HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun, “Toplumun içerisinde Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesini talep edenler olduğu gibi, tahliye edilirse yaşanan acı olaylardan sonra adalet duygusu ciddi şekilde zedelenen bir kitle de olacak” sözleri, siyaset ve sosyal medya gündeminde geniş yankı uyandırdı.
Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek, konuya dair yaptığı canlı yayında, açıklamanın “bağlamından koparıldığını” ve sosyal medyada başlayan tartışmanın hızla büyüdüğünü söyledi.
“Yapıcıoğlu’nun açıklaması bağlamından koparıldı”
Çiçek, Zekeriya Yapıcıoğlu’nun sözlerinin bir televizyon programında sorulan “Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi” konusundaki soruya yanıt olarak geldiğini belirterek, şunları ifade etti:
“Yapıcıoğlu iki kesimin de görüşünü anlattı. Bir yanda Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyenler var, diğer yanda ise 6-8 Ekim olayları gibi acılardan sonra adalet duygusunun zedeleneceğini düşünenler. Ancak konuşmanın sadece ikinci kısmı servis edildi, bu da tartışmayı fitilledi.”
Çiçek, açıklamanın bağlamından koparılmasının ardından hem HÜDA PAR hem DEM Parti milletvekillerinin sosyal medyada sert bir tartışmaya girdiğini belirtti.
DEM Parti ve HÜDA PAR milletvekilleri karşı karşıya geldi
Çiçek, ilk tepkinin DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren’den geldiğini söyledi.
Eren, Yapıcıoğlu’nun açıklamasını alıntılayarak, “Hangi adalet duygusundan bahsediyorsunuz Sayın Yapıcıoğlu? Faili meçhuller, sokak ortasında infaz edilen gençler… Selahattin Demirtaş, şiddeti meşru gören değil, demokratik siyaseti güçlendiren bir aktördür” sözleriyle tepki gösterdi.
Bu paylaşım üzerine HÜDA PAR Milletvekili Şehzade Demir, sert bir yanıt vererek şu ifadeleri kullandı:
“Hendeklerle öldürdüğünüz yedi bin Kürt gencinin, Beykoz Vadisi’ne gömdüğünüz on beş bin Kürdün, Suriye’de Amerika’ya feda ettiğiniz on iki bin Kürt insanın adaleti olabilir mi?”
Ardından HÜDA PAR Milletvekili Faruk Dinç, daha uzlaştırıcı bir dille yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Geçmişin acılarını sürekli gündeme taşımak yerine yüzleşmek gerekiyor. Nefret ve zulüm yerine adalet, diyalog ve kardeşlik dilini öne çıkarmalıyız. Halkımızın düşmanlığa değil, huzura ihtiyacı var.”
“Tartışma bir diyalog eksikliğini gösterdi”
Nevzat Çiçek, yaşanan bu tartışmaların bölgedeki “diyalog eksikliğini” yeniden gündeme getirdiğini vurguladı:
“Aslında burada herkesin kendi geçmiş travmaları üzerinden konuştuğu ama geleceğe dair ortak bir zeminde buluşamadığı bir tablo var. Yapıcıoğlu’nun açıklaması bir tespit olarak okunmalıydı. Fakat siyasal reflekslerle kutuplaştırıcı bir dile dönüştü.”
Mehmet Metiner: “Birileri PKK ile HÜDA PAR’ı karşı karşıya getirmek istiyor”
Tartışmaya AK Parti eski milletvekili Mehmet Metiner de dahil oldu. Metiner, sosyal medyada yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Sürecin son düzlüğünde bir güç, PKK ile HÜDA PAR’ı yeniden karşı karşıya getirip ortamı sabote etmek istiyor. Aynı delikten iki kez ısırılan akıllı olmaz. Siyasal akıl devreye girmeli, bu tuzak bozulmalı.”
Nevzat Çiçek, Metiner’in bu sözlerini hatırlatarak, “Gerçekten de bölgede geçmişte büyük acılar yaşandı. Şimdi bu acıların yeniden alevlenmemesi için aklıselim bir yaklaşım şart. Siyaset dili de bu yönde olmalı” dedi.
“Herkesin kendi gerçeğini anlatması doğal ama bağlam korunmalı”
Çiçek, tartışmanın büyümesinde sosyal medyanın etkisine dikkat çekti:
“Herkes kendi yaşadığı acıyı anlatmakta haklı. Ama meseleleri bağlamından kopardığınızda gerilim kaçınılmaz oluyor. Bugün bölgedeki insanlar şunu söylüyor: Bu coğrafya artık eski haline dönmesin, kan ve gözyaşı olmasın.”
“Barış dili kurulmadıkça gerilim sürecek”
Çiçek, yayınını şu sözlerle tamamladı:
“Bölgede terörün bittiği, şiddetin sona erdiği, kardeşliğin pekiştiği bir iklim isteniyor. Tartışmaların yapılması doğal ama bağlamından kopmadan, geçmişe saplanmadan, geleceği inşa edecek bir diyalog dili kurulmalı.
Aksi halde bu tür gerilimler siyasal fay hatlarını yeniden hareketlendirir.”
Independent Türkçe
© The Independentturkish
