Türkiye'de hiç soğumayan siyasetin 2020'deki gündeminde erken seçim tartışması vardı.
Muhalefet, iktidarı sandığa davet ederken, iktidar temsilcileri birbiri ardında seçimlerin normal tarihi olan 2023'te yapılacağına işaret etti.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile yaşanan Pastör Brunson kriziyle birlikte yükselmesi önlenemeyen döviz ve ekonomideki kötü gidişat, koronavirüs pandemisiyle birlikte her kesimden insanı etkiledi, dar gelirlilerin yaşam şartlarını daha da zorlaştırdı.
Ekonomideki bu durum, Mart 2019'daki yerel seçimlerde etkisini de gösterdi ve İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin ve Adana gibi büyükşehirleri Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kazandı.
Yerel seçimlerden bugüne kadar iyileşmeyen ekonomik koşullar, koronavirüs pandemisiyle birlikte daha da kötüleşince, muhalefet sık sık erken seçim çağrısı yapıyor. Ancak iktidar, muhalefetin meydan okumasını görmezden geliyor.
Seçim tartışmalarının ve dönemlerinin vazgeçilmezi ise kamuoyu araştırma şirketlerinin yaptığı saha çalışmalarında elde ettiği sonuçlar...
Optimar Araştırma'nın sahibi Hilmi Daşdemir ve Avrasya Araştırma'nın sahibi Kemal Özkiraz, muhalefetin erken seçim çağrısını ve iktidarın tutumunu değerlendirdi.
Daşdemir 2023'te, Özkiraz 2022'de seçim bekliyor
İki araştırmacı da 2021 yılında seçim beklemiyor.
Hilmi Daşdemir, seçimlerin 2023'te yapılacağını ifade ederken, Kemal Özkiraz'a göre seçimlerin yapılacağı tarih 2022.
Daşdemir: 2014 ve 2018'in aksine, ilk turda biteceğini söyleyemiyorum
Daşdemir'e göre, halk sandık başına gittiğinde tercihi yine Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yana olacak ancak 2014 ve 2018'deki seçimlere göre farklı bir öngörüsü var:
2014'te ve 2018'deki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yaptığımız çalışmalarda, Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk turda kazanacağını belirtmiştik ve öyle de oldu. Ancak önümüzdeki seçimlerde ilk turda kesin bir galibiyetin olacağını söylemek güç. Tabii burada kararsız seçmenin davranışı ve henüz Erdoğan karşısındaki adayın kimliğinin belli olmaması da önemli bir etken.
Hilmi Daşdemir / Fotoğraf: Twitter
Özkiraz: Muhalefet çatı adayla seçime katılırsa ilk turda kazanır
Özkiraz ise 2022'de yapılmasını beklediği seçimlerin ilk turda bitebileceğini şu sözlerle dile getirdi:
Muhalefet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısına bir çatı adayla çıkarsa seçim ilk turda biter ve iktidar değişikliği olur. Çatı aday söz konusu olmaz ve seçim ikinci tura kalırsa bile seçimin galibi yine muhalefetin adayı olur. Erdoğan'ın ilk turda da ikinci turda da kazanma şansı yok.
Daşdemir: Muhalefetin en güçlü adayı Mansur Yavaş
Daşdemir, yaptıkları araştırmalardan elde ettikleri sonuçlara göre Erdoğan'ın karşısındaki en güçlü adayın Mansur Yavaş olduğunu söyledi ve araştırmasından şu notları paylaştı:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oyu, kararsızlar dağıtılmadan önce yüzde 43-44 bandında. Karşısındaki en güçlü aday, yine kararsızlar dağıtılmadan önce yüzde 39'la Mansur Yavaş. Mansur Yavaş'ın yüzde 35 ile Ekrem İmamoğlu, yüzde 35 ile Muharrem İnce takip ediyor.
Özkiraz: İmamoğlu çatı aday olursa ilk turda kazanır, iktidar karşısında Yavaş'ı görmek isteyecektir
Muhalefetin çatı aday belirleyerek seçimlere katılması halinde seçimi ilk turda kazanacağını ifade eden Özkiraz, ilk turda seçimi kazanacak ismin Ekrem İmamoğlu olduğunu ifade etti.
Özkiraz, iktidarın rakip olarak İmamoğlu yerine Mansur Yavaş'ı karşısında görmeyi tercih edebileceğini ise şu sözlerle anlattı:
Mansur Yavaş, daha kolay yıpratılabilir bir isim. Siyasi geçmişi nedeniyle Kürt seçmenden oy alması biraz daha zor. O yüzden, iktidar Mansur Yavaş'ı rakip olarak görmek isteyecektir. Ekrem İmamoğlu'na yönelik kampanyaların ise sonuç vermediğini, İstanbul seçimlerinde çıkan tabloyla görmüş olduk.
"Parlamenter sisteme dönülebilir, şu andaki iktidar temsilcilerini yargılanmaktan korur"
Özkiraz, değerlendirmesini iktidarın parlamenter sisteme dönüş için adım atabileceğine yönelik iddiasını dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı:
Gidişat tersine dönmezse, iktidar seçimi kaybedecek. Mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde seçimi kaybeden sistemin dışına atılıyor. Sistem dışı kalmamak ve sonrasındaki riskleri minimuma indirmek için iktidarın parlamenter sisteme dönüş için bir adım atabileceğini düşünüyorum. Çünkü parlamenter sisteme dönünce, Cumhur İttifakı bileşenlerinin en kötü sonuçta bile Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 200 civarında sandalyesi olacak. Bu da hem koalisyon ortaklığı hem de iktidardan düşmeleri halinde yapılacağını düşündüğüm yargılamaları engelleyebilecek bir sayı. Çünkü yargılanmaları için 3'te 2 çoğunluk gerekiyor.
© The Independentturkish
