Dilipak: Bu atama şeklini yeniden gözden geçirmek gerek

"Bu olaylar, hepimize ders olsun. AK Parti, kendini özeleştiriye tabi tutmadan, sadece karşı tarafı eleştirerek bir yere varamaz"

Fotoğraf: AA

Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciler ve öğretim görevlilerin tepkisine neden olan atama kararının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Dilipak, bugünkü köşe yazısında Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanı kararıyla Boğaziçi’ne rektör olarak atanmasının ardından başlayan eylemleri yazdı. “İşin içinde yine PKK var, yine diğer militan gruplar, FETÖ ve CHP var” iddiasında bulunan Dilipak, eylemlerin daha ilk günden meşruiyet zemininden çıktığını öne sürdü. “Bu atama şeklini de yeniden gözden geçirmek gerek. Bu yöntem birçok kurumda, parti teşkilatlarında ciddi sıkıntılara yol açan bir durum” diyen Dilipak, özetle şunları yazdı:

Karşı taraf, eğer bir hak mücadelesi veriyor olsaydı, önceliği Yasama, Yürütme ve Yargıya verirdi. STK’ları, meslek odalarını harekete geçirirdi, hemen Sosyal Media’da bir kampanya düzenlemek yerine, bir şekilde kitlelere kendini anlatma yolunu seçerdi.

Pekala, TBMM’de grubu olan partileri bir grub ziyaret edebilirdi. TBMM İnsan Hakları Komisyonuna, Meclisteki üniversiteler ile ilgili Milli Eğitim, Gençlik Komisyonlarını ziyaret edebilirlerdi. 

Yasaya da yönetmeliğe de karşı çıkabilirsiniz. Ama yönetmelik yasaya ya da hukuka uygun değilse Danıştay’a gidip iptalini isteyebilirlerdi. Uygulamaya ilişkin yürütmenin durdurulmasını talep edebilirlerdi. Kamu yararı yok diye yasada değişiklik talep edebilirlerdi, ilk derece mahkemesi üzerinden konuyu AYM’ye taşıyabilirlerdi. Cumhurbaşkanlığından randevu isteyebilirlerdi. Cumhurbaşkanlığı İnsan Hakları Başkanlığının kapısını çalabilirlerdi. Ombudsmanlığı harekete geçmeye davet edebilirlerdi.

Tabii bu kadar acemice bir çıkıştan sonra bütün cinleri başlarına topladılar. Ne kadar muhalif varsa bu olayı kendi lehine kullanmak istiyor. Bunu kendileri istedi..

“Türkiye’nin en iyi üniversitesinde bu işler böyle yürütülüyorsa vay halimize” ifadesini kullanan Akit yazarı, yazısını şöyle sonlandırdı:

Bu işin bir hukuk boyutu var, bir pedagojik boyutu var, siyaset bilimi, sosyolojisi, psikolojisi, sosyal siyaset planlaması gibi konularda bu eylemi düzenleyenler sınıfta kaldı. Hem de o kadar tanınmış akademisyen kendilerine danışmanlık yaptığı halde. Ha. Bu olaylar, hepimize ders olsun. AK Parti, kendini özeleştiriye tabi tutmadan, sadece karşı tarafı eleştirerek bir yere varamaz.. 

 

Akit, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU