Özgür Özel: Türkiye'nin 7 yılda yaktığı toplam elektriğin parasını bir günde yaktı bunlar

"Bu darbeciler zaten zorda olan ekonomimizin belini kırdılar. Merkez Bankası'ndan bir günde tam 30 milyara yakın rezerv satmak zorunda kaldılar"

Fotoğraf: ANKA

CHP’nin Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Samsun’da başlattığı mitingleri ikincisi Yozgat’ta yapılıyor.

Cumhuriyet Meydanı’ndaki mitingde Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nun mesajı okundu. "1 aydır hep birlikte bir büyük mücadelenin içindeyiz. Anadolu'nun dört bir yanında milyonlarca vatandaşımız iktidarı uyarıyor, doğru yola davet ediyor” diyen İmamoğlu mesajında şu ifadeleri kullandı:

Zengini de, yoksulu da, sağcısı, solcusu, orta yolcusu da iktidardan aynı şeyi istiyor. Milleti dinle, millete saygı göster, demokrasi dışına çıkma. Devlete ve hukuka güveni zedeleme. Milletin talebi budur" ifadelerini kullandı.

İktidarın yanlış ve kötü niyetli ekonomi politikaları nedeniyle dar gelirlinin hali yıllardır perişandır. Ama iktidar hiç umursamadı. Yozgat'ın traktörleri yıllardır dert ekiyor, borç biçiyordu. Ama iktidar hiç duymadı. Milletimiz yaşadığı onca sıkıntıya rağmen sabırla sandığın önüne gelmesini bekliyordu. Ama iktidar 19 Mart'ta birkaç saat içinde devlete ve hukuka güveni yerle bir etti. İktidar birkaç saat içerisinde demokrasiye, milletin iradesine büyük bir darbe vurdu.

Akşam benim 30 yıllık diplomamı yetkisiz bir kuruma iptal ettirdiler. Sabah da beni, arkadaşlarımı gözaltına alıp tutukladılar. İspatsız, delilsiz, gizli tanıkların yalan, yanlış beyanlarıyla hazırlanmış tamamen siyasi maksatlı bir davayla beni zindana atıp önümüzdeki seçimi garantiye alacaklarını zannettiler. Milletin önünde benimle mertçe yargının arkasına sığınıp yalancı pehlivanlık yapmaya çalıştılar. Çeyrek asırlık iktidarlarının sonunda artık millete değer vermez, saygı duymaz hale geldikleri için kimse sesini çıkarmaz diye hesapladılar. Ama millet ayağa kalktı ve onların bütün hesaplarını bozdu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Yozgat'ı çantada keklik sandılar."

Otobüsün üzerine kasketle çıkar CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Yozgatlılar bir de baktılar ki sandığı da ellerinden almaya, bir cumhurbaşkanı belirlemek için sandığa gitmeye gün sayarken adaylarını ellerinden almaya, İmamoğlu’nu, geleceğin cumhurbaşkanını ellerinden almaya kalktı. O gün Türkiye ayağa kalktı, sandılar ki Yozgat’tan ses gelmeyecek. Ezberlemişler ‘Yozgat bizimdir, eylem yapmaz’ diye. Onlar Yozgat'ı çantada keklik sandılar. Bilmezler ki Yozgat uyanmıştır. Yozgat uyanmıştır, bugün de bu meydana sığmamıştır” dedi

“Sayın Erdoğan, Yozgat'a kızma, o dolduramadığın yeri bugün biz doldurduk” diye seslenen Özel özetle şunları söyledi:

Yozgat tarihinin en kalabalık mitinglerinden biriyle Yozgat'tayız. Meydanın ötesinde, ara sokaklarda, her tarafta ayrı bir miting var. Yozgat'ın büyün Türkiye'yi ayağa kaldıran, kornalarına basınca 81 vilayetten duyulan, dünyada haber olan çiftçilere destek olması gerekenler, çiftçilerin önüne jandarma koydular. Sonra çiftçiye sahip çıkması gerekenler çiftçilere o traktörler güvenliği tehdit ediyor diye ceza tebligatları yolladılar.

Çiftçilerin cezalarını ben üstleneceğim dedim. Ardından da Silivri’ye ziyarete gittim. Cezaevinde Ekrem Başkanı ziyarete girdim. Özlemle sarılırken bu sefer aramızda bir tartışma çıktı. Dedi ki, “Oldu mu şimdi, traktörler bana destek için çıktı, bir de baktım genel başkan cezaları ödeyecek diyor” dedim ki Ekrem Başkan biz seninle hiç ayrı düşmedik, bunu da kardeş payı yapacağız.

Birileri oyu alırken iyi, hizmet yapmayınca, taban fiyata tepki olunca, çiftçi faize itiraz edince, gübrenin yüksekliğinden yakınınca, iktidara mesafe koyunca bir anda çiftçinin karşısına dikiliyorlar. Birileri yukarıdan bakıyor, kibirle bakıyor. Yozgatlı köylüleri karınca gibi görüyor. Buradan uyarıyorum, karınca gibi çalışkan çiftçileri sana ezdirmeyiz. karıncanın kardeşi var o da CHP'dir. Haksızlığa karşı dilsiz şeytan olmayan Yozgat'ın bütün demokratları burada.  Yozgatlılara şunu hatırlatırım. 2011 yılında Erdoğan Yozgatlılara, Yozgat’ı bir dünya kenti yapmanın, bir mega kent yapmanın sözünü verdi. 14 yıl geçti biz bozkırın ortasında halen daha bir mega kent göremiyoruz.

Yozgat'ta doktor sorunu var. Yozgat'ta hastaneden randevu alma sorunu var. Bakın 2022 yılında Türkiye'nin nüfusu 67 milyon, Yozgat'ın nüfusu 680 bin. Bugün nüfus 86 milyona çıktı, Yozgat'ın nüfusu 413 bine düşmüş. AK Parti ilk geldiğinde Yozgat'ta 6 milletvekili çıkıyordu, şu anda 3. Yozgat'ı yediler bitirdiler. Yozgat'ı geride bıraktılar, Yozgat da onları geride bırakıyor artık. Teslim olmayan Yozgatlılara selam olsun. Atatürk ilk Yozgat'ta geldiğinde, Yozgatlılara 'Bozok yaylasının yiğit evlatları var olun' demiş. Yozgat'ın kaderini hep birlikte değiştireceğiz.

"Trump'tan izin aldılar"

Seçimle iş başına gelenler seçimle gitmek istemiyorlar. Oysa, demokrasilerde mühür milletin elindedir. Soruyorum, sandığın elinizden alınmasına izin verecek misiniz? Türkiye'nin Yozgat'tan duyacak çok şeyi var.

Bu mitingi Samsun'dan sonra partinin kalelerinden birinde ya da Trabzon'da yapabilirdik. Ama madem ki milli irade mühimdir. Bu sandığa en çok sahip çıkan seçimlerde yüzde 86 katılım oranıyla rekorlar kıran, bugün sandığa darbe yapanı ve cuntanın başına geçeni bu Yozgat son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 75 oyla seçmişken, bugün itiraz ediyorsa, doğru meydan bu meydandır.

Tam 1 ay önce bir sivil darbe girişimi yaşadık. Bu darbe için Trump'tan izin aldılar. İcazet aldılar. daha önce Ekrem Başkanın helal oylarla kazandığı mazbatasını iptal etmişlerdi.

"Millet sana yapılanları haksızlık gördü"

Biz bu toplantıyı Samsun'dan sonra İzmir'de yapabilirdik, Mersin'de yapabilirdik, Antalya'da yapabilirdik, partinin kalelerinden birinde ya da Trabzon'da, Ekrem Başkan'ın memleketinde yapabilirdik ama mademki milli iradedir, mademki sandık mühimdir, bu sandığa en çok sahip çıkan, seçimlerde %86 katılım oranıyla rekorlar kıran ve bugün zulmedeni, bugün sandığa darbe yapanı, bugün ülkenin başına bir cunta getiren ve o cuntanın başına geçeni, bugün bu meydan, bu Yozgat son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 75 oyla desteklemişken bugün bu yapılana itiraz ediyorsa, ses yükseltiyorsa, o gün Erdoğan'ın topladığının iki katı kalabalıkla "Yaptığın doğru değil." diyorsa doğru meydan bu meydandır Erdoğan, doğru meydan bu meydandır. Her birimiz, tam bir ay önce...

" Trump'tan izin aldılar"

Bir ay önce, 19 Mart günü, bundan bir ay önce bir sivil darbe girişimi yaşadık. Ülkemiz adına üzülerek söylüyorum ki, bu darbe için okyanus ötesinden, bu darbe için Amerika Birleşik Devletleri'nden, bu darbe için Trump'tan izin aldılar, icazet aldılar. Daha önce, Ekrem Başkan'ın İstanbul'un helal oylarıyla kazandığı seçimin mazbatasını bir iftar sofrasında iptal etmişlerdi. Onun özüne, onun üzerine Ekrem Başkanımız kolları sıvamış. İlk seçimde aldığı 13.000 oyun üstüne 806.000 oy farkla İstanbul'u tekrar seçimde yeniden kazanmıştı.

 O gün bu hazımsızlığı yapanlar bugün de bu sefer de yine bir ramazan gününde. Ben Ankara'da şehit ailelerimizle iftardayken, Ekrem Başkan İstanbul'da bir yoksul ailenin evinde iftar sofrasındayken, iftar vakti karar verip Ekrem Başkan'ın diplomasını iptal ettirdiler. Aslında, aslında 35 yıl önce ilanla öğrencileri çağıran ve ardından ve ardından 31 yıl önce diploma veren üniversite diplomayı iptal etsin diye fakülteye esas diplomayı düzenleten, düzenleyen İşletme Fakültesi'ne yolladı. Onlar bu diplomayı iptal edemeyeceklerini söylediler. Dekan istifa etti, onurunu korudu ama bu yanlışa girmedi. Zorladılar. Yedi kişiden, ilk dördünün kararı gerekiyordu. İkisini zorla ikna ettiler, gerisi olmaz dedi. Çarşamba günü bu toplantı yapılacakken, salı akşam iftar saatinde apar topar ilgisiz bir yönetim kurulunu toplayıp diplomayı başka yerden iptal ettirdiler. Ve biz bu haksızlığa, bu adaletsizliğe isyan ederken, bu sefer aynı gecenin sahurunda binlerce polis otomobili, polis otobüsüyle yolları kesip Ekrem Başkan'ın evine gidip onu evinden gözaltına alıp Vatan Emniyet'e götürdüler.

Buradan, buradan, buradan Sayın Erdoğan'a bir kez daha hatırlatıyorum. Yozgat Meydanı'ndan: "Sen de İBB başkanıyken çeşit çeşit suçlamalarla yargılandın. Defalarca ifadene başvuruldu. Ne rüşvet kaldı, ne irtikap, ne ihaleye fesat karıştırma kaldı, ne terör örgütlerine destek." O günlerde bile biz o günlerde bu yapılanları yanlış buluyorken, bugün kendisine o gün yapılanları teker teker Ekrem Başkan'a yaptırtan Erdoğan'a sesleniyorum:

"Sen bugünün zalimisin"

Sen görevin boyunca onlarca kez yargılandın. Peki bir kez sabah evine polis geldi mi? Sabaha karşı şafak vakti kapını sarıp da, seni eşinin, çocuklarının önünden alıp da, koluna girip de emniyete götürdüler mi? Sen yargılandın, ceza aldın ama kimse seni görevinin başından ceza ta Yargıtay'da onaylanana kadar ellemedi. O gün bile cezanı çekmeye Saraçhane'de miting yaparak, böyle bir otobüsün üstünden konuşma yaparak, davulla, zurnayla uğurlandın. Üç ay yattın çıktın, partini kurdun.

Millet sana yapılanlara bile haksızlık ve mağduriyet gördü, seni iktidara getirdi. Bugün sen sana yapılanların bin katını yapıyorsun. Bırak birinci kademe. Bırak istinaf. Bırak Yargıtay'da onaylanma. Sende hepsi beklendi. Daha iddianame yokken tutuklama, kayyum atama, yerine seçilmemiş birini getirmeye çalışıyorsun. Sen geçmişin mağdurusun, bugünün zalimisin Erdoğan, zalimisin.

"Düzenin tekerine vallahi de billahi de çomak sokacağız"

"Buradan, buradan Erdoğan'a sesleniyorum. Gözünün içine baka baka söylüyorum, gözünün içine baka baka. Bu yaptığın yiğitlik değildir. Bu yaptığın mertlik değildir. Bu yaptığın korkaklıktır, korkaklıktır, korkaklıktır. AK Parti'nin içinde de, AK Parti'nin içinde de bu tutuklamanın partiyi erittiğini, bu tutuklamanın milletin takdirini değil tepkisini topladığını, bu tutuklamanın Türkiye'ye hiçbir faydasının olmadığını, ekonomiyi de bozduğunu, Türkiye'yi de çok daha kötü günlere götüreceğini söyleyen aklıselim insanlar var. Ümit ederim onların sesi duyulur. Ümit ederim onların aklı egemen olur. Yoksa bugün yapılanlar Türkiye'yi bir felakete götürmekle karşı karşıyadır.

Bu yüzden bu meydan kıymetlidir. Bu yüzden 31 Mart seçimlerinde Erdoğan'ı uyarmış Yozgat'ın 19 Mart darbesine direnmesi kıymetlidir. Milletimiz bu darbeyi böyle meydanlarda püskürtmüştür. Milletin vicdanı bu yapılanlara razı gelmemiştir, gelmeyecektir. Şimdi karşımızda başarısız darbe girişiminin geriye kaldığı, bıraktığı bir cunta vardır. Birlik ve beraberliğimizi hedef alan, huzurumuzu kaçırmaya çalışan bu anlayışa karşı hep birlikte en sert cevabı vermeliyiz. Ekonomimize kurşun sıkıp milletin lokmasına göz dikiyorlar. Emeklisini, çiftçiyi, işçiyi, memuru zor durumda bırakıp gençlerimizin gelecek kaygısını daha da arttırıyorlar. Ve bize de diyorlar ki: "Biz bir düzen kurduk. Düzen gidiyor. Bu düzenin tekerine çomak sokmayın." Sizin düzeninizde adaletsizlik varsa, sizin düzeninizde haksızlık varsa, sizin düzeninizde yolsuzluk varsa, sizin düzeninizde iktidardan gitmemek için her şeyi göze almak varsa o düzenin tekerine vallahi de billahi de çomak sokacağız, çomak sokacağız, çomak sokacağız.

“Bu darbeciler zaten zorda olan ekonomimizin belini kırdılar”

Ve buradan sesleniyorum. Bu ülkenin iş adamlarına, zenginlerine, sermayedarlarına sesleniyorum. Asla ve asla şöyle düşünmeyin: "Cumhuriyet Halk Partisi gelecek, CHP işçinin dostudur, CHP emeklinin dostudur, CHP zenginin, sermayenin düşmanıdır." İşçi dostu olduğumuz doğrudur. Emekli dostu olduğumuz doğrudur. Garibandan, yoksuldan yana olduğumuz, çiftçiyi milletin efendisi gördüğümüz doğrudur. Ancak, bu iktidar gibi hukuku ayaklar altına almayıp baş tacı edeceğimiz için, kuvvetler ayrılığını yeniden tesis edeceğimiz için, Atatürk'ün gösterdiği yolda, Avrupa Birliği'ne doğru yürüyüp Türkiye'yi gerçek bir demokrasiyle buluşturacağımız için bugün kaçan sermaye de gelecek, gelmeyen yatırımlar da gelecek. 

Türkiye'nin risk primi bugünkü gibi 300'lerde 400'lerde değil, olması gerektiği gibi 50'lerin altına inecek. Borç alırken de, ortak bulurken de sıkıntı çekmeyeceksiniz ve CHP iktidarında sermaye daha çok kazanacak, üretim daha fazla olacak, şirketler daha çok kazanacak. Ama bugünden farkı, adil bir vergi sistemiyle kazanılan para bölüşülecek, yoksulluk bitecek, işçinin de patronun da aynı anda yüzü gülecek. Avrupa'da, hukukun üstün olduğu dünya ülkelerinde yoksul işçi yoktur. Açlık sınırının altında olmayı bırak, bugün açlık sınırı 25, asgari ücret 22. Aksine, yoksulluk sınırının altında asgari ücret yoktur. Bugün yoksulluk sınırı ₺70.000. O yüzden hem iş adamının kazanacağı, hem asgari ücretlinin yüzünün güleceği hem de emeklinin en az bir asgari ücret kadar emekli maaşı alacağı yarınlar iktidarımızdadır. O günler çok yakındadır.

Bu darbeciler zaten zorda olan ekonomimizin belini kırdılar. Merkez Bankası'ndan bir günde tam 30 milyara yakın rezerv satmak zorunda kaldılar. Bugüne kadar yakılan toplam rezerv 50 milyar dolardır ve borsayı 31,5 milyar dolar değer kaybettirdiler. Yabancı yatırımcı kaçtı, Türkiye'nin risk primi 371'e kadar yükseldi ve dün, evveli gün, aslında işler normal gitse 2,5 baz puan düşmesi gereken faiz bırakın düşürülmeyi 3,5 puan arttırılmak zorunda kaldı. Yani öyle bir iş oldu ki Ekrem İmamoğlu'na yaptıklarının karşılığı 6 puan faiz artışı oldu. 

“Türkiye'nin 7 yılda yaktığı toplam elektriğin parasını bir günde yaktı bunlar”

Dünyada ekonomiler A'dan Z'ye sıralanıyor. En zengin ülkeleri, en müreffeh ülkeleri biliyoruz. İskandinav ülkelerini, Avrupa Birliği ülkelerini, Amerika'yı, Kanada'yı biliyoruz. A'dan Z'ye dizilince en sonda Zimbabve ile Venezuela var. Dünden itibaren dünyanın en yüksek faizi… Hani Erdoğan faize karşı ya, hani faiz sonuç değil sebep ya, hani Nas var ya, Erdoğan'ın Türkiyesi Türkiye'yi %48-46 faize getirdi ve alfabenin son üç harfi V, Y, Z. Maalesef en yüksek faizde Venezuela, Yozgat ve Zimbabve. Yozgat'ı Zimbabve ile Venezuela'nın arasına sokanlara yazıklar olsun. Son 10 yılın en yüksek işsizlik verisi geldi. Geniş tabanlı işsizlik büyüklerde %30, gençlerde %40. Merkez Bankası'ndan satılan 50 milyar dolar, yani 1,9 trilyon lira, tam tamına Yozgat'ın, Yozgat Belediyesi'nin 2025 bütçesinin 680 katı. Yozgatlılar, bu belediyenin 365 gün size yaptığı bütün hizmetleri toplayın, bütün yaptığı işleri toplayın, 680 katını Ekrem Başkan'ı içeri attıkları için hazineden yaktılar. Yaktıkları paranın bir diğer karşılığı şu: Değil Yozgat, 81 vilayet elektrik yakıyoruz ya. Bir gece değil, bir hafta değil, bir ay değil, bir yıl değil, tüm Türkiye'nin 7 yılda yaktığı toplam elektriğin parasını bir günde yaktı bunlar, bir günde yaktılar, bir yanlış kararla yaktılar.

"Cebimizden 24 bin lira çaldılar"

Emekliler, size 14.500 lira emekli maaşı veriyor ya. Biz de bunu asgari ücrete çıkar diyoruz ya. Asgari ücrete emekli maaşını çıkarmanın bedeli 100 milyar lira dediler ve biz bu parayı veremeyiz dediler. Ekrem Başkan'a yaptıkları işin yarattığı toplam tutar, emekliye verilecek olan paranın, verilen değil, asgari ücret verilse verilecek olan paranın tam 19 katı. Yani emekliye 100 milyar bulmayan Ekrem Başkan'ı içeri atmak ve bunun yarattığı hasarı telafi etmek için bu paranın 19 katını, 1,9 trilyon lirayı bulmuş. Son olarak, bu paranın nasıl bir para olduğu için, biz hepimiz 86 milyon kişiyiz ya, bu parayı 86 milyona bölsen, çıksan teker teker dağıtsan, şu Ziraat Bankası'ndan, Halk Bankası'ndan, Vakıfbank'tan herkese dağıtsan kişi başına 24.000 lira para yapıyor. Her birinizin cebine 24.000 lira girebilirdi. Bir başka deyişle, bu operasyonla her birimizin cebinden 24.000 lira aldılar, çaldılar. Yazıklar olsun bunlara.

 

Independent türkçe 

DAHA FAZLA HABER OKU