DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Yönetemiyorlar ve halkımızın onuru ile oynuyorlar. Bugünkü hükümete 'Halkımızın onuru ile oynamayın' diye sesleniyoruz. Önce yoksulluğa mahkum edip sonra sanki bir lütuf gibi ekmek yardımı yapmaya başladılar" ifadeleriyle AK Parti ve MHP’ye tepki gösterdi.
Türkiye'de ekonominin son 20 yılın en kötü döneminde olduğunu söyleyen Babacan, Türkiye'yi yönetenlerin uygulamaların başına milli-yerli gibi sıfatlar eklediğini fakat yapılan hiçbir hamlenin yerlilikle ya da millilikle ilgisi olmadığını kaydetti.
Babacan, partisinin 1. Olağan Karabük İl Kongresi'nde konuştu.
“Kendi seçmen tabanlarını kendilerine daha da bağlı hale getirmek için, diğerlerini tamamen öteleyerek devleti yönetiyor” ifadelerini kullanan Babacan şunları kaydetti:
İnsanları, dinine, diline, cinsiyetine göre ayırıyor, biz bu anlayışı kabul etmiyoruz. Biz DEVA Partisi olarak bu ülkenin haysiyetli insanlarına yakışır eşit adil bir ülke inşa etmek için geliyoruz, biz hazırız geliyoruz. Gelin, eski mağdurların yeni mağduriyetler karşısında kayıtsız kalmayacağını gösterelim. Gelin, bu zulme birlikte karşı çıkalım. Gelin, kendi fikrinden olmayanları hain ilan edenleri durduralım. Gelin toplumu ikiye bölenlere 'artık yeter' diyelim. Bugünkü iktidar partisi, 28 Şubat sürecinde ezilmeye itiraz etmişti. Bu siyasi partiye destek verenlerin büyük çoğunluğu ‘Biz böyle olmasını istememiştik, bize yapılan haksızlıkları başkalarına yapmak için iktidar olmadık’ diyorlar.
Yerli ve milli eleştirisi
Yönetenlerin 'yerli ve milli' söyleminin arkasına sığınıp yaptıklarının millete zarar verdiğini ifade eden DEVA Partisi lideri, “Gerçek milliyetçilik, vatandaşının çocuğunun geleceğinden kaygı duymadan başını yastığa koymasını sağlamaktır” dedi.
Türk lirasının her gün değer kaybettiğini Türkiye’yi yönetenlerin yoksulluk gibi bir dertleri olmadığını ifade eden Babacan şöyle decam etti:
OECD ülkeleri arasında gelir dağılımı en bozuk 3. ülke Türkiye. Bugün TÜİK işsizlik verilerini yüzde 11,12 olarak açıklıyor, TÜİK'in detaylı verilerine baktığımızda vatandaşlarımızın neredeyse 3'te birinin işsiz olduğunu görüyoruz. Türkiye'deki çocuk yoksulluğu da OECD ülkelerinin 2 katı, nüfusumuzun yüzde 71'i borç ve taksit ödüyor. Türkiye'deki en yüksek yüzde 10 ile en yoksul yüzde 10 gelirleri arasında 13 katlık fark görülüyor. Avrupa Birliği'nin yoksulluk standartlarına baktığımızda 17 milyon yoksul var, nüfusumuzun 5'te 1'i kadar. Ülkemizde gelir uçurumu gittikçe büyüyor büyümeye de devam ediyor. Enflasyon ve kötü yönetimin faturası tam da en yoksul kesime kesilmeye başlandı.
"Asgari ücret açlık sınırının altında"
Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğuna dikkati çeken Babacan, “Asgari maaşla insan onuruna yaraşır şekilde yaşamak mümkün değil. Net asgari ücret şu anda 2324 lira, bu tutar 4 kişilik bir ailenin gıda giderlerini dikkate aldığınızda açlık sınırının bile altında. Gıda, giyim, su, elektrik, eğitim ve sağlık benzeri ihtiyaçların toplam tutarından oluşan yoksulluk sınırı 7 bin 973 lira, asgari ücretin 2 katından fazla. Bu tutarlar, ailelerin geçinemediğini gösteriyor. Zaten onun için toplumun 4'te 3'ü borç ödemekle boğuşuyor, çocukların bu gelirle iyi eğitim alamayacağını gösteriyor bu rakamlar bize, iyi beslenemeyeceklerini gösterecekler. Pandemi döneminde 1000 TL destek verdiler, bu sosyal yardımlarla vatandaşın nasıl bir yokluk seviyesine reva görüldüğünü görüyoruz. Halkımızın onuruyla oynuyorlar. Önce yoksulluğa mahkum edip, sonra lütuf gibi ekmek yardımı yapmaya başladılar. Askıda ekmek kampanyaları...” diye konuştu.
KHK çağrısı
“Bağımsız ve tarafsız yargı makamlarınca haklarında kesinleşmiş karar verilmeyen herkes masumdur” hatırlatmasında bulunan Babacan, “Bu kişilerin sorunların çözülmeli. Bu insanlar tekrar topluma kazandırılmalı, özlük hakları ve itibarları iade edilmeli” ifadelerini kullandı.
Babacan şöyle devam etti:
Biz, bu kötü yönetimi sona erdireceğiz. Bu milletin kaynaklarını küçücük bir zümrenin çıkarı uğruna heba eden anlayışa son vereceğiz. Karabük de kötü yönetimin sonuçlarından payını aldı. Yatırımlardan ve desteklerden mahrum kaldı. Eskipazar’da 'Metal ve Metal Ürünleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi' kurulacağı söyleniyordu. Bir türlü kurulmuyor. Nedenini bilen varsa açıklasın."
Independent Türkçe