Erdoğan’a "Evimize ekmek götüremiyoruz" diyen servisçi: AK Partiliyim, o tepkiyi beklemiyorduk

"Kredimizi ödeyemiyoruz. Tüm bunları içine alarak, özeti anlamında söylemek istedim ama cumhurbaşkanımız bizi yanlış anladı"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Malatya’da bir servisçi ile yaşadığı diyalog sosyal medyanın gündemine oturdu. Bu görüntülerde bir servisçi “Evimize ekmek götüremiyoruz” ifadesini kullandıktan sonra Erdoğan’dan “Bu bana çok abartı geldi” yanıtını aldı. Erdoğan daha sonra servisçilere “Keyif çayı” diyerek çay dağıttı.

Erdoğan ile konuşan kişinin Malatya Minibüs ve Servisçiler Esnaf Odası Başkanı Mesut İnce olduğu öğrenildi. İnce, kullandığı ifadenin Erdoğan'dan herhangi bir para talebi ile olmadığını ifade ederken asıl amaçlarının esnafların sorununu anlatan bir dosyayı Cumhurbaşkanı'na sunmak olduğunu belirtti.

Sözcü’den İsmail Saymaz’a konuşan İnce, Malatya’daki bin 600 servisçi ile Erdoğan’ı karşıladıklarını söyledi. İnce, Erdoğan’a depremden sonra verilen 50 bin liralık faizsiz kredi için teşekkür edeceklerini söylerken şunları anlattı:

"Sayın Cumhurbaşkanım, Malatya'da 1600, Türkiye genelinde 350 bin servisçi esnafı sizden müjde bekliyor pandemiden dolayı” dedim. Müjdeden kastım, kredilerimizin ertelenmesi, esnafa tekrar 1 yıl ödemesiz faizsiz kredi verilmesi. Bağ-Kur ile ilgili ödeme yapamıyoruz, bununla ilgili dosyamı verdik.

"Ne müjdesi, ben müjdemi verdim"

Cumhurbaşkanı, “Ben müjde verdim. Ne müjdesi?” diye sordu. Bu defa arkada esnafımız var, mağdurlar sıkıntı içerisinde. “Cumhurbaşkanım evimize ekmek götüremiyoruz, işsiziz, 8-10 aydır deprem ve pandemi süreci var” dedim. Öyle deyince Cumhurbaşkanı da “Abartı geldi” dedi. Kendisi için kurban kesecektik, müsaade vermedi, “Hayır kurumuna verin” dedi. Ardından çay dağıtımı oldu, çay attı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Umutla oraya varmıştık..."

İnce, “Siz daha başka bir yaklaşım bekliyordunuz galiba değil mi?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

Tabii biz orada servisçiler ve tüm esnaf için bazı beklentiler içerisindeydik. Cumhurbaşkanı Malatya’ya geliyor. Hem karşılayalım, hem de kendisini çok seviyoruz. Kendim de AK Partiliyim, açık açık destek veriyorum. Umutla oraya varmıştık. O tepkiyi beklemiyorduk. Türkiye'de 350 bin esnaf, Malatya’da cumhurbaşkanını karşılamamızı bekliyordu.

"Esnafın durumu çok kötü"

Tüm esnaflarımızın sorunlarını dosyaya hazırlamıştık. “Çözüm öneriniz nedir?” diye sorsaydı Bağ-Kur ödemelerinin dondurulması, esnafa bir yıl kredi desteği, mevcut kredilerin ertelenmesi gibi üç ana maddemiz vardı. Bizim talebimiz “Para verin” değil. Esnafın durumu çok kötü, servisçinin durumu çok kötü. Okullar açıldı haftada iki gün her araçta 1-2 öğrenci. Biz de velilere hatır gönülle götürüyoruz, yani onları kırmamak adına. Zarar ediyor şu an servisçi. Yani aracının marşına basmaması esnaf için daha hayırlı.

"Para pul istemiyorum..."

Erdoğan’ın tavrının kendilerini şaşırttığını söyleyen İnce, “Evimize ekmek götüremiyoruz”u mecaz anlamda söylediğini aktarırken şu ifadeleri kullandı:

Kredimizi ödeyemiyoruz. Tüm bunları içine alarak, özeti anlamında söylemek istedim ama cumhurbaşkanımız bizi yanlış anladı. Okullar iki gün açıldı, biz velilerden iki gün için fazla para alamayız, iki günlük para alsak esnafımız zarar ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı yeni düzenlemeler yapmalı. Benim Cumhurbaşkanı'ndan talebim; para pul istemiyorum ama servis araç yaşları, 12 yaşında bir aracı çöpe atıyoruz.

12 yaşındaki araçları çöpe atmak zorunda olduklarını söyleyen İnce, “Sıfır araç alıyoruz 450 bin liraya. 450 bin liralık aracı bize faizsiz verseler aylık ödemeyi 60 aya bölseler o şekil ödememiz yine mümkün değil, bizim öyle bir kazancımız yok” diye konuştu.

"Bizi arayarak ağlayanlar oluyor"

İnce, AK Parti üyesi olduğunu belirtirken “Ben her seçimde esnafları toplar, Cumhurbaşkanı'na ve Belediye Başkanı'na açık destek veririm, cebimden maddiyatları karşılarım. Hâlâ da cumhurbaşkanına olan sevgimizden şey yapmadık ama kırıldık, üzüldük, olmasa daha iyiydi” dedi.

İnce, “Keşke gitmeseydik' diyor musunuz?” sorusunu da şöyle yanıtladı:

Ben yine giderdim de esnafımızın üzülmesine üzüldüm. Yoksa benim üzülmem çok da önemli değil ama bizim için önceliğimiz esnaf. Bizi ağlayarak arayan esnaflarımız oluyor.

 

Sözcü, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU