AKP akıllı ol; yoksa yok olursun!

Yazar, düşünür Lütfü Oflaz Independent Türkçe için yazdı

Lütfü Oflaz’ın “Rahatsızım” başlıklı yazısı dünya çapında yankı uyandırmış, medyanın manşetlerinde yayınlanmıştı

2017 yılıydı…

Haziran ayıydı…

Star gazetesinin başköşesinde yazmaktaydım.

İşte o günlerde AKP iktidarının kimi söylemlerinden, kimi icraatlarından rahatsızlığımı dile getiren “Rahatsızım” diye başlayan bir yazı yazdım.

Bu yazı olağanüstü bir yankı uyandırdı.

Star gazetesi için yazılmış bu yazı, başta Sözcü gazetesi olmak üzere medyanın manşetlerinde yayınlandı.

Sadece bununla da kalmadı.

2 Temmuz 2017 tarihli Cumhuriyet gazetesinde de dile getirildiği gibi, “Rahatsızım” başlıklı yazım Amerika’dan Japonya’ya kadar bütün dünyada yankılandı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Neden rahatsızdım?

Hukukun gücünün değil, güçlünün hukukun geçerli olmasından rahatsızdım.

Sırf yazdıkları, söyledikleri nedeniyle muhaliflerin baskı altına alınmasından, hapse atılmasından rahatsızdım.

Sırf muhalif oldukları için insanların işlerinden atılmasından rahatsızdım.

Muhaliflerin barışçıl yürüyüşlerinin, gösterilerinin üzerine düşmanın üzerine gider gibi gidilmesinden rahatsızdım.

İktidara mazlum olarak gelenlerin zalimleşmesinden rahatsızdım.

Devlette, belediyelerde yolsuzluk, rüşvet söylentilerinin ayyuka çıkmasından rahatsızdım.

Arkası olana, dayısı olana ayrıcalıklı davranılmasından rahatsızdım.

Adam kayırmacılıktan, işin ehline verilmemesinden rahatsızdım. 

Damat, akraba, eş dost saltanatı kurulmasından rahatsızdım.

Harun gibi gelenlerin Karun gibi olmasından rahatsızdım.

İktidarın nimetlerinden yararlanıp israfta, gösterişte sınır tanımayan süslümanlardan, abdestli kapitalistlerden rahatsızdım.

İktidardakilerin kibir abidesi haline gelmesinden, tepeden bakıcılar haline gelmesinden rahatsızdım.

Dün ben rahatsızdım; bugün AKP’liler de rahatsız.

Şimdiki AKP’den AKP’liler de rahatsız.

En başta AKP’nin kurucularının bir kısmı rahatsız.

AKP’de genel başkanlık, genel başkan yardımcılığı yapmış olanlar da dahil, üst düzey yöneticilik yapanların bir kısmı rahatsız.

AKP Hükümetlerinde başbakanlık, bakanlık yapanların bir kısmı rahatsız.

AKP’de il ve ilçe yöneticiliği yapanların bir kısmı rahatsız.

AKP seçmeninin, AKP tabanının bir kısmı rahatsız.

Nitekim AKP’lilerin rahatsızlığı, geçtiğimiz 31 Mart’taki seçimin sonuçlarıyla kendini iyice belli etti. 

AKP büyük şehirleri kaybetmişti.

Yıkılmaz denilen kaleleri yıkılmış, zapt edilmişti.

AKP’lilerin en çok rahatsız olanları partilerine oy vermemişti.

AKP’liler niye rahatsızdı?

Öncelikle AKP’nin kuruluş ilkelerinden uzaklaşmasından rahatsızdı.

AKP’nin kuruluş ilkelerinde güçlünün hukukunun değil, hukukun gücünün geçerli olduğu hukuk devletini oluşturmak vardı.

AKP’nin kuruluş ilkelerinde Türkiye’yi insan hak ve özgürlükleri, demokratik haklar konusunda bir üst lige çıkartmak vardı.

Avrupa Birliği ülkelerinde var olan insan hak ve özgürlükleri, demokratik haklar Türkiye’de de olacaktı.

AKP’nin kuruluş ilkeleri her türlü ayrımcılığa, ötekileştirmeye, kamplaştırmaya, düşmanlaştırmaya karşıydı.

Bu ilkeler uzlaşmacıydı.

Kendisine muhalif olan toplum kesimleriyle uzlaşabilecek bir anlayıştaydı.

AKP kurulduğunda güvercindi; barışçı bir kafa yapısına sahipti.

Ancak giderek bu kafa yapısı değişmişti.

Uzlaşmacılıktan uzaklaşılmış, muhaliflere karşı sertleşilmişti. 

Kurulduğunda güvercin gibi olan AKP şahinleşmişti.

Kurulduğunda güler yüzlü, tatlı dilli olan AKP, sivri dilli, asık suratlı bir hale gelmişti.

Muhaliflerine “vatan hainleri”, “teröristler”, “zillet ittifakı” diyerek, muhaliflerini düşman gibi görür hale gelmişti.

Barışçılıktan ve uzlaşmacılıktan uzaklaşmak, sertleşmek, şahinleşmek ülkeyi gerdikçe germek demekti.

Ülkenin düşman kamplara bölünmesi demekti.

Bu da ekonomiye darbe demekti.

Bu durumdaki bir ülkeye yerli, yabancı kim yatırım yapardı?

Bu durumdaki bir ülkede ekonomik kriz kaçınılmazdı.

Yatırımları durduran, işsizliği arttıran, geçim sıkıntısını azdıran, yoksulluğu tırmandıran ekonomik kriz AKP seçmenini de etkilemekteydi.

Uzlaşmayı değil kavgayı benimseyen siyaset tarzının, ekonomik krizi giderek derinleştirmesinden AKP’liler endişe etmekteydi.

Bu durum AKP’lileri rahatsız etmekteydi.

Tek adam yönetimine karşı çıkarak kurulan AKP’nin, tek adam partisine dönüşmesi AKP’lileri rahatsız etmekteydi.

AKP kuruluş ilkelerine dönmedikçe de AKP’lilerin bu rahatsızlığı bitmeyecek.

Dahası, artarak devam edecek.

Bu gidişle AKP’deki rahatsızlar AKP’den kopup gidecek.

Kuruluş ilkeleriyle hiç ilgisi olmayan şimdiki AKP’nin siyaset tarzı, AKP’nin sonunu getirecek.

AK Parti olarak kurulan, ama giderek AKP’ye dönüşen bu siyasi yapı, tıpkı ANAP gibi yok olup gidecek.

Onun için diyorum ki, AKP yönetimi akıllı ol!

Ya akıllı olursun, ya yok olursun!

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU