Süper Lig'in 33. haftasında sahasında Hes Kablo Kayserispor'u 1-0 mağlup eden Medipol Başakşehir, tarihinin ilk şampiyonluğuna imza attı.
Başakşehir, Fatih Terim Stadı'nda Kayserispor'u konuk etti.
Ev sahibi takım, karşılaşmayı 19. dakikada Mahmut Tekdemir'in attığı golle 1-0 kazanarak, ligin bitimine 1 hafta kala şampiyonluğunu ilan etti.
Milliyet gazetesi yazarı ve spor camiasının duayen yazarlarından Şansal Büyüka, "Başakşehir ,'Yıkıla-yıkıla' ayakta kalmayı öğrendi. Başakşehir 'kaçıra-kaçıra' şampiyon olmayı öğrendi" değerlendirmesinde bulundu.
Turuncu-lacivertlilerin şampiyonluğunu "Anasının ak sütü' gibi helal olan şampiyonluğu sadece bu sezonun değil, son üç yılın eseri" olarak nitelendiren Büyüka'nın yazısı şöyle:
Bizim futbol dünyasının kötü alışkanlığıdır; şampiyonu karalamaya-aşağılamaya, çamur atmaya bayılırız. 'Futbol dünyasının içinde kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz' misali bunlara karnım tok... Unutmayalım; bölgecilik, taraftarlık yapmayalım, alın terine ve emeğe saygı duyalım.
Bu Başakşehir Kulübü 2014 yılında kuruldu. Geride kalan 6 sezonda daha 5. olmadı. Dört yıl önce ikinci (2), bir sonraki yıl üçüncü (3), geçen yıl ikinci (2) olduktan sonra bu yıl zirveyi, şampiyonluğu yakaladı. Süper Lig’in son 4 yılında toplamda en fazla puan toplayan takım... Bu istatistik hangi Türk takımında var?
Serdar Ali Çelikler: Sonuca her zaman sahada "iyi takım" ulaşır
Habertürk yazarı Serdar Ali Çelikler, Başakşehir'in şampiyonluğunu değerlendirdiği yazısında şu ifadeleri kullandı:
Futbolu her zaman çok sevmemizin en önemli nedeni futbolun adaletinin her zaman sahada tecelli etmesi. Dışarıdan ne kadar müdahale edilirse edilsin, ne kadar oynanırsa oynansın, ne kadar rakiplerinizin önü açılırsa açılsın sonuca her zaman sahada 'iyi takım' ulaşır.
Son 4 yılda hep 70 puan barajına gelmiş, şampiyonluk yarışlarında olmuş, 8 puandan şampiyonluk verme travması yaşamış Başakşehir, 'winner' karakteri ve 'şansı' ile büyük takım hocası kimliğine sahip Okan Buruk ile mutlu sona ulaştı. Göksel Gümüşdağ ve yönetimine, CEO Mustafa Eröğüt'e ve Okan Buruk önderliğindeki teknik ekibe ve futbolculara tebrikler gönderiyorum. Ligimizin 6. şampiyonu hayırlı olsun.
Uğur Meleke: Bugün en büyük tebrik, zor kazanan adama
Hürriyet gazetesi yazarı Uğur Meleke, Başakşehir'in şampiyonluğunda en büyük pay sahibinin teknik direktör Okan Buruk olduğunu dile getirdi.
Değerlendirmesinde Okan Buruk'la yaşadıkları diyaloğu ve genç teknik adamın geçmişte yaşadığı şanssızlıklardan bahseden Meleke, şu yorumu yaptı:
Antrenörlük kariyeri de oyunculuk kariyerinden farksızdı. 'Star futbolcu' muamelesiyle doğrudan büyüklerde işe başlamadı. Elazığ ile küme düştü. Göztepe’yle ikinci ligde savaştı. Akhisar’la Süper Lig’e döndü. Rize’yle devam etti düşük bütçe mucizeleri yaratmaya.
Okan Buruk'un hiçbir şeyi kolay kazanmadığını, hep zor kazandığını belirten Meleke, şampiyonluğun sırrını şu sözlerle anlattı:
Emekçi Mahmut’la da, yıldız Demba Ba ile de, star adayı İrfan’la da, ikinci şans oyuncusu Crivelli ile de empati kurabildi Okan Hoca. Çünkü zamanında Mahmut’u da, Crivelli’yi de yaşamıştı kariyerinde. Dibi de, zirveyi de görmüştü.
Nasıl Roma’da fark yedikten sonra Avrupa Ligi’nde gruptan çıkacağını biliyorsa, muhtemelen Elazığ ile küme düştüğünde de bir gün Süper Lig şampiyonu olacağını biliyordu bu adam. Epureanu’sundan Mert’ine, Visca’sından İrfan’ına hepsine canı gönülden tebrikler. Ama bugün en büyük tebrik, zor kazanan adama...
Erman Toroğlu: Maskeli balonun şampiyonu Başakşehir oldu
Eski hakem ve spor yorumcusu Erman Toroğlu, karşılaşma esnasında kesilen elektrikleri, sezon boyunca verilen-verilmeyen cezaları ve Başakşehir'in şampiyonluğunu değerlendirdi.
"Başakşehir'deki elektrik olayını pek anlayamadım" diyen Toroğlu, "Bu tip özel maçlar şehir cereyanıyla oynanmaz. Jeneratörle oynanır. Bu sene ligde çok enteresan ve değişik işler oldu. Bazıları kaymaklı ekmek kadayıfı yedi, bazıları acılı Adana... Bazılarının siniri devamlı bozuldu, bence bu bozulma çok yerde kasıtlı yapıldı. Bazı yerlerde de moraller arttı" yorumunu yaptı.
Sezon boyunca bazı başkan ve teknik direktörlerin göstere göstere ceza aldığını, bazılarının konuşmamayı tercih ettiğini ifade eden Toroğlu, "Bazı kulüp başkanlarının acaba avukatları TFF'de görev yapıyor muydu merak ediyorum. Yani bir maskeli balo oynandı" dedi.
Lige verilen koronavirüs arasından sonra takılan koruyucu maskelere atıfta bulunan Toroğlu, şu görüşü savundu:
Araya virüs girince de molaya hepimiz ortak olduk maskeleri takarak. Maskeli balonun şampiyonu da Başakşehir oldu. Bakalım düşenleri kim olacak? Daha doğrusu da Türk futbolu ne olacak; yıllardır oynanan bu maskeli balolardan kurtulacak mı? Ben bunları söylüyorum, yazıyorum bazıları beni savcılığa veriyorlar. Savcılar da tokat gibi cevaplarla bunları reddediyor. Allah bizleri mart kedilerinden kurtarsın.
Independent Türkçe
