"Zamlara 'fiyat güncellemesi' dedikleri gibi erken seçime de 'takvim güncellemesi' diyorlar"

Seçimlerin normal gününden bir ay önce yapılacağı açıklansa da Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun bir erken seçim olmadığını savunuyor. Muhalefet temsilcilerine göre adına ne denirse densin bu bir erken seçim olacak

Fotoğraf: AA

Kanunen seçimlerin 18 Haziran 2023'te yapılması gerekse de AK Parti sandıkların daha erken bir tarih olan 14 Mayıs 2023 Pazar günü kurulmasını istiyor.

Buna gerekçe olarak da "çeşitli elverişsiz nedenler" gösteriliyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Seçimlerin normal tarihinden daha erken yapılabilmesinin iki yolu var.

Ya Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 5'te 3 çoğunluğuyla alınacak bir karar alınması ya da cumhurbaşkanının meclisi feshederek ülkeyi seçime götürmesi gerekiyor. 

İlk seçenek için muhalefet desteği şart. Ancak 6'lı Masa'yı oluşturan partiler, 6 Nisan'dan sonra yapılacak hiçbir erken seçime destek vermeyeceklerini açıkladı.

Çünkü yeni Seçim Kanunu 6 Nisan 2022'de kabul edilmişti ve uygulanabilmesi için üzerinden en az bir yıl zaman geçmesi gerekiyor.

6 Nisan'dan önce yapılacak herhangi bir seçimde eski Seçim Kanunu'nda belirtilen esaslara uyulması gerekiyor. 

Muhalefet partileri, 6 Nisan'dan sonra yapılacak erken seçimi bir "siyasi mühendislik" olarak gördükleri için destek vermeyeceklerini açıkladı.

Şimdi beklenti Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yetkisini kullanarak ülkeyi 14 Mayıs'ta sandık başına götürmesi. Ancak hükümet bunun bir erken seçim olmadığını savunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun bir "tarih güncellemesi" olduğu görüşünde. 18 Haziran tarihinin hac dönemine, Kurban Bayramı arefisine ve okul tatiline denk geldiğini belirten Erdoğan "Milletin talebini karşılama yanında, milli iradenin en yüksek katılımla ve en ideal şartlarda tecellisini sağlamakla sorumluyuz" ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da bu tabloya "erken seçim değil takvimin öne alınması" diyor. 

Peki, 14 Mayıs bir erken seçim mi, tarih güncellemesi mi ya da takvimi öne almak mı?

Muhalefete göre adına ne denirse densin bunun tek açıklaması var: Erken seçim.

 

Onursal Adıgüzel
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel / Fotoğraf: AA

 

"Bu mantığa göre takvim geriye doğru da güncellenebilir"

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, "takvim güncelleme diye bir şey olmaz" görüşünde.

"Bu mantığa göre takvim geriye doğru da güncellenebilir" diyen Adıgüzel, "Adına ne denirse densin bu bir erken seçimdir. Başka bir açıklaması olamaz" ifadelerini kullandı.

Adıgüzel'e göre Erdoğan oy oranının her gün daha da eridiğini görüyor ve seçimi bir an önce yapmak istiyor ama daha erken yapmasının önünde bazı engeller var. 

Adıgüzel, yeni seçim yasasının bunlardan biri olduğu kanaatinde. Çünkü seçimlerin yeni yasaya göre yapılabilmesi için yasanın üzerinden bir yıl geçmedi. "Erdoğan bütün tuşlara basıyor" diyen Adıgüzel, "Gençlerden oy alamayacağını bildiği için de seçimin akademik takvim içinde olmasını istiyor. Çünkü üniversite öğrencilerinin önemli bir kısmı henüz evlerine dönmemiş olacak" şeklinde konuştu.
 

Ahat Andican AA.jpg
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ahat Andican / Fotoğraf: AA 

 

"Zam" yerine "fiyat güncelleme" demek gibi

Eski Devlet Bakanı ve İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ahat Andican, "tarih güncelleme" ya da "takvimi öne alma" gibi açıklamaları "zam" demek yerine "fiyat güncelleme" demeye benzetiyor. Andican'a göre zamanından önce yapılan her seçimin "erken seçim" dışında başka bir adı yok.

Hükümetin 14 Mayıs'ı isteme nedeni olarak da Demokrat Parti'nin 1950 seçim başarısını işaret eden Andican, "AKP kendisinin DP'nin devamı olduğunu öne sürüyor. Bu nedenle 'Yeter Söz Milletindir' sloganından da psikolojik olarak yararlanmak istiyor" dedi. 

Andican, seçimin 2. tura kalması halinde yeni sandıkların 28 Mayıs'ta kurulacağına da hatırlatarak, "Bu da İstanbul'un Fethi olan 29 Mayıs'tan bir gün önce. Sandığa bir fetih psikolojisi içinde gitmek istiyorlar. Tarihler tamamen psikolojik saiklerle belirlenmiş durumda" ifadelerini kullandı.

Seçimin haziranda yapılmak istenmemesinin en temel nedeninin bozulan ekonomi olduğunu savunan Andican, "Ocakta yapılan ücret zamları hazirana kadar etkisini büyük ölçüde yitirecek. Enflasyon ilerlemeye devam ediyor. TÜİK düşük gösterse bile vatandaş onu hissediyor. Haziranda ise daha yıkıcı şekilde hissedilecek. Hem bunu hem de az önce saydığım psikolojik nedenleri göz önünde bulundurursak iktidar açısından en uygun tarih 14 Mayıs" diye konuştu.

 

Cafer Güneş
Saadet Partisi Seçim İşleri Başkanı Cafer Güneş / Fotoğraf: Milli Gazete

 

"Şaşkın ördek geriye doğru yüzermiş"

Saadet Partisi Siyasi İşler Başkanı Cafer Güneş, bu durumun "seçim tarihinin iktidara uygun hale getirilmesi" olarak açıkladı.

"Bu kadar zahmet çekip bir tartışmanın içine girmenin anlamı yok. Seçim aralıkta da haziranda da martta da temmuzda da olur. Daha önce yapıldı. Ama iktidar tartışmalı bir yetkisini kullanacak. Bu, 'Ben yaptım oldu' tavrıdır. Hükümet, 'Erken' dersem erken, 'güncelleme' dersem güncelleme, iptal etmek istersem de iptal ederim demek istiyor" ifadelerini kullandı. 

"Vatandaşlar bunların hepsini not etmeli ve sandığa öyle gitmeli" diyen Güneş, şunları söyledi:

"Hükümet, 73 yıl önce Demokrat Parti'nin tek parti CHP'sine söylediği 'Yeter Söz Milletin' ifadesini kullanmak istiyor. Bunu anlamak mümkün değil. 'Yeter' diye iktidara denir. 20 yıldır siz iktidardasınız. Şaşkın ördek geri geri yüzermiş. Ama biz sahadayız, gördüklerimiz, dinlediklerimiz bize iktidarın sonunun geldiğini gösteriyor." 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU