Ev hapsi cezası alanlar yaşadıklarını anlatıyor

"Bize ceza verilmemiş havası yaratılıyor ama biz ceza aldık, dışarı çıkamıyoruz, ev hapsindeyiz"

Fotoğraflar: Tükenmez Haber

Boğaziçi Üniversitesi’ne, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından rektör olarak Melih Bulu’nun atanmasının ardından başlayan ve yaklaşık bir aydır devam eden protesto gösterilerinde toplamda 560 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 10'u hakkında tutuklama kararı çıkarken, 24 kişiye ise ev hapsi cezası verildi.

Tükenmez Haber'den Mert Gümüş, son dönemde artış gösteren 'ev hapsi' kararlarını ele aldı. Mert Gümüş, ev hapsi cezası alan öğrenci Aslı Altınok, mutfak emekçisi Göksu Uyar ve drama eğitmeni Baran Doğan'la, gözaltına alınma anı, yaşadıkları süreç ve ardından aldıkları ev hapsi cezasını konuştu.

Screenshot_1-4.png

Göksu Uyar. (Fotoğraf: Tükenmez Haber)


Boğaziçili öğrencilere destek eyleminde gözaltına alındıktan 2 gün sonra ev hapsi cezası verilen Göksu Uyar bir mutfak emekçisi. Uyar, ceza ile birlikte gelen maddi sorunları dile getirdi.

"Ev hapsindeyken geçimimi sağlayamam"

Ev hapsi cezası ile çalışmasının imkânsız olduğunu belirten Uyar, bu durumun maddi kaygıları beraberinde getirdiğini belirtti. Uyar "Ben aşçılık yapıyorum. Kısıtlamaların başından beri, her kafe-bar sektöründe çalışan gibi işsiziz yahut da zor durumlarla karşı karşıyayız. Şu an çalıştığım yerde paket servis yapılıyor. Tabi ev hapsindeyken bunu belirtip dışarı çıkabilmemizin genişletilmesine dair bir talep iletebiliyoruz. Fakat devlet onu ciddiye almıyor. Muhtemelen bu dönemde de çalışamayacağım. Evde olacağım ve maddi olarak bu durum beni çok zorlayacak. Devamlı evde olma hali zor bir durum. Ev hapsindeyken evde çocukları ya da ailemizi görebiliyoruz fakat son tahlilde evdeyiz ve geçinemiyoruz" dedi.

Bir suç unsuru olmadan ceza aldıklarını söyleyen Uyar, “Kısıtlamalar var ve temeldeki itirazımız meselenin kendisinde bir suç unsuru olmamasına rağmen bu cezayı almamız” şeklinde konuştu.

"Ceza almamış gibi gösteriliyoruz fakat biz ceza aldık"

İktidarın ev hapsiyle, ceza verilmemiş gibi bir hava yarattığını söyleyen Uyar "Sonuç olarak ceza aldık, ev hapsindeyiz. Benim için temel iki mesele var: Biri geçinememek ikincisi ise ve bu durumun ceza almamış gibi gösterilmesi. Fakat biz ceza aldık” İfadelerini kullandı.

"İlk 6 saati ters kelepçe ile geçirdik"

Uyar, gözaltı sürecini şöyle anlattı:

Saat 18.00’da gözaltına alındım. Bir sivil polisin daha önceki eylemlerden tanıyıp direkt 3 polisi yönlendirmesiyle ters kelepçe ile... Gözaltı aracına bindirilmeden cebimizden telefon ve kimlikleri aldılar. 'Tutanak tutmadan alamazsınız' dememize rağmen ‘git şikâyet et, dinlerlerse edersin’ cevabını aldık. Çevik kuvvet aracına bindirildiğimizden itibaren ilk 6 saati ters kelepçe ile geçirdik. Otobüsteki birçok arkadaşımız devamlı tehdit edildi. Kesintisiz 14 saat çevik otobüsünde bekletildik. Sabaha karşı Vatan Emniyet’te ifadeleri verdikten sonra tüm gözaltındaki arkadaşlarımız sağlık kontrolüne götürülürken, biz 22 kişi isimlerimiz polisin elindeki bir listeden okunarak ayrı bir çevik otobüsüne alındık.

"Asgari ücret için nasıl sokağa çıkıyorsam üniversitelilere deste için de çıkarım"

Öğrenci olmasa da bu eyleme katılmakta haklı olduğunu söyleyen Uyar, "Bir mutfak çalışanı olarak tabi ki de asgari ücrete dair patronlardan yana işleyen bir durumu tersine çevirmek için nasıl sokağa çıkıyorsam, üniversiteli dostlarımızın haklarının gasp edilmesine iradelerinin hiçe sayılmasına bunu yalanlar ile meşrulaştırılmasına da sokakta karşı duracağım" dedi.

"Mahkemeye çıkarılmadık, hâkim bizi görmeden karar verdi"

Adliyede hâkim karşısına çıkamadıklarını ve ifade veremediklerini aktaran Uyar, "Çok uzun saatler sonunda birçoğumuz adli kontrol (ev hapsi ve yurtdışı yasağı) ile bırakıldık. Bu kararı hâkim bizi görmeden verdi, mahkemeye çıkartılmadık. Tutuklanan iki arkadaşımızın ise önceki kapanmış dosyaları nedeniyle suç işlediklerini peşinen kabul edildi. Yargılama yok, savunma yok, avukatlara saldırıldı, sonuç 2 arkadaşımız tutuklandı biz de ev hapsine gönderildik" dedi.

Screenshot_6-3.png

İstanbul Üniversitesi öğrencisi Aslı Altınok. (Fotoğraf: Tükenmez Haber)


"Arkadaşlarımız darp edildi"

Ev hapsi cezası alan öğrencilerden biri olan Aslı Altınok ise İstanbul Üniversitesi’nde okuyor. Kadıköy’deki Boğaziçi eylemlerinde gözaltına alınan Altınok, doğrudan kendisine olmasa da arkadaşlarına polis tarafından kötü muamele yapıldığını, tutuklanan öğrencilerden Anıl Akyüz’ün polis aracında darp edildiğini belirtti. Gözaltına alınırken kendilerine uygulanan ters kelepçenin itirazlar sonucunda çözüldüğünü söyleyen Altınok, diğer araçtaki arkadaşlarının sağlık kontrolleri esnasında ters kelepçelerinin hala takılı olduğunu, itirazlar üzerine kelepçelerin çıkarıldığını tuvalete gitmek için bile saatlerce beklediklerini söyledi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Emniyette ifade vermek istemediklerini ve savcı karşısına çıkmak istediklerini söyleyen Altınok, polislerin 'Eğer ifadeyi bize verirseniz savcı karşısına da çıkmanıza gerek kalmaz' demesi üzerine ifade verdiklerini ancak buna rağmen 23 kişi hakkında ek gözaltı süresi istendiği ve ardından savcılığa götürüldüğünü ifade etti.

"Çıplak arama yapmaya çalıştılar"

Gayrettepe’deki polis karakoluna götürmelerinin ardından bir kadın polis tarafından çıplak arama yapılmaya çalışıldığını söyleyen Altınok, polisin 'Üzerini çıkaracaksın, detaylı arama yapacağım' dediğini fakat kendisinin bunu kabul etmediğini analttı. Altınok, tartışmalardan sonra çıplak arama yapılmadığını söyledi.

"Kararı dışarı çıkınca arkadaşlarımızdan öğrendik"

Adli kontrole mahkemeye sevk edilenler arasında bulunan Altınok da savcının kendilerini görmediğini ve ifadeleri alınmadan kendilerine ev hapsi verildiğini söyledi. Altınok, ev hapsi cezası aldıklarını ise dışarı çıktıklarında adliye önünde bekleyenlerden öğrendiklerini söyledi.

"Savı ifademizi dahi almadı"

"Sadece emniyette verdiğimiz ifade doğrultusunda bize bu ceza verildi. Ne savcı ne de hâkim ifademi aldı. Tutuklama talebiyle sevk edilen arkadaşların hâkim ifadesini aldı ancak bizimki alınmadı. 2911’den arkadaşlarımız tutuklandı, biz ise ev hapsi aldık. Normalde ceza gerektirmeyen ya da iki yılı geçmediği için tutuklama çıkmayan bir davada ev hapsi ile yani konutu terk etmeme ile cezalandırıldık" dedi.

"Bu kez de 'Ev hapsi deneyelim" diyorlar"

Altınok sözlerini şöyle sürdürdü:

Günlerdir, haftalardır devam eden bir eylem var ve bizi susturmak için bu cezayı verdiler. Türkiye’de çok fazla tutuklu öğrenci var. Bu durum çok tepki çektiği için ‘Bir de ev hapsi deneyelim’ yolunu seçtiler. Yüzlerce öğrenci gözaltına alındı. 24 kişiye ev hapsi kararı verildi. 10 kişi tutuklandı. Bu kararlarla Boğaziçi öğrencilerine destek verilmesini engelliyorlar.

"Tüm özgürlüklerim elimden alındı, staj yapmazsam mezun olamam"

İki hafta sonra staja başlayacağını ve dışarı çıkıp stajını veremedeği için mezun olamayacağını belirten Altınok ev hapsinde yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

Ev hapsinin 3. günündeyim. 3 gündür kapının önüne adım atamadım. Kargo geliyor, apartman kapısını açamadığında aşağı inip kapıyı da açamıyorum. Okulum şu an tatilde. İki hafta sonra açıldığında stajım başlayacak. Staj için dışarı çıkmam gerekiyor ancak çıkamıyorum. Son sınıf öğrencisiyim stajımı veremezsem mezun olamıyorum. Köpeğim var. Köpeğimin günde iki kere dışarı çıkarılması gerekiyor bunu da yapamıyorum. 100 metre kare içinde hayatımı devam ettirmeye çalışıyorum ama mümkün değil. Dışarıda akan bir hayat var. Arkadaşlarım var, sevdiklerim var, eylemler protestolar devam ediyor. Savcı beni adli kontrolle bıraktı ama ev hapsiyle tüm özgürlüklerim elimden alındı. Bu bir kontrol tedbiri değil başlı başına bir ceza. İddianame yok, hakkımda bir hüküm yok ama ceza var.

Screenshot_3-4.png

Drama Eğitmeni Baran Doğan. (Fotoğraf: Tükenmez Haber)

"Daha ne kadar sıkacaksınız?"

Ev hapsi alanlardan biri de Baran Doğan. Kadıköy’deki eylemlerde arkadaşlarının gözaltına alınmasının ardından polislere 'Ne yapıyorsunuz?' diye seslenmesiyle birlikte gözaltına alındığını söyleyen Doğan, Drama Eğitmeni.

Baran Doğan’a da diğer arkadaşları gibi gözaltı esnasında ters kelepçe yapılmış. Kolunun fazla sıkıldığını ve bunun ardından polislere "Daha ne kadar sıkacaksınız" diye tepki gösterdiğini aktaran Doğan, gözaltı araçlarında kalabalık olduklarını ve hemen hemen herkesin maskesinin ya çıktığını ya da yırtıldığını belirtti.

"Avukatların getirdiği yiyecekler bize verilmedi"

Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki nezarette polislere kötü muameleden dolayı onların vereceği yiyecek ve içeceği tüketmek istemediklerini söylediklerini anlatan Doğan, "Avukatların getirmiş olduğu yiyecekleri de vermediler" dedi. 

Daha sonra Kartal’daki Anadolu Adliyesi’nin alt katında nezarette tutulduklarını söyleyen Doğan'a da Aslı Altınok gibi ifadesi dahi alınmadan ev hapsi cezası verildi.

Doğan bu durumu şöyle anlatıyor:

Saat 14:00- 15:00 civarlarında oradaydık. Ve o saatten 23:00’e kadar hiç bir açıklama yapılmadan nezarette tutulmaya devam edildik. Sonra 'savcıya ifadeye çıkacaksınız' dediler. Savcıya filan çıkmadık. Aradan zaman geçtiğinde bazı görevliler gelip 10 arkadaşın tutuklama talebiyle götürüldüğünü, bizim denetim talebiyle mahkemeye sevk edildiğimizi söyledi. Ve biz suçlandığımız şeyden haberimiz olmadan, savcının tam olarak hangi suçlamalarla sevk ettiğini, hâkimin neyle yargıladığını bilmeden saatlerce tutulduk. Sadece 'adli kontrol' dediler. Âmâ hâkime ifade vermedik, savcıya ifade vermedik, savunma yapmadık ve en önemlisi hangi suçlamalarla yargılandığımızdan haberimiz bile yoktu. 23:00 civarında çıktık. Çıktığımızda ben ev hapsi aldığımı Milletvekili Erkan Baş’tan öğrendim.  

"Ev hapsiyle maddi sıkıntılar gelecek"

Doğan, ev hapsi ile birlikte işsizlikle boğuşacağını ve maddi sıkıtılar yaşayacağını belirtti:

Mart ayından beri işsizim. Nisan ayında kültür sanat merkezimizi açmayı planlıyorduk fakat koronavirüs nedeniyle bütün atölyeler iptal edildi. Geçen yıl mart ayından beri işsizim diyebilirim. Ara ara drama atölyeleri düzenliyoruz online olarak. Borç harç içerisinde geçinmeye çalışıyorum. Bu ev hapsi sürecİ benim işsizliğimi daha da derinleştiren ve maddi imkân sağlamamı elimden alan bir şeye dönüştü.

"Cezaevinde fatura yok ama ev hapsinde var"

"Hapis değil bu ev hapsi diye söylüyorlar fakat normal hapisten dezavantajları da var" diyen Baran Doğan, bunu şu sözlerle açıklıyor:

Mesela; elektrik, su, doğalgaz, kira gibi dertlere cezaevindeyken sahip değilsin. Çünkü devlet bu yükümlülüğü senin üzerinden alıyor. Fakat ev hapsinde devlet bu yükümlülüğü senin üzerine yıkıyor. Bundan dolayı biz bu sefer ciddi bir imkânsızlık içerisindeyiz. Gıda, mutfak ve ev giderlerini kim karşılayacak? Bizi bir evin içerisinde bıraktılar, işsiz bıraktılar, aç bıraktılar. İş olana vermediler ve evden çıkmamız halinde tutuklanacağımızı söylüyorlar. Bunun hapisten hiçbir farkı yok. Tek olanağımız film izleyebilmek, televizyon seyredebilmek ve internet kullanabilmek. Bunların dışında hiç hapisten hiçbir farkı yok.

 

Tükenmez Haber

DAHA FAZLA HABER OKU