Yeni Şafak yazarından Denizli Valisi Atik’e: Beni de kapatır mısınız?

“Yazıyı yazma gerekçem, o üç kez yenilenen metnin her üçüne de sızım sızım sızmış o kibirli dili”

Fotoğraf: İHA

Yeni Şafak gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan, bir dönerci ile yaşadığı diyalog tepki çeken Denizli Valisi Ali Fuat Atik’i eleştirdi.

Kılıçarslan, “Sayın valim” başlıklı köşe yazısında kendisini tanımayan dönercinin dükkanını kapattıran, daha sonra özür dileyen ancak özür metninde birçok yazım hatası bulunan Vali Atik için şu satırları kaleme aldı:

Yazıyı yazma gerekçem, o üç kez yenilenen metnin her üçüne de sızım sızım sızmış o kibirli dili. O gizlenemeyen enaniyet. O ifadelerin arkasına saklanmış “ulan bu iş de başımıza nereden geldi arkadaş?” rahatsızlığı. Dümdüz söylemek gerekirse “samimi bir pişmanlık” sergilemek yerine “ulan durduk yere yakalandık, Allah bu sosyal medyanın belasını versin” tavrını bastırmaya çalışıp “sirkatin” söylemek.

Mesela “yaşanan bu üzücü gelişmeyi nezaket ve tevazu ile telafi edeceğiz” cümlesindeki korkunç yaralayıcılık. Birinin kendinden bahsederken “nazik ve mütevazı” olduğunu vurgulama ihtiyacı duyması.

Mesela “işletmemiz vatandaşımıza hizmet vermeye devam ediyor” cümlesindeki korkunç yaralayıcılık. Demek ki bu video kamuoyuna sızmasa, vali, pekala açık kalmasına da hükmedebileceği bir işletmeyi “ferman buyurarak kapatabileceği” bir güç vehmediyordu kendinde.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

AK Parti’nin sıklıkla dillendirdiği “Yeni Türkiye” söylemine de değinen Yeni Şafak yazarı, şöyle yazdı:

 Ben en çok başımızda böyle yöneticiler olmasın, “devletin demirden elini” yerli yersiz kullanmasınlar, vatandaşı olmadık yere kırıp dökmesinler, herhangi bir insan valilik binasına girerken kendini ezilmiş hissetmesin, derin bir bürokratik düzenek kurulmasın diye destek verdim, vermeye de devam ediyorum “yeni Türkiye” fikrine. Kemalist vesayet yerine, “oligarşik bürokrasi düzeni” yerine “vatandaşına açık erişim sağlayan bir Türkiye” fikrine inanıyorum. Türkçesi perişan, kibri Everest’te valilerle, bürokratlarla, memurlarla uğraşmak, boğuşmak, bu mücadeleyle vakit kaybetmek istesem “eski Türkiye” ile de idare ederdim.

Sayın valime tavsiyem şudur. Sayın valim; Refik Halit Karay, Mustafa Kutlu, Sabahattin Ali, Rasim Özdenören kitapları okumaya başlamalısınız. Böylelikle hem o berbat Türkçe’niz gelişir hem de insanı anlamak, ona özen göstermek, onu el üzerinde tutmak konusunda standart fikirleriniz olur. Böyle yaparsanız “yakalanacak” görüntülere sebebiyet vermeyeceğiniz için ne denli mütevazı ve nazik bir insan olduğunuzu ayrıca belirtme ihtiyacı da duymazsınız.

Kılıçarslan yazısını “Bilmem, beni de kapatır mısınız?” diye sonlandırdı.

 

Yeni Şafak, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU