Londra Köprüsü'nde bıçaklı saldırı düzenleyen Osman Han nasıl radikalleşti, hapse atıldı ve serbest bırakıldı?

Han yardakçılarına, “Zafer var, umduğumuz şey bu. Ya şehadet ya da hapis var” dedi

Osman Han'ın daha önce elektronik kelepçe sistemiyle takip edildiği aktarıldı (AFP)

Birleşik Krallık'taki Londra Köprüsü’nde iki kişiyi bıçaklayarak öldüren 28 yaşındaki terörist Osman Han, güvenlik görevlileri tarafından ilk kez fark edildiğinde henüz onlu yaşlarındaydı.

Han 19 yaşındayken, kötü bir üne sahip radikal vaiz Anjem Choudary’nin belli bir ağırlığının bulunduğu militan Selefi örgütü El Muhajiroun'un Stoke-on Trent kentindeki yerel şubesinde aktif rol alan 4 kişilik grubun en genciydi.

O sıralarda örgüt, kendi radikal İslam yorumlarına taraftar toplamak girişimiyle sokaklarda vaaz vermeye başladıktan sonra iç istihbarat teşkilatı MI5’ın da aralarında bulunduğu güvenlik birimlerinin dikkatini çekmeye başladı.

Perde arkasında örgütün eylemleri daha doğrudandı – bir keresinde aşırı sağcı İngiliz Savunma Ligi (EDL) ve İngiliz Ulusal Partisi’nin (BNP) güçlenmesinin ardından bölgedeki bazı barları bombalamayı planlamışlardı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Örgütün uzun vadeli bu planı bir yargıcın Han’ın “halk için ciddi bir risk” oluşturduğuna karar vermesinde etkili oldu. Suç ortağı Nazam Hüseyin’le birlikte Han, ailesinin Keşmir’de bulunan arazisinde militan eğitim kampı açmayı planlamıştı.

İslami eğitim veren dini okul veya medrese kisvesi altında, Keşmir ve Pakistan'da gerçekleştirilecek radikal dinci eylemler için silah eğitiminin verileceği araziyi üs olarak kullanmayı planlayan ikili, belirsiz bir gelecekte Birleşik Krallık’a (BK) dönerek terör faaliyetleri yürütmeyi düşünüyordu.

Eğitim kampının inşasını planlarlarken – bunu iş arama ödeneğinin de aralarında bulunduğu dolandırıcılık faaliyetleri yoluyla kısmen finanse etmeyi planlıyorlardı – radikal din davasını BK genelinde daha da ileriye taşıyacak 9 kişilik grubun bir kısmını oluşturdular. Ulusal radikal dinci yürüyüşler ve etkinlikler aracılığıyla birbirleriyle karşılaştıklarına inanılıyor.

Londra, Birmingham ve Cardiff’ten gelen 9 kişinin Galler'deki parklarda düzenlenen iki toplantıya katılmasıyla iki plan ortaya çıktı – Stoke grubunun Keşmir medresesi fikri ve örgütün geri kalanlarının bir dizi bombalama planı.

İlk etaptaki muhtemel hedefler arasında Westminster Kilisesi, London Eye, Boris Johnson’ın belediye başkanlığı yaptığı dönemdeki ofisi, ABD Büyükelçiliği ve Scientology Kilisesi yer alıyordu fakat nihayetinde örgütün Londra Menkul Kıymetler Borsası’nın tuvaletine boru tipi bomba yerleştirmesi planına karar verildi.

Mahkeme dosyalarına göre, Stoke grubu uzun vadeli düşüncesinde ihtiyatlı davranırken, her iki grup da birbirinin planından bütünüyle haberdardı.

Ancak Han, Hüseyin'le birlikte Keşmir’e seyahat edemeden önce Ocak 2011’de Norbury Operasyonu kapsamında radikal dinci örgütün diğer üyeleriyle birlikte yakalandı. Aylar süren gözetimin ardından güvenlik birimleri, Han'la Stoke grubu üyelerinin El-Kaide'nin yayınında yer alan boru tipi bomba talimatlarını tartıştığını öğrenince harekete geçmeye karar verdi.

Han’ın o dönem kaldığı Stoke kentinin Persia Walk bölgesindeki evine düzenlenen operasyonda kapsamlı biçimde dinleme cihazı yerleştirildi. Kayıtların birinde Han’ın örgütün üç seçeneği olduğunu söylediği işitiliyor:

Zafer var, umduğumuz şey bu. Ya şehadet ya da hapis var.

O dönemde Anjem Chourdury, Stoke hücresi için “onlar benim öğrencilerimdi. Şeriat’ı benden öğrendiler ve onları uzun zamandır tanıyordum” dedi.

Han’ın 2012’de aldığı cezaya hükmeden Yargıç Wilkie, Londra Menkul Kıymetler Borsası’nı bombalamayı planlayan Stoke grubunun, diğerlerinin tehdidini dahi gölgede bıraktığını söylemişti.

“Bunun terörizmde uzun süreli ciddi bir girişim olduğu açık” diyen yargıç, şu ifadeleri kullanmıştı:

Bunun amacı medresede bir terör eğitim tesisi kurmak ve yönetmek, dolandırıcılık dahil çeşitli yolları kullanarak tesisin inşası ve işletilmesi için mali kaynak sağlamak, genç Britanyalı Müslümanları oraya gitmeleri ve eğitim almaları için ikna etmek, daha sonra da yurt dışında ve içinde terör eylemleri gerçekleştirmeye hazır hale getirmekti. Benim hükmüme göre, bu suçluların uzun süreli hapis cezasından sonra dahi şartlı tahliyeyle bırakılması, halkı yeterince korunamayacağı kadar ciddi bir risk altında bırakabilir.

 

 

Han’ın sadece Kamunun Korunması Amaçlı Ceza (IPP) uyarınca halk için tehdit oluşturmadığına kanaat getirildiğinde serbest bırakılması şartıyla yargıç başlangıçta teröristin yaşı nedeniyle cezayı düşürerek en az 8 yıla hükmetmişti. Han'ın serbest bırakılmasının ardından 30 yıl boyunca izlenmesi gerekiyordu.

Fakat bu süresiz ceza temyizin ardından hafifletildi– Han’ın 16 yıl sabit süreli cezasının en az 8 yılını hapiste doldurmasına hükmedildi. O zamana kadar da IPP sistemi yürürlükten kaldırıldı, dolayısıyla Han'ın serbest bırakılmasının şartı artık bulunmuyordu.

Temyiz Mahkemesi yargıcı Lord Leveson o dönem şu ifadeleri kullanmıştı:

Bu tür bir suçtan hüküm giyen birinin tehlikeli olabileceğine ilişkin haklı bir şekilde hiçbir şüphe yok. Böyle bir suçtan hüküm giyen birinin güvenli şekilde serbest bırakılabileceğini göstermeye teşvik edilmesine yönelik bir görüş mevcut; böyle bir kararın, serbest bırakmanın mümkün olduğu en yakın tarihi değerlendirmesi için Şartlı Tahliye Kurulu’na bırakılması daha iyi olur.

Şartlı Tahliye Kurulu nihayetinde Han'ın serbest bırakılmasına karar vermedi, bunun yerine Han, Aralık 2018’de – bıçaklı saldırısını gerçekleştirmesinden sadece bir yıl önce - kaçınılmaz biçimde ceza almadan serbest kalmasına olanak tanınarak şartlı tahliye edildi.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independent.co.uk/news/uk/crime/

Independent Türkçe için çeviren: Cenk Korkmazer

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU