Cumhurbaşkanı Erdoğan, termik santrallere filtre takılmasını erteleyen yasayı veto etti

AK Parti Sözcüsü Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 termik santrale filtre takılmasını erteleyen düzenlemeyi veto ettiğini duyurdu. Bu, Erdoğan'ın göreve geldiğinden beri imza attığı ilk veto oldu

Fotoğraf: Reuters

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın havayı kirleten 15 termik santralin bacasına filtre takılmasını iki buçuk yıl erteleyen düzenlemeyi veto ettiğini açıkladı.

Çelik, “Cumhurbaşkanımız düzenlemeyi doğru bulmamış ve veto etmiştir” dedi. Sözcü Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

"İmza atılan ilk vetodur ve bu da bir çevre hassasiyeti neticesinde meydana gelmiştir. Cumhurbaşkanımız ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanması zaruretinin, insan sağlığının önüne geçmemesi gerektiğini düşünüyor. Cumhurbaşkanımızın bu vetosunun doğal mantığı, şirketlerin çevrenin korunmasına dönük hassasiyetleri yerine getirecek uygulamaları hayata geçirmesidir.""

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiğinden bu yana ilk kez bir yasayı veto etmiş oldu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde geçen hafta kabul edilen ‘torba yasa’nın 50. Maddesi’yle birlikte baca filtresi olmayan 15 termik santrale kirlilik salınımı konusunda gerekli mevzuata uymaları için tanınan süre 2.5 yıl daha uzatılmıştı.

"PKK, NATO müttefiklerimizin çoğu açısından terör örgütü olarak tanınmaktadır"

Erdoğan'ın yarın önemli bir zirve için Londra'ya gideceğini ifade eden Çelik, şunları söyledi:

"Yarın önemli bir zirve için sayın Cumhurbaşkanımız Londra'ya gidecekler. Çeşitli görüşmeleri olacak sayın Cumhurbaşkanımızın. ABD Başkanı Trump, Macron, Merkel, Johnson ile görüşecek. Aynı zamanda dörtlü formatta Fransa, İngiltere ve Almanya liderleriyle görüşecek. Başta Suriye olmak üzere DEAŞ, PKK/YPG terör örgütü ile mücadele önemli bir gündem teşkil edecek. NATO'da YPG'nin tehdit olarak yayınlanan savunma belgesine çeşitli tepkiler geldiğine yönelik haberler var. PKK NATO müttefiklerimizin çoğu açısından terör örgütü olarak tanınmaktadır. YPG de PKK'nın Suriye koludur. Bu nettir"

CHP'li ismin Beştepe'de Erdoğan'la görüştüğü iddiası

Çelik, CHP'li Muharrem İnce'nin Beştepe'de gizlice Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü iddiası için de şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne giden CHP'li olduğundan, Cumhurbaşkanımızın da olumlu yanıt verdiğinden bahsettiler. Önce yalan haber yapanlar haberin arkasından çekildiler. Daha sonra bu komplonun CHP'nin genel merkezinde yapıldığı söylendi. Yalan siyasetin adresi olarak CHP'yi işaret eden net berrak, tartışmaya şüphe vermeyecek şekilde ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanlığı'ndan özür dilemeleri gerekmektedir. Yalan haberin kaynağı CHP Genel Merkezi'ni işaret etmesine rağmen, yalan siyasetin üreticisi ve yayıcısı olduğu konudaki kanaatimiz pekişmiştir. Cumhurbaşkanlığı makamından özür dilemeleri gerekiyor"

Türkiye'nin kendi güvenliğini sağlayabilecek imkan ve kapasiteye sahip olduğunu vurgulayan Çelik, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Suriye Milli Ordusu (SMO) ile birlikte Suriye'nin kuzeyine yönelik düzenlediği Barış Pınarı Harekatı'nı hatırlattı.

Macron'a sorulacak soru: Sizin Mali'de ne işiniz var?

Çelik sözlerinin devamında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u da eleştirdi:

"NATO'daki ülkelerin NATO prensiplerine sadık kalması çağrısı Türkiye tarafından yapılmaktadır. Barış Pınarı Harekatı sürecinde en çok kaşı görüş beyan eden kişi Fransa Devlet Başkanı oldu. Bahsettiğimiz terör yöneticilerini en çok ağırlayan kişi Macron oldu. Dünyanın çeşitle yerlerinde operasyon yapıyorlar. Ülkelerin çıkarlarını korumak için tek taraflı yaptıkları operasyonlarda bile uluslararası toplumu, NATO'ya çağrı yapıyorlar. Bu onların çifte standardının göstergesidir. Fransa NATO'ye ne kadar yaptığını bilmiyoruz. En son 'NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti' gibisinden bir açıklama yaptı Macron. 'Türkiye'nin Suriye'de ne işi var' diyor. Türkiye orada terörle mücadele ediyor. Macron'a sorulan soru: Sizin Mali'de ne işiniz var?"

Çelik ayrıca Şehir Üniversitesi’nin durumuyla ilgili de açıklama yaptı:

Bir üniversite meselesinin bu şekilde siyasallaşmasından da fevkalade muzdaribiz. Bu kadar üniversite açmış Cumhurbaşkanımıza dönük olarak, hükümetlerimize, partimize dönük olarak kullanılan bu ifadeler tamamen yanlıştır, kınanması gereken ifadelerdir. Esasında burada kamu bir yük almaktadır. Yani üniversitenin yanlış yönetilmesinden doğan zaafı gidermek için borçları kapatmak, bu borçları devralarak bir yük almaktadır."

Ajanslar

DAHA FAZLA HABER OKU