Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Bursa'da partisinin Yıldırım ilçesi genel kurulunda konuştu.
Türkiye'nin seçim dönemine girdiği savunan Babacan, "Bakarsınız baskın seçim olur, mayısta veya haziranda olabilir. Bakarsınız erken seçim olur, ekimde kasımda olur. Yoksa vaktinde olur da gelecek sene mayısta haziranda mı olur bilemeyiz ama seçim yakın. Dolayısıyla çok çalışmamız ve iyi hazırlanmamız gerekiyor" dedi.
"Gençlerimiz en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma düştü"
DEVA Partisi'nin kuruluşundan beri gençlerin karar mekanizmalarının merkezinde yer aldığını vurgulayan Babacan, şöyle devam etti:
Bugün itibarıyla tüm Türkiye genelindeki üyelerimizin tam yüzde 38'i, 30 yaş ve altı gençlerimizden oluşuyor. Gençlerimiz en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma düştü. Yemesiydi, içmesiydi derken geldiğimiz noktada gençlerimizin oturdukları evin penceresinden başlarını çıkarması en az 100 lira. Gençler, 'Sosyal medyada düşüncemi açıkladığımda kapıma polis dayanır, ileride de iş bulamam' diye korkuyor. Kapısını çalıp misafir olduğum vatandaşların evinde gençlerle karşılaşıyorum. Gençler hem üzgün hem mutsuz hem de umutsuzlar.
Babacan, bu hafta Ankara'da çok yoğun bir çalışmaları olduğunu belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
Biliyorsunuz şubat ayının sonunda 6 partinin genel başkanı olarak bir imza töreniyle güçlendirilmiş parlamenter sistem konusundaki hedefimizi ilan ettik. Önemli bir mutabakat sağladık. Yakın siyasi tarihimizde bir ilki gerçekleştirdik. 45 sayfalık bir metin üzerinde her cümlesinde her kelimesinde noktasına virgülüne kadar mutabık kaldık. Yakın siyasi tarihimizde böyle bir şey yok. İktidar partileri ülkeyi kutuplaştırarak, ayrıştırarak, ötekileştirerek yönetirken, şiddeti kutsayarak yönetirken, geçen hafta Adana'da olanları nasıl kutsadılar gördük. Copla sivil vatandaşları döven polisi Bahçeli 'alından öperim' diyor. Ülkeye empoze ettikleri siyaset iklimi bu. Ayrıştırmak, ötekileştirmek, nefret dili, şiddet. Biz ise ne yaptık? Siyasette uzlaşı dedik, mutabakat dedik. Siyah ile beyaz kadar farklıdır bu. İşte biz uzlaşıyla, mutabakatla bu ülkeyi yönetmeye talibiz. Gererek değil herkesin mutlu olmasını sağlayarak. Şiddetle değil huzurla, sükunetle bu ülkeyi yönetmeye talibiz.
Yarın bizim ev sahipliğimizde 6 partinin genel başkanı olarak yine bir araya geleceğiz ve bundan sonraki süreci değerlendireceğiz. Parlamenter sistem diye bir hedef koyduk ama önümüzdeki ilk seçimden bu hedefe doğru nasıl yürüyeceğiz, ülkemizin ihtiyaçları neler? Bütün bu konularda da diğer siyasi partilerle bir ortak payda ne kadar yakalarız, hangi alanlarda yakalarız bunun bir arayışını yarın itibarıyla başlatmış olacağız.
"Partimize üye olan vatandaşlarımızın sosyal yardımını kesmişler"
Çanakkale’de partilerine üye olanların sosyal yardımlarının kesildiğini öne süren Babacan, "Sosyal yardımları bağımlılık sağlansın diye değil, vatandaşlarımız zor durumdan çıksın diye, sosyal devlet ilkesi gereği sağlayacağız. Esas olan, bir ülkede sosyal yardım almak zorunda olan vatandaşların sayısını azaltmaktır. Daha çok insanın devlet yardımlarına muhtaç hale gelmesi belki de hükümetin işine geliyor. Pek çok ilde, ilçede duyuyorum; sosyal yardım, sosyal destek almak için iktidar partisine üyelik kartını soruyorlar. Çanakkale'de partimize üye olan vatandaşımızın sosyal yardımını kesmişler. Niye? DEVA Partisi'ne üye oldu. Devlet olmak bu mu?" ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe
