Güney Koreli doktor, koronavirüsü nasıl kontrol altına aldıklarını anlattı: MERS salgınından dersimizi aldık erken zamanda PCR kiti geliştirdik

Kore Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Profesörü Kim Woo Joo, Kovid-19 için erkenden PCR kiti geliştirdiklerini belirterek, “Halk, Kovid-19'u önlemede kişisel hijyen ve maskenin ne kadar önemli olduğunu biliyordu" dedi

Fotoğraf: Reuters

Koronavirüsün dünyaya yayılmasının ardından çoğu ülke sokağa çıkma yasağı ilan ederken, Güney Kore’de ise hayat normale dönmeye başladı.

Güney Kore, koronavirüs salgınının ilk günlerinde Çin’den sonra Kovid-19’dan en çok etkilenen ülkeydi. 

Fakat bir anda ortaya çıkan bu hastalığa karşı uyguladıkları yöntemler sonrası Güney Kore’nin eğrisi büküldü ve kontrol altına alındı. Diğer ülkelerin eğrisi ise yükselmeye devam ediyor.



Peki, bunu nasıl başardılar? 

Güney Kore’nin nasıl başardığını birinci ağızdan dinlemek için Kore Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Profesörü Kim Woo Joo ile konuştuk.

Dr. Kim Woo Joo, bu mücadelenin karar vericilerinden ve en ön safta bulunuyor.
 


- Dünya üzerinde koronavirüsü kontrol altına alan ilk ülkelerden birisiniz ve bunu çok kısa zamanda yaptınız. Bize mücadelenizi anlatır mısınız?

İlk Kovid-19 vakası 20 Ocak'ta onaylandı. İlk hasta Çin'den gelen 50 yaşında bir kadındı. Gezi için Güney Kore'ye gelmiş. İlk Kovid-19 vakasını teşhis ettik.

KCDC olarak da bilinen Kore Hastalık Kontrol Merkezi'miz bu turistin temas ettiği kişileri teşhis etmeye ve bu kişileri evlerinde 2 haftalık karantinaya almaya başladı.

KCDC, teşhis etmede, hastaları izole etmede, temas edilen kişileri takip etmede ve evlerinde 14 gün karantinaya alma konusunda çok iyi iş çıkardı.

18 Şubat'ta 31. Kovid-19 vakasını teşhis ettik. Shincheonji Hristiyan Kilisesi'ne mensup bir kadın. O zamandan beri Daegu- Gyeongbuk bölgesinde bir sürü Kovid-19 vakası tespit edildi.

Daegu-Gyeongbuk Bölgesi, Seul'un yaklaşık 300 kilometre güneyinde kalan bir il. 31. Kovid-19 vakasından bu yana Daegu-Gyeongbuk Bölgesinde bir sürü Kovid-19 vakası teşhis edildi.

Yaklaşık 7 bin vaka doğrulandı. Böylece Güney Kore'deki ilk Kovid-19 salgını dalgası şubat sonlarından mart ortasına kadar olan sürede meydana geldi.

Çok sayıda teşhis kitiyle gerçek zamanlı PCR testi yapıyoruz. Kovid-19 vakasını gerçek zamanlı PCR kiti kullanarak hızlı bir şekilde doğruladık ve her vaka Kore CDC'si tarafından incelemeye alındı. Ve Kovid-19'la temasta bulunan kişileri arıyorlar.

Ayrıca sıradan Kore vatandaşını sosyal mesafenin yanı sıra el yıkama, öksürüğü örtme ve maske takmaya teşvik ediyoruz.

Bu çabalar sayesinde KCDC ve halk çok iyi iş birliği yaptı. Kovid-19 vaka sayısı 3 kat geriledi. Bugün Nisan'ın 13'ü. Her geçen gün sadece yaklaşık 30 yeni onaylanmış Kovid-19 vakası belirledik.

Şimdi artık her gün 30 onaylanmış vaka tespit ediyoruz. Şu an Kovid-19 salgınını nispeten daha iyi kontrol ediyoruz.

"MERS salgınından dersimizi aldık erken zamanda PCR kiti geliştirdik"

- Güney Kore'de bu test daha önceden elinizde var mıydı yoksa koronavirüsten sonra mı ürettiniz?

Evet, 2009'daki pandemiden ve Güney Kore'de son ortaya çıkan 2015 MERS korona salgınından dersimizi almıştık.

O süre zarfında influenza pandemisi ve MERS koronavirüs gibi virüs enfeksiyonlarının teşhisi için PCR testi kullanarak teşhis kitinin önemini zaten deneyimleyerek öğrendik, bu yüzden zaten biliyorduk.

Teşhis kiti, MERS koronavirüs veya Kovid-19 virüsü veya SARS gibi bir salgını kontrol etmeye başlamak için çok önemlidir.

Güney Kore'de zaten birkaç çok iyi molekül tanı firması kurulmuştu. Bazıları çok iyi bilinen laboratuarlar. Bazı moleküler teşhis firmaları zaten iyi bir teşhis kiti olan moleküler PCR teşhis kitini ihraç etmekte.

Yani bu Kovid-19 salgınının ilk zamanlarında Kore Hükümeti, moleküler teşhis şirketi ve moleküler tanı uzmanlarıyla birlikte Kovid-19 virüsü için PCR testini en kısa sürede geliştirmek için iş birliği yaptık.

7 Şubat'ta Kore CDC'si moleküler test kitinin kullanımına izin vermişti. Bir şirkete. Firmanın acil durumlarda radyasyon kullanım izni de var.

Sonuç olarak, önceki MERS Kovid salgınından öğrendiğimiz tüm dersler bize Kovid-19 salgını sırasında en erken zamanda gerçek zamanlı PCR kiti geliştirmeyi öğretti.

Bu, gerçek zamanlı yapay kitin en erken zamanda geliştirmesine çok yardımcı oldu.
 

kore test kit üreti bandı.jpeg
Güney Kore test kit üretimi / Fotoğraf: AFP


"Halk kişisel hijyen ve maskenin ne kadar önemli olduğunu biliyordu"

- Güney Kore'de ikinci dalga için ne gibi önlemler aldınız?

Şimdi birinci ve ikinci dalga arasındayız. İkinci dalga henüz gelmiyor. Ancak Güney Metropolitan bölgesindeki ikinci büyük dalgadan endişe duyuyoruz.

Şimdi Kore hükümeti hala el yıkama, öksürük örtme, maske takma gibi kişisel hijyeni teşvik ediyor ve toplumsal mesafe kurallarını uyguluyor.

Bu gibi şeyler 2015'teki MERS Kovid salgınında da durumu kontrol altına almak için kullanıldı. Bu yüzden halk ve hastane çalışanları Kovid-19 gibi enfeksiyonları önlemede sık sık el yıkama gibi kişisel hijyen kurallarının ve maske takmanın ne kadar önemli olduğunu biliyordu.

Bu yüzden hala birçok Koreli kişisel hijyen kurallarına ve maske takma talimatlarına uyuyor ve aynı zamanda sosyal mesafeye dikkat ediyor.

"Koronavirüs çok zeki; hasta biri insanlara hava yoluyla bu virüsü bulaştırabilir"

- Güney Kore'de 91 yeni vakada virüs yeniden aktive olmuş. Bazı araştırmalar, koronavirüsün insanlarda saklandığını gösteriyor. Bu ne anlama geliyor?

Koronavirüs enfeksiyonunun asemptomatik olma özelliğini biliyorsunuz, değil mi?

- Evet, bunu biliyoruz.

Bu koronavirüsü çok zeki. Ben bu koronovirüsü bir stres virüsü gibi düşünüyorum. Çünkü bu virüs halk arasında yüksek hızda yayıldı.

Çünkü hasta enfekte olduğunda bile hiçbir belirti göstermiyor. Yine de hasta diğer insanlara hava yoluyla bu virüsü bulaştırabilir. Bu çok tehlikeli.

Kovid-19 virüsünün halk arasında böyle yayılması çok zekice bir yol. Bu yüzden herkesi ellerini yıkamaya ve toplum içinde maske takmaya teşvik ediyoruz.

Böylece asemptomatik Kovid-19 hastasından diğer insanlara enfeksiyonun bulaşmasını önlemede yardımcı olur. 


"Kovid-19 insanlar arasında daha hızlı yayıldı, ancak ölüm oranı düşük"

- Tamam. Şu soruyu sormak istiyorum. Koronavirüs ve diğerleri arasındaki fark nedir? Koronavirüsü "zeki" yapan nedir?

Koronavirüs bildiğiniz gibi... 2003 yılındaki SARS koronavirüsü, yarasadan geçen ilk yeni koronavirüstür, ikincisi ise 2012 yılında Suudi Arabistan'dan çıkan MERS koronavirüsüdür.

Ve şimdiki Kovid-19 virüsü Çin'in Vuhan şehrinde ortaya çıkan bir koronavirüs.

Bildiğiniz gibi SARS ve MERS asemptomatik evrede bulaşamaz, ancak bu Kovid-19 virüsü asemptomatik presemptomatik dönemde insanlar arasında yayılabilir.

Bu büyük bir fark ve yayılabilirliğinden bahsedecek olursak bence bu Kovid-19 virüsü, SARS ve MERS koronavirüsü ile karşılaştırıldığında insanlar arasında daha etkin bir şekilde yayılıyor.

Bu yüzden günümüzde Kovid-19 tüm dünyaya yayıldı. Yaklaşık 1,5 milyon doğrulanmış vaka var. Bu Kovid-19 virüsünün, SARS ve MERS koronavirüsüne kıyasla insanlar arasında etkili bir şekilde yayılmasının nedenidir.

Kovid-19 virüsünün vaka ölüm oranı diğer SARS ve MERS gibi koronavirüslerle karşılaştırıldığında daha düşük. Çünkü bu Kovid-19 virüsü genel olarak yaklaşık yüzde 2-4 vaka ölümüne neden oluyor.

Ancak SARS koronavirüsünün vaka ölüm oranı yüzde 9,6'dır. Ve MERS koronavirüsü yaklaşık yüzde 35 vaka ölümüne neden oldu.

Sonuç olarak, Kovid-19 virüsü insanlar arasında daha verimli bir şekilde yayıldı, ancak ölüm oranı SARS ve MERS'e göre çok daha düşük. Yani sebebi bu.

Ancak Kovid-19 virüsü, yaşlılar ve daha önce tıbbi bir hastalık geçmişi olan insanlarda yüksek öldürücülük gösteriyor.

Ama Kovid-19 virüsü, küçük çocuklar ve genç insanlar arasında hafif hastalık belirtileri şeklinde ortaya çıkıyor.

Ancak bu Kovid-19, hipertansiyon, diyabet, kronik akciğer hastalığı, kardiyovasküler hastalık, kanser ve astım gibi kronik tıbbi durumu olan yaşlılar arasında çok tehlikeli.

Dolayısıyla Kovid-19 virüsü, yaşlılar ve kronik tıbbi rahatsızlıkları olan kişiler arasında çok ciddi bir hastalık.


"2020'de Kovid-19 aşısını bulmak çok gerçekçi bir senaryo değil"

- Birçok ülke aşı tedavisinden bahsediyor.

Kovid-19 virüsüne karşı aşı çalışmalarına başlandı, ancak bildiğiniz gibi yeni aşı geliştirmek çok para ve çok zaman gerektiriyor.

CEPI'ye göre yeni aşı geliştirmek 20 Milyar ABD doları gerektiriyor. Ve geliştirilmesi 10-15 yıl sürecek.

Genel olarak Kovid-19 virüsüne karşı aşı geliştirmek kolay değil. Ancak geçen ay; mart ayının ortalarında Amerika Birleşik Devletleri sağlıklı Kovid-19'a karşı bir RNA aşısı için insanlar üzerinde faz 1 klinik çalışmalarına başladı.

Ayrıca Çin de martın ortalarında Kovid-19 aşısının faz 1 klinik çalışmalarına başladı.

ABD'deki Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü müdürü olan Dr. Anthony Fauci'ye göre, Kovid-19 aşısını geliştirmenin en az 18 ay süreceğini söyledi. Klinik çalışmalar çok iyi gidiyor.

Sonuç olarak en iyi senaryoda, Kovid-19'a karşı etkili bir aşının geliştirilmesi en az 18 ay sürecek.

Bununla birlikte, ABD, Kovid-19 aşısının geliştirilmesinde başarılı olursa Kovid-19 aşısının üretim kapasitesi çok sınırlı olacaktır.

Sadece az sayıda ABD vatandaşı aşıdan yararlanabilecek. Mesela Kovid-19 enfeksiyonuyla savaşta ön safhada yer alan...

Bana kalırsa bu sene içinde Kovid-19 aşısını bulamayacağız. 2020'de Kovid-19 aşısını bulmak çok gerçekçi bir senaryo değil.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU