Koç Holding: Ülkemizdeki tüm yetkili kurumları İstanbul Sözleşmesi’ni korumaya ve bağlı kalmaya davet ediyoruz

Koç Holding, topluluk olarak kadınların erkeklerle eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu bir dünya için çalışmaya devam edeceklerini belirtti

Görsel: AA

Son günlerde tartışma konusu olan, Türkiye’nin de taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi hakkında Koç Holding’den bir açıklama geldi.

Koç Holding’den “İstanbul Sözleşmesi’nin tarafı olmak, kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki kararlılığın göstergesidir” denilerek, “Ülkemizdeki herkesi ve tüm yetkili kurumları İstanbul Sözleşmesi’ni korumaya ve bağlı kalmaya davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.

“Kadına yönelik şiddet insan hakları ihlalidir” hatırlatması yapılan Koç Holding açıklamasında şunlar kaydedildi:

İstanbul Sözleşmesinin tarafı olmak, kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki kararlılığın göstergesidir. Bu vesileyle ülkemizdeki herkesi ve tüm yetkili kurumları İstanbul Sözleşmesi’ni korumaya ve bağlı kalmaya davet ediyoruz. Kadınların şiddete maruz kalmadığı, öldürülmediği bir ülke için dayanışma içinde mücadele etmek gerektiğine inanıyoruz. Koç Topluluğu olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kadına yönelik şiddetle mücadele başta olmak üzere kadınların erkeklerle eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz.

Sözleşme hakkında

2011 yılında İstanbul’da yapılan Avrupa Konseyi toplantısında imzaya açılan bu sözleşmenin tam adı "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi".

Türkiye, sözleşmeyi imzalayan ilk devlet.

Sözleşmenin ana çerçevesini kadına ve ev içi şiddete karşı mücadele oluşturuyor. Sözleşenin amacını ifade eden 1. maddenin ilk bendinde amaç şu ifadelerle anlatılıyor:

Kadınları her türlü şiddetten korumak, kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak.

Sözleşmenin herhangi bir maddesinde aile kurumuna yönelik bir ifade geçmiyor.

Sözleşmenin 80. maddesine göre taraflardan herhangi birinin Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne yapacağı bir bildirimle herhangi bir zamanda bu sözleşmeyi feshedebileceği belirtiliyor. Fesih, bildirimin genel sekreterliğe ulaştırıldığı tarihten 3 ay sonra yürürlüğe giriyor. 

Kadın örgütleri, barolar, insan hakları kuruluşları ve bazı siyasi partiler İstanbul Sözleşmesi’ni gerekli buluyor ve sözleşme hükümlerinin uygulanmasını istiyor.

Muhafazakar sivil toplum örgütleri ve bazı medya kuruluşları sözleşmeye şiddetle karşı çıkıyor.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU