HDP Sözcüsü Günay: AKP toplumun aleyhine olan gelişmeleri fırsata çevirmekte mahir

1 Mayıs mesajı veren Halkların Demokratik Partisi Sözcüsü Günay, işçi ve emekçilerin açlıktan ölmek ile salgından ölmek arasında bir tercihe zorlandığını söyledi

Ebru Günay / Fotoğraf: HDP Basın

Haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, koroanvirüs salgınının insanlığı eşit, özgür ve güvenli bir gelecekten yoksun bırakan küresel kapitalizmin ürettiği kötülükleri bütün çıplaklığıyla gözler önüne serdiğini belirtti.

Koronavirüs salgının birincil sorumlusunun aşırı kar hırsıyla, doğayı yağmalayan ve ekolojik dengeyi bozan kapitalist sistem olduğunu aktaran Günay, "Bu nedenle artık toplumun her kesimi toplum karşıtı olan kapitalist sistemi daha fazla sorguluyor. Toplum, güvenliğini sağlamaya gücü olmayan bu rejimlerin alternatifinin ne olacağını tartışıyor. Belli ki bu tartışmalara daha fazla tanık olacağız" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Saray rejimi krizleri fırsata çeviriyor”

Koronavirüsün eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi toplumsal hizmet alanlarının yıkıcı ve acı sonuçlarını gösterdiğini ifade eden Günay, mevcut sağlık sisteminin insanları koruyamadığının bir kez daha görüldüğünü kaydetti.

AK Parti’nin toplumun aleyhine olan gelişmeleri fırsata çevirmekte mahir olduğunu ileri süren Günay, "Evet, Türkiye'de AK- MHP iktidarıyla uzun zamandır ekonomik ve bölgesel düzeyde krizler devam ediyor. Yine savaş politikaları işgaller ve şimdi iki aydır da devam eden virüs krize eklendi. Saray rejimi salgının halkta yarattığı ölüm korkusu, panik ve karantina ortamını iktidarını sürdürmek ve rejimi tahkim etmek için bir fırsata çevirmeye devam ediyor" diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın LGBT'li bireyleri hedef alması ve sonrasındaki gelişmelere değinen Günay’ın konuşmasında öne çıkan satırbaşları şöyle:

“AKP ötekileştirici dil kullanmayı tercih ediyor”

Ramazan ayında bile cumhurbaşkanı, Diyanet İşleri Başkanı, AKP’nin sözcüleri salgınla mücadele için dayanışmayı değil ötekileştirici ve kutuplaştırıcı bir dil kullanmayı tercih ediyorlar. Bu kutsal ayda kültürel ve inançsal kutuplaştırmayı derinleştirmek temel hedefleri. Sivil toplum kuruluşlarına, siyasi partilere, farklı kimlik ve inançlara saldırı ve son olarak Ankara ve Diyarbakır barolarına açtıkları soruşturmalar aslında bu siyasetlerinin son örneğidir.

“1 Mayıs akşamı saat 21.00’de zılgıtlarla karşılayacağız”

Bizler yarın ‘emek, barış, sağlık ve dayanışmayla yeni bir dünya kuralım' perspektifiyle 1 Mayıs'ta her yerdeyiz. Evlerde, balkonlarda, sokaklarda, hastane bahçelerinde, fabrikalarda; zılgıtlarla, marşlarla mücadeleyi yükseltiyor ve hayatı durdurup 1 Mayıs’ı kutluyor olacağız. 1 Mayıs akşamı saat 21.00’de zılgıtlarımızla, marşlarımızla, evlerimizde, balkonlarımızda, camlarımızda 1 Mayıs'ı kutlayacağız ve hep beraber ‘Yaşasın 1 Mayıs’ diyeceğiz.

“HDP işçi, ezilen ve yoksulların yanında olmaya devam edecek”

Partimiz bütün işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin, direniş eylemlerinin yanındadır, yanında olmaya da devam edecek. 1 Mayıs'ta insanlığın geleceğini ipotek altına alan en büyük salgın olan sermaye ve faşizmin ölümcül politikalarına karşı onurlu ve eşit bir yaşamı savunmaya devam edeceğiz. HDP işçi sınıfının, ezilenlerin, yoksulların, çiftçilerin yanında olmaya devam edecek. Omuz omuza, beraber mücadeleyi sürdüreceğiz. Dayanışmacı, komünal toplum mekanizmalarını kurmaya ve toplumu zafere ulaştırmak için daha fazla mücadele etmeye dönük inancımız ve ümidimiz büyük. Bizler örgütlendikçe kapitalizm kaybedecek, bizler örgütlendikçe faşizm kaybedecek; demokrasi ve özgürlük kazanacaktır.

 

Independent Türkçe
 

DAHA FAZLA HABER OKU