Kahveci: Benim fakirim!

"Ankara için fakir ve fakirlik önemli. Çünkü seçim tabloları fakirlik ile oy oranı arasında bir bağ olduğunu gösteriyor"

Fotoğraf: AA

Ankara bir bakıma diyor ki “benim fakirimi belediyelere kaptırmam”

Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Ekonomik Reform Paketi’nde yer alan bir maddeyi köşesine taşıdı.

Kahveci, “Benim fakirim” başlıklı köşe yazısında pakette yer alan “Yerel yönetimlerin borç stokunun artmasını önleyecek ve borç sürdürülebilirliğini sağlayacak düzenlemeler yapılarak, mali disiplin güçlendirilecektir” maddesini hatırlattı.

Karar yazarı, şöyle devam etti:

2018 sonunda Merkezi Yönetim borç stoku 1.184,0 milyar liradan 2020/3Ç sonunda 2.023,7 milyar liraya çıkıyor. Artış oranı %70,9. Ama aynı dönemde yerel yönetimlerin borç stoku 69,8 milyar liradan 82,3 milyar liraya yükseliyor. Artış oranı %17,9 Yerel yönetimlerin borçları enflasyonun bile gerisinde kalmış, yani net borç ödemişler ama biz ekonomik reform paketi adı altında Yerel Yönetimleri disiplin edeceğiz... İnsan hayret ediyor!

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Söz konusu maddenin hemen devamında “Sosyal yardımların etkin bir biçimde dağıtılması için, sosyal yardım verilerinin tamamı (Belediyelerce verilenler de dahil olmak üzere) Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemine entegre edilecektir” ifadelerine yer verildiğini anımsatan Kahveci, şu görüşlerini dile getirdi:

Bakınız bu iki madde peş peşe yazılmıştır. Hatırlarsanız Covid 19 salgını çıktığında Belediyeler duraklarda, metrolarda vs bedava maske dağıtımına başlamıştı. Ankara bunu hemen yasaklamış ve ‘maskeyi biz bedava dağıtırız’ demişti... Ama bedava maskeyi bile dağıtamamışlardı. Sosyal yardımlarda yerel yönetimler çok önemlidir. Çünkü mahalle mahalle, köy köy kimin ne ihtiyacı olur diye yerel yönetimler daha etkin ulaşır. Şimdi Ankara bir bakıma diyor ki; benim fakirimi belediyelere kaptırmam. Fakirime ben yardım ederim...

Ankara için fakir ve fakirlik önemli. Çünkü seçim tabloları fakirlik ile oy oranı arasında bir bağ olduğunu gösteriyor. Şehir merkezlerinde düşen oy oranı, kırsal ve kenar semtlerde düşmediği gibi bazı yerlerde artış bile gösteriyor. Hatırlayın TÜİK- “Yaşam Memnuniyeti” anket sonuçlarını. Üniversite mezunlarında yaşam memnuniyeti adeta çökerken, lise altı eğitimlilerde durum öyle kötü değil. Ya da genç nüfusta hem memnuniyet çöküşü yaşanıyor hem de karamsarlık artarken, 45+ yaş üstü çok daha pozitif bakabiliyor. Burada stok duruma bakmıyoruz, eski yıllara göre değişimlere bakıyoruz. Mesela 2004-2012 arasında üniversite mezunlarının iyimserliği hakimdi. Ama artık lise altı eğitimlilerin daha az düşen iyimserliği söz konusu gibi.

"İşin belki de en acı tarafı ne biliyor musunuz?" diye soran Kahveci, yazısının ilgili kısmını şöyle sonlandırdı:

 Bir taraftan milletten para toplanacak ama diğer taraftan batık ama yaşaması gereken şirketler kurtarılacak. İyi ama o şirketlerin kim olduğuna kim karar verecek? Tabii ki siyaset... O zaman iktidara uzak olan ama kurtarılması gereken bir şirket kurtarılır mı? Partiye üye olmayanın işine son veriliyorsa, siz şirket kurtarmada kime öncelik verileceğini sanıyorsunuz?

 

Karar, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU