"Rusya ticareti Ortadoğu'daki varlığını genişletiyor"

Gazze savaşının 230. gününde Rus basını gelişmeleri nasıl görüyor?

Görsel: İzvestiya

Gazze savaşının 230. gününde Rus basını gelişmeleri nasıl görüyor?

Independent Türkçe için 23 Mayıs Perşembe günü Rus basınında yer alan haber ve analizleri derledik:
 

Kommersant:

Aleksey Zabrodin'in haberi özetle şu şekilde:
 

 

Filistin Devleti'nin tanınma çevresi genişledi

3 Avrupa ülkesi Ortadoğu çözümünü hızlandırmaya karar verdi ancak İsrail bunları anlamadı 

3 Avrupa ülkesi İrlanda, İspanya ve Norveç, Filistin'i Bağımsız Devlet olarak tanıdı. Mayıs sonuna birkaç AB ülkesi daha aynı yoldan yürüyebilir.

Avrupa başkentlerinde bu kararı almaya kendilerini Ortadoğu'da barış yaratma istekleri sevk ettiğini belirtiyorlar.

Filistin Yönetimi temsilcileri Madrid, Dublin ve Oslo'nun kararını hararetle alkışlarken İsrail yönetimi Avrupa'yı "Yahudi devletinin bağımsızlığını sarsmakla" suçladı.

Ancak buna rağmen İsrail yönetiminin pozisyonu uluslararası camiada daha az destek alıyor. Filistin Devleti'nin BM'nin 193 üyesinden 146'sı tanıyor. Ve hatta İsrail'in en yakın müttefiki ABD bile Filistin Devleti konusunun çözüme kavuşturulmaması durumunda bölgeye kalıcı barışın gelmeyeceğini ifade ediyor.

Filistin'in bağımsızlığını BM Güvenlik Konseyi'nin iki uzvu Çin ve Rusya da tanıyor ancak, listede G7 ülkelerinin hiçbir tanesinin ismi bulunmuyor.

Ama yakın aylarda birçok şey muhalefetin, dünya kamuoyunun ve hatta müttefiklerin eleştirilerine ve aynı zamanda Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kendisinin hapsine dair karar alma tehdidine rağmen Bünyamin Netanyahu'nun başbakan koltuğunda tutunup tutunamayacağına bağlı olacaktır.

Hemen olmasa bile Avrupa'nın faallaşması Ortadoğu sorununun çözümünde olumlu rol oynayabilir.

Gerçi Avrupalıların hareketi ABD'nin hoşuna gitmedi. 22 Mayıs'ta Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada Başkan Joe Biden'ın, "Sorunun çift devlet temelinde çözümünde" kararlı olduğunun ifade edilmesine rağmen Filistin Devleti'nin kuruluşunun tek yanlı tanınmayla değil çift taraflı görüşmeler yoluyla gerçekleşmesini doğru bulduğu belirtildi.


Elnar Baynazarov'un haberi özetle şu şekilde:
 

 

Bahreyn Kralı barış içinde geldi

Vladimir Putin ile Arapların Gazze planını görüşecek

Kral,16 Mayıs'ta Manama'da gerçekleşen Arap Ligi 33. Zirve toplantısının sonuçlarını müzakere etmeyi planlıyor. O buluşmada BM'ye çağrıda bulunan Arap ülkeleri "İşgal altındaki Filistin topraklarına uluslararası barış gücü yerleştirilmesi" çağrısında bulunmuşlardı. Şimdi Bahreyn, BM Güvenlik Konseyi Daimî Üyesi Rusya'nın bu konudaki düşüncesini dinlemek istiyor.

Sonuç bildirgesinde ifade edildiği üzere barış gücünün "çift devlet kararının hayata geçirilmesine kadar bölgede tutulması" planlanıyor.

Arap Birliği Başkanlığı yapmasından ve şimdiye kadar İsrail ile ilişkilerini korumasından dolayı Bahreyn tüm bu görüşmelerde anahtar rolünü oynuyor (parlamentonun, Yahudi devletiyle tüm ekonomik ilişkilerin kesilmesi çağrısına rağmen).

Manama'nın Washington'la ilişkileri de fevkalade düzeyde: ABD'nin Beşinci Filosu Bahreyn'de bulunduğu gibi bölgede Amerikan askeri teknolojisini en çok alan ülke de bu ülkedir. Manama'nın Rusya ve Çin ile de yakın ilişkileri var; Barış Gücü konusunun BM Güvenlik Konseyi'ne kadar varması durumunda bu iki ülkenin oyu çok önemli olacak. Moskova'dan sonra kral Hamid ben İsa al-Halif'in Çin'e gidecek olması tesadüf sayılmamalı.


İzvestiya:

Mariya Stroiteleva'nın haberi özetle şu şekilde:
 

 

Krallığı kabul: Rusya ticareti Ortadoğu'daki varlığını genişletiyor

Bahreyn başka bir çekim noktası haline geliyor: bunun iyi yanı ne?

Bahreyn, Rusya Federasyonu'nun doğalgaz-petrol, ticaret ve sanayi şirketleriyle çalışmak ve ilişkileri genişletmek istiyor.

Bahreyn Krallığı'nda offshore bankacılık işleri gelişti. Bu durum Rusya'nın ihracat ve ithalatındaki ödemeleri kolaylaştırabilir. Hâlihazırda birçok dost ülkenin bankaları ikinci yaptırım uygulanmasında çekiniyor.
 

Детали (Detaylar):
 

 

7 Ekim'den sonra Berlin'de Yahudi düşmanlığı olayları rekor seviyelere ulaştı

Berlin'deki kamuoyu araştırması merkezinin tuttuğu kayıtlara göre Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırmasından sonra antisemitizm bugüne kadarki en yüksek düzeye ulaştı.

Antisemitizm Konularını Araştırma ve Bilgi Merkezi'nin (RİAS) araştırmasına göre bir önceki yılda olduğu gibi Hamas'ın İsrail'e saldırısına kadar antisemitist temelde haftada iki olay kayda alınırken Hamas'ın 7 Ekim 2023 saldırısından yıl sonuna kadar geçen sürede haftada 14 sayı kayda alındı.

7 Ekim'den sonra Yahudilerin kamusal alandaki yaşamı daha öncekinden sınırlı hale geldi.

RİAS raporunda, "7 Ekim 2023 dönüm günü oldu: O günden bu yana Berlin'de antisemitizm olayları çok çok artarken antisemitizmin daha önce mevcut olmuş şekilleri kök salmış ve sıkılaşmıştır" ifadelerine yer verildi.
 

 

Uluslararası Adalet Divanı, Gazze Şeridi'ndeki savaşa ilişkin kararını 24 Mayıs'ta açıklayacak

24 Mayıs İsrail saatiyle 16'da Lahey'deki BM Uluslararası Ceza Mahkemesi Güney Afrika'nın, İsrail'e karşı alınmasını talep ettiği ek olağanüstü tedbirlere ilişkin kararını açıklayacak.

İsrail'in, Refah'ta başlattığı kara harekatından sonra Güney Afrika, Gazze Şeridi'nde soykırım ve askeri cinayetlerin önlenmesine ilişkin karar alınmasını talep etmiş, iki ülke de geçtiğimiz hafta mahkeme önünde kendi pozisyonlarını açıklamışlardı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU