CHP'li 22 belediye başkanı "Su Manifestosu"nu imzaladı

CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı ile 11 İl Belediye Başkanı, İzmir’de düzenlenen “Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesi”nde bir araya geldi. 22 başkan, 10 maddelik “Su Manifestosu”na imza attı

CHP'li 22 belediye başkanı, İzmir'de düzenlenen Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesinde "Su Manifestosu"nu duyurdu.

Fuar İzmir'de gerçekleştirilen etkinlik kapsamında "Su Yönetiminde Liderlik ve Politikalar" temasıyla Başkanlar Zirvesi yapıldı.

Marmara Denizi’nden büyük sulak alan kurudu

Zirveye moderatörlük yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Türkiye'de son 60 yılda Marmara Denizi’nden daha büyük sulak alanın kuruduğunu, sağlıklı nehir ekosisteminin neredeyse hiç kalmadığını, yer altı sularının yüzlerce metre derinlere çekildiğini anlattı.

Türkiye'nin bereketli topraklarının kuraklık ve susuzlukla tanıştığını söyleyen Soyer, "Her yıl 'bu sene suyumuz yetecek mi' kaygısı taşımaya başladık. Bunun nedeni suyumuzun yarım asrı aşkın süredir yanlış yönetilmesi. İklim krizi, susuzluk tehlikesini büyütürken bu eskimiş politikanın terk edilmesi gerekirdi. Yazık ki eski politikanın açtığı fay hatlarını derinleştiren kararlar çoğalıyor" ifadelerini kullandı.

Orta Anadolu'nun 20-25 yıl içinde çölleşecek

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da zirvenin farkındalık yaratılması açısından önemli olduğunu belirterek, Türkiye'nin kuraklığa doğru gittiğini söyledi.

Özellikle Orta Anadolu'nun 20-25 yıl içinde çölleşeceğini kaydeden Yavaş, şöyle konuştu:

Bunu görüyoruz ama hiçbir tedbir alınmıyor. Herkes suyu hoyratça kullanıyor. Şu anda Ankara'da o kadar çok hobi bahçesi var ki suyumuzun yüzde 70'ini yüzde 15'lik bir azınlık kullanıyor, serbest sulama yoluyla suyumuzu yok ediyor, toprakları kireçlendiriyor ve kullanılamaz hale getiriyor. Bu konulara ilişkin görüşlerimizi zaman zaman bakanlığa bildiriyoruz. Ancak Türkiye'nin yarısına yakınını yöneten belediye başkanları yan yana olarak bir manifesto hazırladık. Dünyaya bir çağrıda bulunacağız. İnşallah kulak verilir. İlk defa kaybetmeden tedbir alan bir yönetim var. İnşallah bunu başaracağız.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise su manifestosunda buluşan 11 büyükşehir belediye ve 11 il belediyesinin Türkiye nüfusunun yüzde 65'ini temsil ettiğini kaydetti.

İmamoğlu, su meselesinin geçici olmadığını ifade etti. Bu meselenin istendiğinde bir anda çözüm bulanabilecek bir mesele olmadığını dile getiren İmamoğlu, iklim değişikliği ve kuraklığın dünyada göç dalgasına yol açtığını anlattı.

"Doğaya karşı hamlelerde bulunmak ciddi hasarlar yaratıyor" diyen İmamoğlu şunları söyledi: 

Bunlardan bir tanesi de İstanbul’da yaşamaktayız. Ne yazık ki, İstanbul’da inşa edilmek istenen ‘beton kanalı’ -bildiğiniz beton kanalı-, 16 milyon insanın yaşamını negatif etkileyecek bir süreçtir. Büyük bir tehdittir, büyük bir ihanettir. Hep beraber bir seferberlik sürecini, bugün itibariyle başlatmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Bunun bir başlangıç olunduğunun bilinmesi lazım. Hep beraber 85 milyon vatandaşımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, kamu kurum ve kuruluşlarının el birliği ile sürece dahil olması gerekir.

Toplantıda Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak da birer konuşma yaptı.

Mazereti nedeniyle zirveye katılamayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise video mesaj yolladı.

Manifestoda 5 ilkesel değişiklik ve 10 somut adım önerisi

Konuşmaların ardından 11 büyükşehir belediyesinin yanı sıra Kırşehir, Ardahan, Burdur, Çanakkale, Edirne, Kırklareli, Sinop, Artvin, Bilecik, Bolu ve Yalova belediye başkanlarının imzaladığı "Su Manifestosu" duyuruldu. 

Manifestoda iklim krizinin su kaynakları üzerindeki etkilerini azaltarak kuraklıkla mücadelede başarılı olabilmek için su yönetiminde "katılımcı bir su yönetim modeli oluşturmak", "tüm kullanım alanlarında arzın değil talebin yönetilmesi", "su yatırımlarının havza ölçeğinde planlanması", "doğanın su döngüsünün korunması" ve "suyun ekosistem ve sektörler arası döngüsel kullanımı" başlıklarında 5 ilkesel değişikliğin yapılması gerektiği ifade edildi.

Ayrıca bu ilkeler doğrultusunda hemen atılması gereken 10 somut adım da manifestoda şöyle açıklandı:

1. Su yönetimiyle ilgili koordinasyonsuzluk ortadan kaldırılmalı, kurumlar arasındaki yetki ve sorumluluk karmaşasına son verilmelidir.

2. Tüm paydaşların mutabakatı alınarak hazırlanan bir ‘Su Kanunu’ yürürlüğe konmalı, su havzası planlama ve uygulamalarında yerel yönetimler güçlü ve yetkili yapılar haline getirilmedir. 

3. Su yatırımları, havza ölçekli bütüncül planlarla uyumlu olarak su ve atık su master planlarına göre yapılmalı; kamu kaynakları ekonomik ve ekolojik fizibilitesi düşük yatırımlara aktarıl-mamalıdır. Yerel yönetimlerin çevresel altyapı projelerine yönelik kaynakları artırılmalıdır.

4. İklim krizi ile etkin mücadele için imzalanan Paris İklim Anlaşması ivedilikle onaylanmalı; iklim değişikliğinin yaratacağı olumsuz etkilerin önlenmesi amacına yönelik hazırlanan İklim Değişikliği Kanunu Tasarısı üzerinde çalışmalar yoğunlaştırılmalıdır.

5. Kuruyan göllerin, Salda Gölü, Burdur Gölü, Tuz Gölü, Seyfe Gölü ve diğer sulak alanların tahribatı sonlandırılarak restore edilmeli ve doğal su döngüleri korunmalıdır.

6. Su havzalarındaki tüm noktasal ve yaygın kirlilik kaynakları kontrol altına alınmalı; merkezi ve yerel idarelerce etkin bir şekilde denetlenmelidir.

7. Tarımda doğru ürün planlaması yapılarak ve tasarruflu sulama sistemlerine geçilerek su israfı önlenmeli, tarımsal sulama en az yüzde 50 oranında azaltılmalıdır. Bu amaçla, ekonomik değeri yüksek ve su talebi olmayan yerel tohum ve hayvan ırkları teşvik edilmelidir.

8.  İstanbul’a yapılmak istenen “Beton Kanal” gibi suyun doğal döngüsüne zarar veren tüm israf projeleri iptal edilmelidir.

9.  Güncelliğini yitiren su ve kanalizasyon idaresi mevzuatı yeniden düzenlenmeli; büyükşehir statüsünde olmayan diğer illerde de su ve kanalizasyon idareleri kurulmalıdır.

10. Yaşamın vazgeçilmez unsuru olan su, temel kamusal hak olarak kabul edilmeli; ekolojik ve toplumsal bir değer olarak tanımlanmalı; su hizmetlerinde kamu işletmeciliği esas alınmalıdır.  

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU