günahlardan hiçbiri ona karşı anılmayacaktır. Doğruluğu sayesinde yaşayacaktır.

23 Ben kötü kişinin ölümünden sevinç duymam, ancak kötü kişinin kötü yollarından dönüp yaşamasından sevinç duyarım. Rab Yahve böyle diyor.


24 Doğru kişi doğruluğundan döner, günah işler, kötü kişinin yaptığı bütün iğrenç şeyleri yaparsa, yaşayacak mı? Onun yaptığı doğru işlerin hiçbiri anılmayacaktır. Sadakatsizliği yüzünden suçludur, günahları yüzünden ölecektir.

25 Siz yine de, 'Rab'bin yolu doğru değil' diyorsunuz. Ey İsrail halkı, dinle: Benim yolum mu doğru değil? Doğru olmayan sizin yollarınız değil mi?

26 Doğru kişi doğruluğundan döner de kötülük yaparsa, bu yüzden ölecek. Evet, işlediği günah yüzünden ölecektir." Hezekiel/Yechezkel 18:19-26


Hezekiel'deki bu pasaj dahi tek başına doğuştan seçilmişlik/soy üstünlüğü fikrini ve Hristiyanlığın doğuştan günahlı olma fikrini reddetmektedir.

Bugün Yahudilerin ve Hristiyanların Tanrı sözü olarak kabul ettikleri, Yahudilerin düzenli olarak okudukları bu metinler şu an onları yönlendiren pek çok siyasi ve dini önderin politikalarıyla çatışmaktadır.

Şaşırtıcı bir biçimde Kur'an'ın vurguladığı hususları başka bir üslup ile vurgulayan Kitab-ı Mukaddes de en az Kur'an'ın vurguladığı kadar İsraioğullarına uyarılarda bulunmuştur:

Ayrıca Ahdi Bozanlara lanet için Tesniye Bab 28'i okuyalım:

1 "Eğer İlahınız RAB'bin sözünü iyice dinler ve bugün size ilettiğim bütün buyruklarına uyarsanız, Tanrınız RAB sizi yeryüzündeki bütün kavimlerden üstün kılacaktır."

2 "İlahınız RAB'bin sözünü dinlerseniz, şu bereketler üzerinize gelecek ve sizinle olacak:"

3 "Kentte de, tarlada da kutsanacaksınız."

4 "Rahminizin meyvesi kutsanacak. Toprağınızın ürünü, hayvanlarınızın dölü - sığırlarınızın buzağıları, sürülerinizin kuzuları - bereketli olacak."

5 "Sepetiniz ve hamur tekneniz bereketli olacak."

6 "İçeri girdiğinizde de, dışarı çıktığınızda da kutsanacaksınız."

7 "RAB size saldıran düşmanlarınızı önünüzde bozguna uğratacak. Onlar size bir yoldan saldıracak, ama önünüzden yedi yoldan kaçacaklar."

8 "RAB'bin buyruğuyla ambarlarınız dolu olacak. El attığınız her işte RAB sizi kutsayacak. Tanrınız RAB size vereceği ülkede sizi kutsayacak."

9 "Tanrınız RAB'bin buyruklarına uyar, O'nun yollarında yürürseniz, RAB size içtiği ant uyarınca sizi kendisi için bereketli bir kavim olarak koruyacaktır."

10 "Yeryüzündeki bütün uluslar RAB'be ait olduğunuzu görecek, sizden korkacaklar."


11 "RAB atalarınıza ant içerek size söz verdiği ülkede bolluk içinde yaşamanızı sağlayacak: Rahminizin meyvesi kutsanacak; hayvanlarınızın yavruları, toprağınızın ürünü verimli olacak."

12 "RAB ülkenize yağmuru zamanında yağdırmak ve bütün emeğinizi verimli kılmak için göklerdeki zengin hazinesini açacak. Birçok ulusa ödünç vereceksiniz; siz ödünç almayacaksınız."

13 "RAB sizi kuyruk değil baş yapacak. Eğer bugün size ilettiğim Tanrınız RAB'bin buyruklarını dinler, onlara iyice uyarsanız, altta değil, her zaman üstte olacaksınız."

14 "Bugün size ilettiğim buyrukların dışına çıkmayacak, başka ilahların ardınca gitmeyecek, onlara tapmayacaksınız."

15 "Ama Tanrınız RAB'bin sözünü dinlemez, bugün size ilettiğim buyrukların, kuralların hepsine uymazsanız, şu lanetler üzerinize gelecek ve size ulaşacak:"


16 "Kentte de, tarlada da lanetli olacaksınız."

17 "Sepetiniz ve hamur tekneniz lanetli olacak."

18 "Rahminizin meyvesi, toprağınızın ürünü, sığırlarınızın buzağıları, sürülerinizin kuzuları lanetli olacak."

19 "İçeri girdiğinizde lanetli olacaksınız; dışarı çıktığınızda da lanetli olacaksınız."

20 "RAB'be sırt çevirmekle yaptığınız kötülükler yüzünden el attığınız her işte O sizi lanete uğratacak, şaşkına çevirecek, paylayacak. Sonunda üzerinize yıkım gelecek ve çabucak yok olacaksınız."

21 "RAB, mülk edinmek için gideceğiniz ülkede sizi yok edinceye dek, salgın hastalıkla cezalandıracak."

22 "Veremle, sıtmayla, iltihapla, yakıcı sıcaklıkla, kuraklıkla, samyeliyle, küfle cezalandıracak. Siz yok oluncaya dek bunlar sizi kovalayacak."

23 "Başınızın üstündeki gök tunç, ayağınızın altındaki yer demir olacak."

24 "RAB siz yok oluncaya dek gökten yağmur yerine ülkenize toz ve kum yağdıracak."

25 "RAB sizi düşmanlarınızın önünde bozguna uğratacak. Onlara bir yoldan saldıracak, ama önlerinden yedi yoldan kaçacaksınız. Yeryüzündeki bütün kavimler için dehşet verici bir örnek olacaksınız."

26 "Ölüleriniz gökteki bütün kuşlara ve yabanıl hayvanlara yem olacak; onları korkutup kaçıran kimse olmayacak."

27 "RAB sizi iyileşemeyeceğiniz Mısır çıbanıyla, urlarla, kaşıntıyla, uyuzla vuracak."

28 "RAB sizi delilikle, körlükle, şaşkınlıkla cezalandıracak."


29 "Öğle vakti körlerin karanlıkta el yordamıyla yürüdüğü gibi yürüyeceksiniz. Yaptığınız her şeyde başarısız olacak, sürekli sıkıştırılacak, yağmalanacaksınız. Sizi kurtaran olmayacak."

30 "Bir kızla nişanlanacaksınız, ama başka biri onunla yatacak. Ev yapacak ama içinde oturmayacaksınız. Bağ dikecek ama üzümünü toplamayacaksınız."

31 "Öküzünüz gözünüzün önünde kesilecek ama etini yemeyeceksiniz. Eşeğiniz zorla sizden alınacak, geri getirilmeyecek. Davarlarınız düşmanlarınıza verilecek. Sizi kurtaran olmayacak."

32 "Oğullarınız, kızlarınız gözlerinizin önünde başka bir kavme verilecek. Her gün onları gözlemekten gözlerinizin gücü tükenecek. Elinizden bir şey gelmeyecek."

33 "Tanımadığınız bir kavim toprağınızın ürününü ve bütün emeğinizi yiyecek. Sürekli sıkıştırılacak, ezileceksiniz."

34 "Gözlerinizle gördükleriniz sizi çıldırtacak."

35 "RAB dizlerinizi, bacaklarınızı tepeden tırnağa iyileşmeyen ağrılı çıbanlarla vuracak."


36 "RAB sizi ve başınıza atayacağınız kralı sizin de atalarınızın da bilmediği bir kavmer sürecek. Orada ağaçtan, taştan yapılmış başka ilahlara tapacaksınız."

37 "RAB'bin sizi süreceği bütün kavimler başınıza gelenlerden dehşete düşecek; sizi aşağılayacak, sizinle eğlenecekler."

38 "Çok tohum ekecek, ama az toplayacaksınız. Çünkü ürününüzü çekirge yiyecek."

39 "Bağlar dikecek, bakımını yapacak, ama şarap içmeyecek, üzüm toplamayacaksınız. Onları kurt yiyecek."

40 "Ülkenizin her yerinde zeytinlikleriniz olacak, ama zeytinyağı sürünmeyeceksiniz. Zeytin ağaçlarınız ürününü yere dökecek."

41 "Oğullarınız, kızlarınız olacak, ama sizinle kalmayacaklar, sürgüne gönderilecekler."

42 "Bütün ağaçlarınızı, toprağınızın ürününü çekirgeler yiyecek."

43 "Aranızdaki yabancılar yükseldikçe yükselecek, sizse alçaldıkça alçalacaksınız."


44 "O sana ödünç verecek, ama sen ona ödünç vermeyeceksin. O baş, sen kuyruk olacaksın."

45 "Bütün bu lanetler başınıza yağacak. Yok oluncaya dek sizi kovalayacak ve size erişecek. Çünkü Tanrınız RAB'bin sözünü dinlemediniz, size verdiği buyrukları, kuralları yerine getirmediniz."

46 "Bu lanetler siz ve soyunuz için sonsuza dek bir belirti, şaşılası bir olay olarak kalacak."

47 "Madem bolluk zamanında Tanrınız RAB'be sevinçle, hoşnutlukla kulluk etmediniz,"

48 "RAB'bin üzerinize göndereceği düşmanlara kölelik edeceksiniz. Aç, susuz, çıplak kalacaksınız; her şeye gereksinim duyacaksınız. RAB sizi yok edinceye dek boynunuza demir boyunduruk vuracak."

49 "RAB uzaktan, dünyanın öbür ucundan bir kavme - dilini bilmediğiniz bir kavmi- birden çullanan bir kartal gibi başınıza getirecek."

50 "Yaşlılara saygı, küçüklere sevgi beslemeyen acımasız bir kavmi."


51 "Siz yok oluncaya dek hayvanlarınızın yavrularını, toprağınızın ürününü yiyip bitirecekler. Size ne tahıl, ne şarap, ne zeytinyağı, ne sığırlarınızın buzağılarını, ne de sürülerinizin kuzularını bırakacaklar; ta ki, siz ortadan kalkıncaya dek."

52 "Güvendiğiniz yüksek, dayanıklı surlar yerle bir oluncaya dek ülkenizdeki bütün kentlerde sizi kuşatacaklar. Tanrınız RAB'bin size verdiği ülkedeki bütün kentleri kuşatacaklar."

53 "Kuşatma sırasında düşmanınızın vereceği sıkıntıdan rahminizin meyvesini, Tanrınız RAB'bin size verdiği oğulların, kızların etini yiyeceksiniz."

54 "Aranızdaki en yumuşak, en duyarlı adam bile öz kardeşine, sevdiği karısına, sağ kalan çocuklarına acımayacak;

55 yediği çocuklarının etini onların hiçbiriyle paylaşmayacak. Çünkü düşmanın kuşatma sırasında sizi sıkıştırması yüzünden kentlerinizde hiç yiyecek kalmayacak."

56-57 "Aranızda en yumuşak, en duyarlı kadın - yumuşaklığından ve duyarlılığından ayağının tabanını yere basmak istemeyen kadın - bile sevdiği kocasından, öz oğlundan, kızından, plasentayı ve doğuracağı çocukları esirgeyecek. Çünkü kuşatma sırasında düşmanın kentlerinizde size vereceği sıkıntıdan, yokluktan onları gizlice yiyecek."


58 "Bu kitapta yazılı yasanın bütün sözlerine uymaz, Tanrınız Yahve'nin yüce ve heybetli adından korkmazsanız,

59 RAB sizi ve soyunuzu korkunç belalarla, büyük ve sürekli belalarla, ağır, iyileşmez hastalıklarla vuracak."

60 "Sizi ürküten Mısır'ın bütün hastalıklarını yeniden başınıza getirecek; size yapışacaklar."

61 "Siz yok oluncaya dek RAB bu Yasa Kitabı'nda yazılmamış her türlü hastalığı ve belayı da başınıza getirecek."

62 "Gökteki yıldızlar kadar çok olan sizler, sayıca az bırakılacaksınız. Çünkü Tanrınız RAB'bin sözüne kulak vermediniz."

63 "Size iyilik yapmak, sizi çoğaltmak RAB'bi nasıl sevindirdiyse, sizi yıkmak ve yok etmek de öyle sevindirecektir. Mülk edinmek için gideceğiniz ülkeden sökülüp atılacaksınız."

64 "RAB sizi dünyanın bir ucundan öbür ucuna, bütün halklar arasına dağıtacak. Orada sizin de atalarınızın da tanımadığı, ağaçtan ve taştan yapılmış başka ilahlara tapacaksınız."

65 "Bu kavimler arasında ne esenliğiniz ne de dinlenecek bir yeriniz olacak. Orada RAB size titreyen yürekler, umutsuzluk ve bakmaktan yorulmuş gözler verecek."


66 "Sürekli can kaygısı içinde yaşayacaksınız. Gece gündüz dehşet içinde olacaksınız. Yaşamınızın güvenliği olmayacak."

67 "Yüreğinizi kaplayan dehşet ve gözlerinizin gördüğü olaylar yüzünden, sabah, 'Keşke akşam olsa!', akşam, 'Keşke sabah olsa!' diyeceksiniz."

68 "Bir daha görmeyeceksiniz dediğim yoldan RAB sizi gemilerle Mısır'a geri gönderecek. Orada erkek ve kadın köle olarak kendinizi düşmanlarınıza satmaya kalkışacaksınız; ama satın alan olmayacak." Tesniye 28/1-68


Yine Eski Ahid'in ifadelerine göre İsrailoğulları ahdi bozacaklardı:

RAB Musa'ya söyle seslendi: «Yakında ölüp atalarına kavuşacaksın. Bu halk da gideceği ülkenin ilahlarına bağlanıp bana hainlik edecek. Beni bırakacak, kendileriyle yaptığım antlaşmayı bozacaklar.

Tesniye 31/16

 

(Musa Dedi) Ölümümden sonra büsbütün yozlaşacağınızı, size buyurduğum yoldan sapacağınızı biliyorum. Son günlerde kötülüklerle karşılaşacaksınız. Çünkü RAB'bin gözünde kötü olanı yapacak ve yaptıklarınızla O'nu öfkelendireceksiniz.

Tesniye 31/29


Ve bu haber gerçekleşti, İsrailoğulları ahdi bozdular Musa (as)'ın genç yardımcısı ve halifesi Yeşu (Yûşa)'nın kitabında şöyle geçmektedir:

11 "İsrailliler günah işlediler. Onlarla yaptığım ve yerine getirmelerini buyurduğum antlaşmayı bozdular. Adanmış eşyaların bir kısmını çalıp kendi eşyaları arasına gizlediler ve yalan söylediler.

12 İşte bu yüzden İsrailliler düşmana karşı tutunamıyor, arkalarını dönüp düşmanlarının önünden kaçıyor. Çünkü lanete uğradılar. Sizde bulunan adanmış eşyaları yok etmezseniz, artık sizinle birlikte olmayacağım.  

15 Adanmış eşyaları aldığı belirlenen kişi, kendisine ait her şeyle birlikte ateşe atılacak. Çünkü RAB'bin Antlaşması'nı bozup İsrail'de iğrenç bir günah işledi." (Yeşu/Yehoşua 7:11-12,15)


Musa (as)'ın halefi Yeşu'nun İsrailoğulları'na vasiyetinde şöyle dediği rivayet edilmektedir:

15 "Tanrınız RAB'bin size verdiği sözlerin tümü nasıl gerçekleştiyse, Tanrınız RAB verdiği bu güzel topraklardan sizi yok edene dek sözünü ettiği bütün kötülükleri de öylece başınıza getirecektir.

16 İlahınız RAB'bin size buyurduğu antlaşmayı bozarsanız, gidip başka ilahlara kulluk eder, taparsanız, RAB'bin öfkesi size karşı alevlenecek; RAB'bin size verdiği bu güzel ülkeden çabucak yok olup gideceksiniz." (Yeşu/Yehoşua 23/15-16)


Ve RAB İsrailoğullarını bıraktı:

15 RAB İsrail halkını cezalandıracak. İsrail halkı suda sallanan bir kamışa dönecek. RAB onları atalarına vermiş olduğu bu iyi topraklardan söküp Fırat Irmağı'nın ötelerine dağıtacak. Çünkü Tanrıça Aşera'yı simgeleyen sütunlar dikerek RAB'bi öfkelendirdiler.

(1.Krallar/Melachim  14:15)


İsrailoğulları peygamberlerini öldürdüler;

İlyas, «RAB'be, Her Şeye Egemen Allah'a büyük bir istekle kulluk ettim» diye karşılık verdi, «Ama İsrail kavmi senin antlaşmanı reddetti, sunaklarını yıktı ve peygamberlerini kılıçtan geçirdi. Yalnız ben kaldım. Beni de öldürmeye çalışıyorlar.» dedi.

1.Krallar/Melachim 19:10,14

 

Ama halkın söz dinlemedi, sana başkaldırdı. Yasana sırt çevirdiler, sana dönmeleri için kendilerini uyaran peygamberleri öldürdüler. Seni çok aşağıladılar.

(Nehemya 9:26)


Bu gerçeği son ahid Kur'an-ı Furkan, şöyle ifade eder:

Onlar, 'Ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamız konusunda ALLAH bizden söz aldı' diyorlar.

De ki, 'Benden önce, apaçık delillerle birlikte bu dediğinizi de size getiren elçiler geldi. Sözünüzün eriyseniz niçin onları öldürdünüz?'

Seni yalanlarlarsa (şaşma), senden önce apaçık deliller, Zeburlar (Mezmurlar; Allah sevgisini dile getiren ilahiler) ve aydınlatıcı kitap getiren elçiler de yalanlanmıştı.

Kur'an 3/183-184.

 

3 "RAB diyor ki: Adil ve doğru olanı yapın. Soyguna uğrayanı zorbanın elinden kurtarın. Yabancıya, öksüze, dula haksızlık etmeyin, şiddete başvurmayın. Burada suçsuz kanı dökmeyin.

4 Bu buyrukları özenle yerine getirirseniz, Davut'un tahtında oturan krallar savaş arabalarıyla, atlarıyla bu sarayın kapılarından girecekler; görevlileriyle halkları da onları izleyecek.

5 Ancak bu buyruklara uymazsanız, diyor RAB, adım üzerine ant içerim ki, bu ev viraneye dönecek." (Yeremya/Yirmeyahu 22:3-5)

Yukarıdaki anlam örgüsüne bütünsel olarak baktığımızda Kur'an'ın İsra suresinin ilk sayfasında bahsettiği uyarı ve müjdelerin anlamı daha iyi anlaşılmaktadır.

Sonuç itibarıyla kimi Yahudi dini geleneklerinde üretilen seçikmiş ırk, kavmiyetçi dincilik anlayışının Tanah'tan onay almadığı açıktır.

Dinci Siyonizm'in kendisini Tanrı'ya, kutsala dayandırması da açık bir din istismarıdır. IŞİD'in İslam'ı istismar etmesinin benzeri şekilde Musevilerin inançlarını araçsallaştırmaktadır.

Samimi ve Kutsal Kitap'a bağlı vicdanlı Yahudiler insan hakları ve ayrıca Tanah temelinde Siyonizm'e karşı çıkmalıdırlar.

Siyonizm aynı zamanda antisemitizmin büyümesine de neden olmaktadır. 


Siyonizm, elbette seküler temelde kurulan ulusalcı bir ideolojidir ancak çarpık dinsel gelenekten de beslenir.

Makalemizde Siyonizm'in dini boyutuna odaklanıldı. Konunun detayları için Israel Shahak'ın Türkçe'ye "Yahudi Dini Yahudi Tarihi" (Düşün Yay.) ve Norton Mezvinsky ile birlikte yazdığı "İsrail'de Yahudi Fundamentalizmi" (Düşün Yay.) adlı eserlerini tavsiye ederim.

Yine Yahudi yazarlardan Ilan Pappe'nin "İsrail Hakkında On Mit" (Nika yay.) Norman G. Finkelstein'ın "Holokost Endüstrisi" (Kırmızı Kedi Yay.) Gilad Atzmon'un "Göçebe Kimlik & Yahudi Kimlik Siyaseti Üzerine Bir İnceleme" (Mana Yay.) ve Şlomo Sand'ın "Yahudi Halkı Nasıl İcat Edildi?" (Doğan Kitap) adlı çalışmaları okunabilir. 

Ancak tüm Siyonizm türevleri elbette din temelli değildir. Özetle ifade etmek gerekirsek İsrail'de dört temel Siyonizm damarı bulunmaktadır.  

  1. Solcu Siyonizm: Avoda Partisi'nin temsil ettiği akımdır. Komünal idealizm esasında İsrail toplumunun teorik kurgulanmasını ve pratik inşasını gerçekleştirmişlerdir. Ben Gurion tarafından temsil edilmiştir.
     
  2. Liberal Siyonizm: İsrail'in ilk Cumhurbaşkanı Chaim Weizmann çizgisi. Liberal Siyonistler Araplarla eşit vatandaşlığı, Gazze ve Batı Şeria'da Filistin devletinin kurulmasını savunurlar. 
     
  3. Ulusal/Revizyonist Siyonizm: Vladimir Jabotinsky öncülüğündeki sağcı Siyonizm. Menahem Begin ve Likud çizgisi. Ana akım devlet politikalarını bu çizgi belirliyor. 
     
  4. Dini Siyonizm: Dini referansları, Yahudi dini metinlerini (Halaha, Mişpet İvri) sürekli vurgulayan ve söylem repertuarının esaslı meşrulaştırıcı parçası haline getiren, mesiyanik beklentileri politikleştiren, toplumsal tabanını ise öncelikle Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te öbeklenen yerleşimcilerden alan, Likud ve HaBayt HaYehudi partilerinde politik olarak kurumsallaşan konfederal bir ideolojik hat.

19'uncu asırda Almanya'da yaşamış Ortodoks Zvi Hirsch Kalischer, Macaristan Yahudi'si Moshe Shmuel Glasner ve Bosnalı Yehuda Shlomo Alkalay'ın fikirlerinde şekillenmiş, 1920'li ve 30'lu yıllarda Filistin'in ilk Başhahamı olmuş Abraham İsaac Kook ve oğlu Zevi Judah Kook tarafından desteklenmişti.

Siyonizm'in bu kolu "İsrail'in kurulması dindar Yahudilerin üzerine farzdır ve Siyonizm'e yardım etmek Tanrı'ın yolunda olmak demektir" söylemi ile kendini ifade ediyor ve "Tanrı'nın bize verdiği mirasın bir metrekaresinden bile vazgeçmek söz konusu olamaz" prensibini savunuyor.

(David, Samson, Torat Eretz Yisrael, New York, Lambda Publishers, Inc., 1991, p. 185. Gurbanov, Elşen. "Tarihten Günümüze Siyon Aşkı ve Siyonizm Türleri." İsrailiyat: İsrail ve Yahudi Çalışmaları Dergisi, no. 2 (Yaz 2018): 146-166.) 

Dini temelli Siyonizm bugün itibariyle İsrail'de güçlenen bir fundamentalizm akımıdır. Gerek hükümet üzerinde etkileri artmakta gerekse de tatmin edilmeleri için devlet tarafından sürekli biçimde önleri açılmaktadır.

(Dini/Dinci Siyonistlerin analizi için bkz. https://www.aa.com.tr/tr/analiz-haber/eski-israil-in-olumu-ya-da-yahudi-ulus-devlet-yasasi/1211377) 


Sonuç itibarıyla ister laik, ister dinci olsun Siyonizm kendisine Tevrat'tan olumlu bir meşruiyet zemini bulamaz.

Yine Hristiyan-Siyonizmi olarak tanımlanan kimi Evangelist söylemlerin de Kitab-ı Mukaddes temelli İsrail destekçiliğinin de Kitab-ı Mukaddes'in çarptılmış sapkın bir yorumu olduğu belirtilmelidir.

Kalın Sağlıcakla…

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU