Konfeksiyonlarda arabesk gitti pop geldi, yerli işçi gitti mülteciler geldi...

Bir dönem varoşların istihdam deposu konfeksiyonlar, artık gençlerin rağbet etmemesi nedeniyle yabancı işçilere kaldı. Sosyal hakların sorunlu olduğu konfeksiyon atölyelerinde çalışanlar açısından değişen tek şey ise arabesk yerine pop müziğin dinlenmesi

30 yıldır konfeksiyon işinde olan Abidin Taşçı (ayakta), mesleğinde yaşanan dönüşümü anlattı / Fotoğraf: Independent Türkçe

Köyden kente yoğun göçün olduğu 1970’li ve 80’li yıllarda büyükşehirlerde tutunmaya çalışan insanlar açısından en gözde mesleklerin başında konfeksiyon işçiliği geliyordu.

Yüzbinlerce insanın çalıştığı, hayata tutunduğu konfeksiyonlar o yıllarda pekçok filme hatta şarkılara konu oldu.

O yıllarda arabesk müzik konfeksiyon işçilerinin çalışırken vazgeçilmeziydi.

Yüksek sesle teypten çalan arabesk müzik eşliğinde hem durmaksızın çalışılır hem hayallere dalınırdı.

1980’li yılların sonundan itibaren Doğu blokunun dağılmasıyla birlikte yurt dışına tekstil ihracatının artması konfeksiyon patronlarına altın çağını yaşattı.

Paranın ve işlerin artmasıyla birlikte bir çok konfeksiyon işçisi de biriktirdiği üç beş kuruş parayla veya borçla kendi konfeksiyonunu kurma yoluna gitti.

Bunun sonucu olarak İstanbul’da özellikle Çağlayan, Okmeydanı, Merter, Bayrampaşa, Zeytinburnu, İkitelli gibi kimi semtlerde binlerce irili ufaklı konfeksiyon açıldı.

Konfeksiyonlar günümüzde de yaygın. Büyük firmaların yetiştiremediği fason işleri yapan aracılar durumundalar. Ancak eski parlak dönemlerinden eser yok.

gülcanabidin.JPG
Gençler rağbet etmediğinden konfeksiyonda çalışan Türklerin yaş ortalaması genelde 40 civarı olmuş / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

“Eskiden bayramda bile çalışırdık, şimdi iş yok”

Kağıthane’ye bağlı Çağlayan halen konfeksiyonların yaygın olduğu bir semt. 1990 yılından beri konfeksiyon işinde olan Abidin Taşçı’nın bir binanın ikinci katındaki konfeksiyon atölyesine konuk olduk. 

Taşçı, bu işe temelden yetişmiş. Çocuk yaşta babası onu bir terzinin yanına çırak verdikten sonra işçi olarak çalıştığı konfeksiyonculukta patronluğa kadar yükselmiş.

Ancak her aşamasında bulunduğu mesleğinin durumdan memnun olmayan Taşçı, geleceğinden umutsuz olduğunu şu sözlerle dile getirdi: 

Bu işin geleceği yok. Eskiden bayram sabahlarında hatta gece bile çalışır iş yetiştiremezdik. Şimdi bayram gelince bir hafta öncesinde işler duruyor. İşte bir istikrar yok. Bir hafta çalışıp bir hafta oturuyoruz. İşler durunca çalışanlarımızı da tutamıyoruz. İş gelince bir daha elaman aramaya başlıyoruz. Sürekli bir elaman sirkülasyonu oluyor.


“Konfeksiyonculuk can çekişiyor”

Taşçı, işlerin son 10 yıldan beri oldukça azaldığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürüyor.

Kapanan bir sürü konfeksiyon var. Ben de artık bırakmayı düşünüyorum. Kaldıramıyorum. İş bulmak zaten zor olduğu gibi firmalar siparişlerle ilgili 40 dereden su getiriyor.

Büyük firmaların ucuz iş gücü için üretim yerlerini kent dışına, yurt dışına çıkarması da işleri azalttı.

Firmalar da gittikleri yerde iş gücünü ucuzlattı ama aynı kaliteyi tutturamadı. Bir de geçmişe oranla çok sayıda konfeksiyon açılınca sayı arttı ama bu sefer pasta küçüldü. Konfeksiyonculuk can çekişiyor...


Gençler artık konfeksiyonda çalışmak istemiyor

Konfeksiyon sektöründe yaşanan bir diğer sorun da artık çalıştıracak elaman bulmakta yaşadıkları sorunlar. Taşçı, bunun nedenlerini anlatırken ilginç tespitlerde bulunuyor: 

İş popülerliğini kaybetti. Gençler de aileler de işteki istikrarsızlığı gördüğünden çalışmak istemiyorlar. Elaman için ilan veriyoruz 10 taneden bir tane Türk ya geliyor ya gelmiyor.

Hali hazırda çalışan Türklerin yaş ortalaması da 40. Yaşı geçen insanları da daha az hızlı oldukları için patronlar istemiyor. Okuma oranlarının yükselmesi de gençleri bu işten uzaklaştırdı.

İnsanlar altı ay çalışıyor, altı ay oturuyor. İnsanlar eskiden çocuklarını iş öğrensin diye buralara verirdi.  Şimdi alttan elaman yetişmiyor. Çırak yok artık.

 

kadınçocuk.JPG
Konfeksiyonlarda çok kadın işçi var. Gençler ise artık daha az görülüyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

“Suriyelileri geri göndersen konfeksiyonlar durur”

Elaman yetişmeyince sektörün imdadına yabancı işçiler yetişmiş.  

Artık sektörde Suriyeliler, Afrikalılar, Afganlar, Moğollar çalışıyor işçi olarak.

Suriyelileri geri göndersen konfeksiyonlar durur, çalıştıracak adam bulamaz. Suriyeliler arasında da konfeksiyon sahibi olanlar başladı ve yanlarında kendi insanları dışında elaman çalıştırmıyorlar.


Haftalık ücreti 1200 liralara ulaşıyor, sigortalı çalışmak ise çok zor

Konfeksiyonlarda haftalık usulü çalışılıyor. Haftalıklar 1000 ile 1200 lira civarı.

Taşçı, alternatiflerinin olmamasından dolayı Suriyeli işçilerin bile ortalama 1200 lira civarında haftalık istemeye başladığını söylüyor.

Siparişlerin sürekli iptal olması ya da ödemelerde yaşanan sıkıntılar nedeniyle konfeksiyonların çoğu maddi krizin eşiğinde yaşıyor. İşler düzensiz olunca bu sosyal haklara da vuruyor. Taşçı bunun gerekçesini şöyle anlatıyor:

Geçenlerde Maliye geldi. Bana ‘Şu kadar sigortalı işçi çalıştırabilir misin?’ diye soruyor. ‘Nasıl çalıştırayım’ dedim.  İki hafta çalışıyor, sonra oturuyoruz. İş olmayınca mecburen çalışanları göndermek durumunda kalıyoruz. İş olunca da tekrar elaman aramaya başlıyoruz.

 

gülcan.JPG
Gülcan Yalçın, ilkokulu bitirdikten sonra başladığı konfeksiyon işçiliğini zor şartlara rağmen sürdürüyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

“İnsanlar sosyal hakları olmadığından bu işe girmek istemiyor”

Gülcan Yalçın, ilkokuldan beri konfeksiyonlarda işçi olarak çalışıyor. İki çocuk annesi. Sektörün yabancı işçilerin eline geçmesinden yakınıyor ve onlara daha çok önem verildiğini iddia ediyor.

Eskilerden biz kaldık. Gençler artık girmiyor bu işlere. Tekstil okuyan da modelistliğe, stilistliğe yöneliyor. Artık makineci, overlokçu yetişmiyor. İnsanlar sosyal haklarının olmamasından zor koşullardan dolayı bu işe girmek istemiyor. Sigorta olmadığından bu işte emekli de olmak zor.


“İki çocuğumu da bu işlerden uzak tuttum”

Yalçın, iki çocuğunu da okutuyor ve konfeksiyon işlerinde olmalarını istememiş. Konfeksiyonculuktaki zor şartlardan yakınıyor.

Zor, pis bir iştir. Sağlık açısından sıkıntılıdır. Yazın sezon biter işsiz kalırsın. Oldu ki üç beş kuruş biriktirmediyse aç kalırsın. Şimdi işler durgun yine ne yapacağımızı bilmiyoruz. Konfeksiyonlar arasında sürekli yer değiştirildiğinde kalıcı dostluklar geliştirmek de zor oluyor. Elimde imkan olsa bu işi yapmak istemez, okuyup modelist olmak isterdim.

“Arabeskten popa döndük”

Çalışanlar açısından konfeksiyonlardaki koşulların dünden bugüne değişmediğini söyleyen Yalçın'a göre değişen tek şey şu oldu: 

Arabeskten popa döndük. Eskiden çalışırken arabesk dinlerdik, şimdi pop dinliyoruz…

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU