Koronavirüs tedbirleri kapsamında askıya alınan seferler nedeniyle Türk tescilli 570 yolcu uçağın 507'si havalimanlarında bekletiliyor.
İstanbul Havalimanı'nda 178, Sabiha Gökçen’de 98, Atatürk Havalimanı’nda 95, Antalya Havalimanı’nda 45, Ankara Esenboğa’da 28, İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda 28 adet uçak beklerken geri kalanı farklı meydanlarda duruyor.
Bu kadar uçağın meydanlarda olmasının maliyetine dair muhtelif iddialar var.
ULS Havayolları Kargo Şirketi Genel Müdürü Şükrü Can, uçaklar uçmadığı zaman oluşacak giderlerin; sabit ve değişken olarak ikiye ayrıldığını söyledi.
Can, "Sabit giderler; uçağın kirası, sigortası, park parası ve personel gideridir. Uçak yerde kaldığı sürece değişken gideri olmayacaktır yani yakıt gideri, üst geçiş gideri, iniş gideri ve ikram gideri olmayacaktır. Sadece uzun süre yerde kaldığı için park gideri ve bakım gideri oluşacaktır" dedi.
Bekleyen uçakların giderleri neler?
Can, sabit giderleri şöyle detaylandırdı:
Şayet siz uçağı kiraladıysanız uçmasanız dahi onun bir maliyeti vardır. Şayet anlaşmanızda özel bir hüküm yoksa kiralayan firma sizin uçup uçmadığınıza bakmaz. Yine uçağın sigorta bir bedeli vardır. Bu bedel uçağın türüne göre de değişiklik gösterir. Uçarken ki sigorta bedeli ile uzun süreli park halindeki sigorta bedeli farklıdır. Bunu da ödemek zorundasınız o da beklemez. Uçağın pilot, yardımcı pilot dışında en az beş kişilik kabin ekibi ve 3,4 tane teknisyeni olur. Bu sayı uçağın büyüklüğüne göre değişebilir. Bunların bir maliyeti olabilir. Ancak hangi havalimanında bulunuyorsan orada bulunduğun süre içerisinde bir park maliyeti de var. Uçaklar arabalar gibi değil. Durduğu süre içerisinde yine bakımı yapılması lazım. Haftalık veya aylık olarak. Bunları da ekleyebilirsiniz.
Uçakları kiralayan firmaların kiralamayı yaptıkları firmalardan bu süreçte ödeme yapmama ya da havalimanlarından daha uygun park ücreti gibi kolaylıklar isteyebileceğini vurgulayan Can, ancak bunun da firmalarla muhatapları arasındaki görüşmelerle olacak bir durum olduğunu kaydetti.
Can, buna karşın uçağın kiralama usulüyle değil de satın alınmış olması durumunda ise şayet kredi kullanılmışsa yine uçak uçsun uçmasın kredinin ödenmeye devam edeceğini söyledi.
"Çalışanları ücretsiz izne gönderdiler"
Kaptan Pilot Bahadır Altan ise yerde bekleyen uçakların çok maliyeti olduğu iddialarına katılmayarak, “Olsa olsa uçak şirketleri kardan zarar ediyorlardır” dedi.
Altan gerekçesini şöyle açıkladı:
Öncelikle maliyetin çok olup olmayacağı leasing yani kiralama anlaşmasına bağlı. Anlaşma uçak uçtuğu sürece para ödenecek şartına bağlandı ise çok düşük bir ödemesi olur. Uçağın masrafının yüzde 45-50’lik bölümü yakıttır. Şimdi o masrafta yok. İkinci büyük gider personel gideridir ama firmalar çalışanlarını genellikle ücretsiz izne çıkardı. Uçan uçakların günlük bakımları vardır şimdi o da haftalığa çevrilmiştir. Devlete ait meydanlarda kalıyorsa devlette park için ödeme kolaylığı sağlamıştır.
"Yolcu uçakları da kargo taşımacılığına döndü"
Altan ayrıca Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün kararı ile yolcu uçaklarının da kargo taşımacılığı yapabilmesinin önünün açıldığını belirterek, “Birçok yolcu uçağı küçük düzenlemeler ile sağlık malzemesi vb. gibi şeyleri taşımaya başladı. Uçaklar vızır vızır uçuyor. Kargo taşıyınca sadece pilot ile teknik ekip de yeterli. Kargo taşımacılığı karlı bir iştir" diye konuştu.
© The Independentturkish
