DEM Parti İmralı Heyeti, CHP'yi ziyaret etti

CHP Genel Merkezi'ne gelen DEM Parti Heyeti, CHP Meclis Grup Başkanvekili Murat Emir tarafından kapıda karşılandı

Fotoğraf: X

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti, Kürt sorununun çözümüne ilişkin yürütülen süreç kapsamında siyasi parti temaslarını sürdürdü. Bu çerçevede heyet, bugün Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) ziyaret etti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

DEM Parti İmralı Heyeti’nde yer alan Pervin Buldan, Mithat Sancar ve Asrın Hukuk Bürosu üyesi Faik Özgür Erol, CHP Genel Merkezi’nde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bir araya geldi. Heyeti, CHP Meclis Grup Başkanvekili Murat Emir karşıladı. Görüşmenin ardından taraflar ortak bir basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında ilk sözü alan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasına Leyla Zana’ya yönelik son günlerde gündeme gelen ırkçı ifadeleri kınayarak başladı. Bir kadının ve bir annenin hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Özel, bu tür söylemlerin Anadolu’nun kültürüyle ve toplumun değerleriyle bağdaşmadığını söyledi. Özel, siyaset üzerinden yapılan bu tür hedef göstermelerin özellikle stadyum gibi alanlarda meşrulaştırılmaya çalışılmasını da sert sözlerle eleştirdi.

Özgür Özel, görüşmede bugüne kadar komisyonda yürütülen çalışmaların ve bundan sonraki sürecin ele alındığını belirtti. Aynı gün saat 16.00’da siyasi partilerin temsilcilerinden oluşan beş kişilik heyetin, komisyonun rapor yazım sürecine ilişkin çalışma yöntemi ve takvimi görüşmek üzere toplanacağını aktaran Özel, CHP’yi bu toplantıda Murat Emir’in temsil edeceğini söyledi. Komisyonun, hem “terörsüz Türkiye” hem de “demokratik Türkiye” hedeflerini birlikte gözeten, toplumun tüm kesimlerinin kabul edebileceği bir rapor ortaya koymasını temenni ettiklerini ifade etti.

Özel'den Suriye barışı mesajı

Özel, konuşmasında Türkiye’de ve bölgede barışın tesis edilmesinin önemine de dikkat çekerek, gözyaşlarının durduğu, kardeşliğin hâkim olduğu bir geleceğin mümkün olduğunu söyledi. Türklerin, Kürtlerin ve bölgede yaşayan tüm halkların çocuklarının geleceğe kaygı duymadan bakabileceği, adil ve demokratik bir düzenin kurulması gerektiğini vurgulayan Özel, Türkiye ile Suriye arasında da barışçıl ve iyi ilişkilerin tesis edilmesinin hem bölgeye hem insanlığa katkı sağlayacağını dile getirdi. Özel şunları söyledi:

Bugün genel merkezimizde DEM Parti'nin sayın heyetini ağırladık ve bugüne kadar komisyonda yaşanan süreci ve bundan sonrasına ilişkin görüş alışverişlerinde bulunduk. Öncelikle ilk başta heyetimize içeride de ifade ettiğim bir hususu ifade etmek isterim. Sayın Leyla Zana'ya yönelik geçtiğimiz hafta yaşanan ve kabul edilemez gelişmeleri ki ben kendisini arayarak da bu duygularımı ifade etmek istemiştim. Ancak o günlerdeki bir bizim de içinde bulunduğumuz sıkıntılı süreçten dolayı bir telefon irtibatı sağlayamadık. Ama bu konudaki dileklerimizi, duyduğumuz üzüntüyü ve olaya yönelik kınama ifadelerimizi içeride ifade ettim. Bir kez de burada kamuoyunun önünde ifade etmek istiyorum. Bir kadını, bir anneyi hedef alan böyle bir anlayış bu topraklara yakışmaz. Bu toprakların üzerinde Anadolu'da böyle bir şeyin yapılmasını asla ve asla kabul etmiyoruz. İnancımıza da, kültürümüze de aykırıdır. Hele hele bir siyasetçiye ülkedeki gelişen siyasi olaylar üzerinden bunu stadyumları bu anlamda kullanmaya çalışan bir anlayışa hiçbirimizin kapı ağırlamasının mümkün olmadığını ifade etmek isterim.

Bugüne kadarki süreci ve bundan sonrasını değerlendirdik. Bugün saat 16'da siyasi partilerin temsilciliğinden oluşan beş kişilik heyet komisyonun rapor yazım sürecini ve bu süreçte nasıl bir çalışma prensibi ve takvimi içinde yer alacaklarını görüşmek üzere toplanacak. Partimizi de orada yine grup başkan vekilimiz Sayın Murat Emir temsil edecek. Komisyonun rapor yazım aşamasını hızlı bir şekilde ilerletmesini partilerin ortaklaştığı yaklaşımlar üzerinden hep birlikte ve herkesin kabul edebileceği, onaylayabileceği Türkiye'nin hem terörsüz Türkiye hedefini hem demokratik Türkiye hedefini birlikte hayata geçirebilecek, birbirinin peşine değil ama iç içe böyle bir süreci gerçekleştirebilecek, bu topraklar üzerinde gözyaşlarının durmasını, kardeşliğin barışın hakim olmasını sağlayacak ve Türkiye'nin yarınlarına barış içinde el ele, omuz omuza Türk'ün de, Kürt'ün de evladının geleceğinden endişe duymadığı, en iyi eğitimi alabileceği hep birlikte hızla kalkınacağımız ve adil bir şekilde bölüşebileceğimiz yarınları umut ediyoruz. Hem Türkiye'de hem Suriye'de Türkler için de, Kürtler için de, Dürziler için de, Aleviler için de, Türkmenler için de anayasal demokratik ve barış içinde iki devlet ümit ediyoruz. Ve Türkiye'de de, Suriye'de de barışın, kardeşliğin, demokrasinin hakim olmasını iki tarafta da tam anlamıyla bir barışın hakim olmasını, Türkiye ile Suriye arasında iyi ilişkileri, sınırın iki yanındaki kardeşliğin iki ülkenin yarınlara birlikte güvenle adım atmasını ümit ediyoruz. Bunun hem Türkiye'ye hem Suriye'ye hem Türklere hem Kürtlere hem de bütün Orta Doğu'ya ve insanlığa iyi geleceğini ümit ediyoruz.

Buldan: CHP'nin yapıcı rolüne büyük önem veriyoruz

DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan ise görüşmenin son derece önemli ve verimli geçtiğini belirterek, sürecin geldiği aşamaların ayrıntılı biçimde ele alındığını söyledi. Kürt sorununun siyaset üstü bir mesele olduğunun altını çizen Buldan, bu sorunun çözümünün tüm toplumun ortak sorumluluğu olduğunu ifade etti. Türkiye’de yıllardır süren çatışmalı süreçte büyük acılar yaşandığını hatırlatan Buldan, bundan sonra benzer acıların yaşanmaması için herkesin sorumluluk alması gerektiğini söyledi. Barışı 86 milyon yurttaşa armağan etmenin ortak bir görev olduğunu belirten Buldan, CHP’ye ve Özgür Özel’e yapıcı tutumları için teşekkür etti. Buldan şu ifadeleri kullandı:

Çok önemli ve verimli bir görüşme gerçekleştirdiğimizin altını önemli çizmek isterim. Sürecin geldiği aşamaları detaylı bir şekilde tartıştık ve konuştuk. Bu kadar tarihsel bir dönemeçte Cumhuriyet Halk Partisi'nin gerçekten yapıcı rolüne büyük bir önem veriyoruz. Bu yüzden bugün buradayız. Çünkü Kürt sorunu siyaset üstü bir meseledir ve bu meseleyi çözmek hepimizin görevi ve sorumluluğudur diye ifade etmek istiyorum. Türkiye'de uzun yıllar çatışmalı bir süreç yaşadık bu ülkede. Bu coğrafyada çokça kan aktı, anneler ağladı. Gencecik insanlar toprağın altına girdi, gencecik bedenler toprağın altına girdi. Dolayısıyla bundan sonra böylesi bir sürecin yaşanmaması için hepimizin elini, gövdesini taşın altına koyma zamanı gelmiştir diye düşünüyorum. Dolayısıyla bu meselede emeği geçen herkesin emeğinin kıymetli olduğunu ifade etmek istiyorum. Barışı hep birlikte 86 milyon insana armağan etmek hepimizin görevidir diye bir kez daha bunun altını çizmek istiyorum. Bu görüşmeyi gerçekten çok önemsediğimizi belirteyim ve Sayın Genel Başkan'a ve heyetine bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyorum ve size de teşekkür ediyorum.

Sancar: Münazara değil, müzakere

Mithat Sancar da sürecin çok boyutlu ve zorlu olduğuna dikkat çekerek, bu tür süreçlerin münazara değil müzakere ruhuyla yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Münazaranın tarafları karşı karşıya getirdiğini, müzakerenin ise dinlemeye ve diyaloga dayandığını ifade eden Sancar, CHP ile yapılan görüşmenin bu anlamda değerli bir müzakere örneği olduğunu söyledi. Sürecin ilerlemesi için siyasal mutabakat ve toplumsal uzlaşmanın hayati önem taşıdığını belirten Sancar, CHP’nin bu süreçte olumlu ve yapıcı bir rol üstlenme iradesini sürdürmesinin önemli olduğunu dile getirdi. Sancar, yükseltilmek istenen gerilim ve ırkçı tahriklere karşı demokrasi ve barış mücadelesinin ortaklaşması gerektiğini ifade ederek, bu yaklaşımın barışın ve demokrasinin yolunu açacağına inandıklarını söyledi. Sancar şöyle konuştu:

Önemli bir görüşmeydi. Bu sürecin çok boyutlu ve zorlu olduğunu her seferinde dile getiriyoruz. Farklı yaklaşımlar, karşılıklı eleştiriler süreç içinde ortaya çıkabilir. Fakat bu süreçlerin ruhunun münazara değil, müzakere olduğunu bir kez daha hatırlamamız gerekiyor. Münazara birbirini alt etme ve kendini haklı çıkarma anlayışıdır. Müzakere ise birbirini dinleme, diyalog eleştiği diyalogla ilerleme sanatıdır. Bizler de bugün müzakerenin çok değerli bir örneğini birlikte yaşadık. Kaygıları, eleştirileri, itirazları karşılıklı birbirimizle paylaştık. Ama bir konuda da mutabıkız. Süreç müzakereyle, diyalogla, karşılıklı görüşmelerle yürüyecektir. Bu konuda da siyasal mutabakat ve toplumsal uzlaşma hayatı önemdedir. Bir kez daha gördük ki Cumhuriyet Halk Partisi bu süreçte bu rolü olumlu bir şekilde oynamaya devam edecek iradeyi gösteriyor bu son derece önemli. Bizler yayılmak istenen gerilim, çatışma, ırkçı tahrik ortamına karşı hep birlikte demokrasinin ve barışın birlikteliğiyle ortak mücadeleyi yürütmek zorundayız. Bunun da önümüze barışın ve demokrasinin yolunu gerçekten sonuna kadar açacağına inanıyoruz.

Ne olmuştu?

İmralı Heyeti süreç kapsamındaki siyasi parti ziyaretleri kapsamında 12 Aralık’ta da DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmüştü. DEM Parti İmralı Heyeti daha sonra 20 Aralık’ta AK Parti’yi ziyaret etmiş ve  AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala ile bir araya gelmişti.

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU