DEVA Parti'li Yeneroğlu: İdam gelirse Türkiye'nin adını faşist ülke koyabiliriz

Katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Yeneroğlu, Berat Albayrak ve Süleyman Soylu arasında kavga olduğu iddialarına ilişkin, "Kavgalarını devletin tepesinde değil, anaokulunda yürütsünler" ifadesini kullandı

Fotoğraf: TV 5

Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, TV5’te gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik neden bu kadar sertsiniz” sorusuna yanıt veren Yeneroğlu şunları kaydetti:

Bu ülkede sadece 2016 ile 2019 yılları arasında 1 milyon 400 bine yakın kişi terör soruşturması ve kovuşturması geçirmiş. Resmi rakamlar, Adalet Bakanlığının rakamları bunlar. Eğer bunlara karşı öfke geliştirmeyecekseniz, bu kadar büyük zalimlikten eğer öke geliştirmeyecekseniz o zaman herkes kendi insanlığını sorgulamalı. Bu kadar basit! Benim cumhurbaşkanıyla hiçbir alışverişim olmamış. Gerçekten kendisinin bu durumda olmasına samimiyetten de çok üzülüyorum. Kendisi adına da üzülüyorum. Kendi korkuları ve endişeleri adına da çok üzülüyorum

"HDP ve bütün partilerle ilgili eleştirilerimiz var"

“Selahattin Demirtaş’ın İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yönelik benzer kahvaltı teklifi Deva Partisi’ne gelse ne dersiniz” ilişkin soruya cevap veren Yeneroğlu, “Elbette ederiz. Türkiye’de meşru olan herkese Deva Partisi’nin kapısı açıktır. Bu konuda Selahattin Demirtaş içeride, tutuklu yargılaması sebebiyle böyle bir imkana sahip değil. Ama HDP olarak meseleyi değerlendiriyorsak, HDP ve bütün partilerle ilgili eleştirilerimiz var" dedi.

"Savcılar rüşvet almıyor diye sevinelim mi?"

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın düğünüyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yeneroğlu, " Cumhuriyet Başsavcısı geceliği 10 bin liraya yakın bir otelde gerçekleştiriyor. Helikopterler oraya gidiyor. Aynı zamanda üzerindeki tişört 2 bin 500 lira. Bir taraftan sevinelim mi artık savcılar rüşvet almayacak kadar iyi maaşlar alıyor diye mi sevinelim yoksa endişe mi duyalım? Bunu bilemiyorum" ifadelerini kullandı.

Ülkenin genel haline ve yargı camiasındaki dedikodulara bakıldığında endişelenecek bir durumun var olduğunu söyleyen Yeneroğlu şöyle devam etti:

İkincisi bir düğün görüyoruz orada. İçişleri Bakanlığının kendi genelgesine göre, düğün sahiplerinin gelin ve damadın birinci ve ikinci derecesinde akrabalarının dışında kimse katılamaz. 65 yaş üzeri kimse katılamaz. Fakat bu genelge kimin genelgesi İçişleri Bakanlığının genelgesi. Bu genelgeyi bizzat İçişleri Bakanı deliyor.  İçişleri Bakanının damat ve gelin akrabası olduğuna dair bir bilgi yok

"Berat Albayrak ve Süleyman Soylu kavgalarını anaokulunda yürütsünler"

Yeneroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak arasında olduğu iddia edilen kavgayla ilgili de yorumlarda bulundu.

Aralarındaki kavganın kendilerini ilgilendirdiğini ifade eden Yeneroğlu, "Beni ilgilendirmiyor. Ülkede her türlü zalimliği yaptıkları sürece, insanların temel haklarını ayaklar altına aldıkları sürece birde onların kavgalarıyla uğraşacak değilim. Onların iktidar mücadelesinin bedelini millet açlıkla, yoksullukla ödüyor" dedi.

Yeneroğlu, ülkeyi yönetecek kişilerin ülkeyi faciaya götüren eylemlerden vazgeçmeleri gerektiğini vurgulayarak, "İçişleri Bakanı bugün birçok hukuksuzluğun asıl sorumlusudur ve hatta tetikçisidir. Bunun içerisinde diğerleri de buna destek veriyor. Aile içerisinde şu kavgalar, bu kavgalar varmış bunlar aile konuları. Bana kalırsa devletin tepesinde değil, hepisin anaokuluna yazalım orada ne halleri varsa görsünler" ifadelerini kullandı.

"KHK'lıların yüzde 95'i masum"

İktidarın KHK sürecini korkuyla yönettiğinin altını çizen Yeneroğlu şunları kaydetti:

Bakın 314/2 konusu çok önemli terör örgütü üyeliği soruşturması çünkü KHK’lılarla da yakından ilintili bir mesele. Ben 314/2 yani terör örgütü üyeliği suçlamasına maruz kalan insanların yüzde 95’inin masum olduğunu düşünüyorum ve hiçbir şekilde terör örgütü üyeliği suçlamasıyla karşı karşıya kalmalarının imkansız olduğunu eğer hukuk normal işleseydi, süreç tamamen yargıya bırakılsaydı, yargı bağımsız olsaydı, anayasaya hukuka tabi olarak Avrupa insan hakları mahkemesinin esaslarına göre eğer hareket etseydi, bu ülke de bir milyon üç yüz yetmiş altı bin insan terör örgütü soruşturması ile karşı karşıya kalmazdı.  Taş çatlasın yirmi bin insan terör örgütü suçlamasıyla karşı karşıya kalabilirdi.

"İdam gelirse Türkiye’nin adını faşist ülke koyabiliriz"

İdam tartışmalarına da değinenYeneroğlu, “İdam gelirse Türkiye’nin adını faşist ülke koyabiliriz bu kadar net" diye konuştu.

"Türkiye faşizme evirilmediği sürece idam gelmez" diyen Yeneroğlu şöyle devam etti:

Ama Türkiye bu kafayla devam ederlerse ellerinden geleni yapacaklar ama ben Türkiye de demokrasiyi savunan insanların buna müsaade etmeyeceklerini düşünüyorum. İşte bunu farklı farklı teşebbüslerle yapmaya çalışıyorlar.  Haber alma özgürlüğünü kısıtlıyorlar. Toplumu manipülasyonlarla propaganda ile yönetmeye çalışıyorlar.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU