Yalancı - yalaka

İsmail Müftüoğlu Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Pixabay

Günümüz siyasetinde, yalancı ve yalakalara ziyadesiyle yer verilmektedir. Onlara dünyevileşmiş insanlar itibar etmektedir. 

Oysa:

  • "Yalandan kaçınınız." (Hac/30)
     
  • Yalancılara ve yalakalara itaat etme, onların peşinden de gitme.
     
  • "Yalandan sakının, çünkü yalan insanı kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür." (Hadis) 
     
  • Yalan söz dinlemek, kaynar su içmeye benzer.
     
  • Yalanın bin yüzü vardır, hepsi de maskelidir.
     
  • Yalancı ve yalakanın ayrılmaz iki şeyi: bol vaat ve özür dilemektir.    

Yalaka ve yalancılar için söylenen sözler, bunlardan neden uzak durulması gerektiğini özetlemektedir.

Çünkü yalancıların freni hiçbir zaman tutmaz, yalakaların da enerjisi tükenmez.

Ama ne haldir ki, bunlar her zaman muktedirlerce korunur, ihsan görür.

Bunlar asalak gibi milleti aldatmaya, sömürmeye çalışır ve hamileri tarafından da koruma altına alınır.


Yalan söyleyebilenlerin adam sayılması, susmayı bilmeyen yalakaların da bir ülkede idareci olarak seçilmesi, toplumun yozlaşmasına vesiledir.

Çünkü yalakalık ve yalancılık ülkelerin başına felaket getirir. 


Bugün aklı erenler devlet birimlerinden uzaklaştırılırken, yalancılara ve yalakalara prim verilmektedir.

Onun için de devlet çarkı aksak çalışmaktadır. Yalancılar ve bilhassa yalakalar, elde ettikleri makamları sömürür, bunu yaparken de Allah rızası sözünü alet olarak kullanır.

Oysa yalakaların kıblesi olmaz. Güçlüyü gördüğü her yerde secde eder. Onun için bunlara asla güvenilmez.

Menfaati gereği haramı helal, her helali de haram olarak görür. Buna rağmen, çoğu zaman merdivenleri tırmanmakta başarılara imza atar.

Bunların bazıları bakan, bazıları vali, bazıları elçi, bazıları milletvekili, bazıları rektör ve dekan, bazıları da havadan maaş almak için yüksek istişare kurulu üyesi olurlar.

Bunları daima koruyanlar vardır. Çünkü koruyanlar da, bunların alkışları sayesinde makamlarda kalıcı olurlar.

Ülkemizde bunun örnekleri ziyadesiyle mevcuttur. Buna rağmen milletimiz, bu yaratıklara maalesef itibar etmektedir.

Oysa bunlara iltifat edenler, ahiretlerini mahvedenlerdir. 

Çünkü:

Yalancıda (yalakada) vefa olmaz ne de ar
Ne semtine uğra, ne de yanına var


Yalan ve yalakalık insanı ziyadesiyle alçaltır. Çünkü onların görüntüleri ve vaatleri sahtedir.

Onların kalıcı gölgesi olmaz. Sadece kendileri için yaşarlar. Elde ettikleri makamları sömürme fırsatları olunca da çalarlar.

Ama bunların ömrü kısadır. Her iktidar değişikliğinde, makamlarından kovulurlar. 

İmam Şâfiî der ki:

Yalan, güveni ve emniyeti, huzuru ve itimadı yok eder.


Zira yalan ve yalakalık her fenalığın başıdır. Bunlarda vicdan aranmaz. Çünkü vicdan hakikati gösterir ve gerçeğin aynasıdır.

Bu ayna yalancı ve yalakalarda bulunmaz. Bunlar yaşamak için değil, yıkmak için vardır. Bunları tanımalı ve onlara asla imkân verilmemelidir.

Zira: "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" ve söner. Yalakanın da cesareti çabuk biter. 

Sonuç olarak deriz ki:

  • Yalancıdan uzak durmak, selamet için şarttır.
     
  • Yalakaların sözlerine asla inanma, zira onların sözleri menfaatlerine yöneliktir. 
     
  • Yalan insanları daima yanlışa sevk eder, yıkımlara sebebiyet verir. Yalakalara da iltifat etme, onlar milleti değil, sadece kendilerini düşünür.
     
  • Yalancı aynı zamanda yalakadır, bunlara asla güvenilmez. 
     
  • Yalancı ve yalaka olanlar sadece kendilerinin menfaati için uğraşır, milleti sömürür ve milletin hayrına iş yapmazlar. 
     
  • Bunlara, sadece alkış bekleyenler itibar eder, çünkü yalaka ve yalancıların sayesinde böbürlenirler.         

Kalın selametle. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU