Can Ataklı’dan Ahmet Hakan’a: Benden hıncını aldı, bundan sonra ne yapacak?

Korkusuz yazarı: Ahmet Hakan’da tek kızdığım şu oldu; belli ki tüm diğer yandaşlar gibi söylediklerimi dinlemeden oturup yazmış...

Fotoğraflar: Twitter

Gazeteci Can Ataklı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın uzaktan eğitim için kurduğu kanalda bir öğretmenin türbanlı olmasına yönelik eleştirisinin ardından kendisine tepki gösteren Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’a yanıt verdi.

Can Ataklı, Tele1’de yaptığı programda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yaptığı uzaktan eğitimde bir öğretmenin türbanlı olmasını “Bu kadar facia bir şey olamaz" ifadesiyle eleştirmişti. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Tele1’e soruşturma açıldığını ifade etmişti. Ahmet Hakan da dünkü köşe yazısında Ataklı’ya “COVID-20” demişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Can Ataklı’nın Korkusuz’da yayımlanan yazısının ilgili kısmı şöyle:

Ahmet Hakan’ın, Hürriyet gazetesindeki köşesinin en tepesindeydim dün.

Allah için kocaman bir fotoğrafımı da koymuş ki bugüne kadar Hürriyet’te bu kadar büyük fotoğrafım yayımlanmamıştı.

Ahmet Hakan, benim için Covid-20 demiş.

Covid-19 biliyorsunuz dünyayı kasıp kavuran koronanın bilimsel adı.

Benimki Covid-20 olunca, anlayın yani, koronadan bile beterim.

Hürriyet’in aynı zamanda genel yayın müdürlüğünü de yapan Ahmet Hakan’ın hakkımda yazı yazması çok normal.

Çünkü Tele1’de hayli zamandır Ahmet Hakan’la ilgili pek çok eleştiri yapıyorum.

Bunların kiminde dalgamı da geçtiğim için Ahmet Hakan alınabilir.

İçi dolup hırslanabilir.

Ama dönüp bana bir şey yazabilmek için bir şey bulamıyor ki.

Söylediklerimde bir; haksız olmam, iki; abartmış olmam, üç; yalan söylemem, dört; halkı kandırmam gerek.

Bunların hiçbiri yok.

Üstelik eleştirilerime (hem kendisine, hem gazeteye, hem de iktidara) vereceği cevap da yok.

Bir keresinde adımı geçirerek, “Her şeyi AKP’den bilen Can Ataklı gibilerden sıkıldım” diye söz etti ama bu elbette kesmeyecekti.

Sonunda kendi meşrebine uygun bir şey buldu.

Ne diyeyim, haklı, bir şey söylemesi gerekiyordu bana, muhtemelen kimi okurları “Bu adam ha bire sana çakıp duruyor, bir şey demeyecek misin?” diye de kışkırtıyordu.

Hıncını aldı Ahmet Hakan, ama bundan sonra ne yapacak çok merak ediyorum.

İstismar edildiği için bundan sonra “türbanla ilgili” hiçbir şey söylemem ve yazmam.

Bu durumda Ahmet Hakan da bana yönelik bir malzeme bulamayacağı için benim eleştirilerime ve dalga geçmelerime karşı yine eli kolu bağlı kalacak.

Durumu zor yani.

NOT: Bu arada Ahmet Hakan’da tek kızdığım şu oldu; Belli ki tüm diğer yandaşlar gibi söylediklerimi dinlemeden oturup yazmış yazısını. Türban yerine başörtüsü diyerek de konuyu saptırmış. Oysa türbanla başörtüsü ayrı şeyler. Yıllardır da bunun bilincinde yazıyorum, konuşuyorum ve tartışıyorum. Ama adam “tanrı yazar” olunca hikmetinden de sual olunmuyor işte.

 

Korkusuz, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU