Libya'da 2014'ten beri Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Trablus merkezli meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile Tobruk merkezli isyancı general Hafter'in başında olduğu yönetim arasında çatışmalar yaşanıyor.
Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Suudi Arabistan ve Rusya'nın desteklediği iddia edilen Hafter yönetimi, 2019'dan beri çatışma sahasında önemli kazanımlar kaydederek Trablus yakınlarına kadar ilerlemişti.
Geçtiğimiz günlerde karşı saldırıya geçen UMH güçleri, Trablus ve Tunus sınırı arasında bulunan yaklaşık 4 bin km. karelik bir alanı Hafter güçlerinden geri aldı.
Rikdalin, el-İsa, Ajaylat, Zlatan, Sabrata ve Surman'ı yeniden ele geçiren ve Tunus ile sınır kapısının olduğu Ras Ajdir ile yeniden kara bağlantısını sağlayan UMH güçleri çatışmada Hafter güçlerine ciddi insan ve malzeme kaybı da verdirdi.
UMH güçlerinin Hafter güçlerinin elindeki Vatiyye hava üssüne yönelik hava saldırıları ise devam ediyor.
"Hafter güçleri havada eskisi kadar rahat hareket edemiyor"
Stratejik Düşünce Enstitüsü Savunma ve Güvenlik Koordinatörü Mithat Işık, UMH'nin kazandığı son başarılarda Türkiye'nin verdiği desteğin etkili olduğunu yoksa Trablus'un savaşı çoktan kaybeceğini iddia ederek şöyle konuştu:
Türkiye oraya bazı eğitim ve lojistik unsurlar göndermişti. Bunların dağınık halde bulunan UMH güçlerini toparlayarak belli bir düzen içinde savaştırdığı görülüyor. Yine Türkiye'nin gönderdiği İHA ve SİHA'larda son derece etkili. İHA'lar hedefi buluyor, SİHA'lar vuruyor. Türkiye'nin gönderdiği hava savunma sistemleri de Hafter'in hava üstünlüğünü kırmış görünüyor. Eskisi kadar rahat hareket edemiyorlar havada.
"İki tarafta henüz birbirine üstünlük sağlamış değil"
Işık, buna karşın iki tarafında halen birbirine üstünlük sağlamış durumda olmadığını belirterek, "UMH'nin üstünlüğü eline geçirdiğini söylemek için erken. Bunu söylemek için gelecek haftaları görmek lazım. Halen Hafter'in havada bir üstünlüğü var. UMH'nin en büyük zaafiyeti Hafter'in hava saldırıları karşısında ellerindeki yerleri korumada yaşadıkları güçlükler. Hava savunma sistemleri dahda arttırılırsa UMH'nin gücü daha da artacaktır. UMH'nin başarısı Türkiye'nin desteğine bağlı" diye konuştu.
"Hafter'in en büyük zaafı paralı askerler"
Hafter'in en büyük zaafının gücünün önemli ölçüde paralı askerlere dayanması olduğunu öne süren, "Afrika'nın değişik yerlerinden getirdikleri insanları savaşa sürüyorlar. Bir kısmı savaşa geleceklerinden dahi habersiz. Sonuçta parayla savaşan insan zoru görünce savaşmaz" diye konuştu.
"UMH, Türkiye'nin desteğiyle hava üstünlüğünü ele geçirdi"
Libya uzmanı bağımsız araştırmacı Nebahat Tanrıverdi Yaşar ise Libya'da devam eden savaşın gidişatını hava üstünlüğünün kimde olacağının belirleyeceğini belirterek, son günlerde çatışmanın seyrinin değişmesini Türkiye'nin gönderdiği hava savunma sistemlerine ve SİHA, İHA'lara bağladı.
Yaşar, Türkiye'nin desteğinin Hafter'in UMH güçleri üzerindeki baskısını azalttığını ayrıca yine Türkiye'nin gönderdiği SİHA ve İHA'larla UMH güçlerinin karşı saldırı imkanı kazandığına dikkat çekti.
Yaşar, Hafter'in UMH'ye kaptırdığı hava üstünlüğüne karşılık Kadim Hava üssündeki Mirage savaş uçakları ile başta olmak üzere BAE’ye ait savaş uçaklarının hava operasyonlarına katılıp katılmayacağının önem kazandığını kaydetti.
Yaşar ayrıca UMH’nin elde ettiği hava üstünlüğünü kırmak adına LUO’nun hava savunma füzesi Fransa yapımı Mistral MANPADS’ler ile Rus yapımı Pantsir'leri aldığı söylentileri olduğuna da dikkat çekti.
Geçtiğimiz Ocak ayında hava savunma sistemleri gönderildi
Türkiye geçtiğimiz Ocak ayında Trablus'taki kritik noktaları korumak amacıyla Hawk orta menzilli hava savunma sistemi ile Korkut ve Atılgan alçak hava sistemlerini göndermiş, buna dair görüntüler sosyal medyada yer almıştı.
Mitiga üssüne de yerleştirilen bu sistemlerin ardından Hafter güçlerinin Trablus'a yönelik hava saldırılarında azalma olurken, onun yerine Grad roket atışlarına ağırlık vermişlerdi.
Yine 1 Nisan günü Trablus açıklarındaki Gabya sınıfı (TCG Göksu – TCG Gökova) Türk fırkateynlerinden Hafter'e ait SİHA'ya RIM-66E adlı ABD yapımı orta menzilli füze atıldığı ancak isabet kaydedemediği iddia edilmişti.
Ayrıca Türk yapımı Bayraktar SİHA'sıyla düzenlenen bir hava saldırısında da Tümgeneral Salim Diryak'ın da öldürülmesi de Hafter güçleri açısında önemli bir kayıp olarak nitelendirildi.
© The Independentturkish
