Evi 'Defol Alevi' diye işaretlenen Şenal: Yazıyı polis kapattı, Aleviler mülteciler gibi yaşamamalı

İzmir'de Alevi ailenin evinin işaretlenmesine Erdoğan ve Soylu tepki gösterdi. Independent Türkçe hem ailenin 'Şüpheli CHP'li belediye' iddiasını konuştu hem hükümetin son açıklamalarının nasıl yankılandığını Alevi Dernekleri'ne sordu

Alevi ailenin evinin duvarına yazılan bu yazı Erdoğan ve Soylu'nun da tepkisini çekti / Fotoğraf: Twitter

"Bunları çocuklar yapmıştır"

7 yıl öncesiydi. 

Alevilere ait evlerin işaretlenmesi sonrası dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, olup bitenleri bu sözlerle çocuklara havale etmişti.

Aydın, Adıyaman, Çorum, Malatya ve İzmir'de de aynı manzaralar vardı.

2012'den bu yana 32 farklı kentte benzer saldırı haberleri düşüyor ajanslara.

Sadece 2013'te İstanbul'da 20'den fazla Alevi'nin evi "Defolun", "Alevilere Ölüm" gibi sloganlarla işaretlendi.

Elbette bu ve benzeri saldırıların mazisi 7 yıl ile sınırlı değil.

Tarih Maraş katliamı öncesi de Alevi evlerinin neredeyse aynı saldırılara hedef olduğunu yazıyor.

Yıllar geçti, bu kez 27 Kasım günü İzmir Gaziemir’de Alevi bir ailenin evinin önüne atıldı çarpı işareti.

Duvarda bir de “Defol Alevi” yazıyordu. 

Hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem İçişleri Bakanı Süleyman Soylu saldırıya tepki gösterdi.

Erdoğan "Ülkemizi parçalamak istiyorlar, böyle bir sorunumuz yok" dedi, Soylu ise "O eve yapılan işareti kendi evime yapılmış sayarım" diye konuştu.

İktidar cephesinden yükselen bu tepkiler Alevi kamuoyunda farklı yorumlara neden oluyor.

Bazı Alevi dernekleri devlet katından gelen açıklamaları olumlu bulsa da, hem itidali elden bırakmıyor hem hükümetin dünden bugüne uzanan politikalarını eleştiriyor. 

Alevi sorunlarına yönelik somut adımlar görmek istiyor.

"Yazıyı polisler kapattı"

Evde Şenal ailesi yaşıyor.

Evin sahibi Bayram Şenal, "Aslolan insanlıktır, ayrışmaya izin vermeyeceğiz" diyor.

Polisin olayın ardından aileye kurduğu cümle ise hayli tanıdık: 'Çocuklar ya da sarhoşların işidir'

7 yıl önce dönemin İçişleri Bakanı benzer olayın üstünde çok durmadığı için eleştirilmişti.
 

süleyman.jpg
Süleyman Soylu / Fotoğraf: AA


Son olayın ardından ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu aileyi aradı, geçmiş olsun dileklerini iletti.

Independent Türkçe'nin konuştuğu evin fertlerinden Eren Şenal, kaymakam ve emniyet müdürünün mesele ile yerinde ilgilendiğini söylüyor.

İnceleme devam etse de şu ana dek yakalanan kimse yok.

Babası Karslı, annesi Erzurumlu Eren Şenal.
 

erenşenal.jpg
Eren Şenal (sağda) babası Bayram Şenal ile / Fotoğraf: Birgün


25 yıldır İzmir'de aynı mahallede yaşıyorlar.

Peki hakaret içerikli yazıyı kapatan kim?

Şenal, bu soruya şu yanıtı veriyor:

Evin duvarına hakaret içerikli yazı polisler tarafından kapatıldı. Bazı haberlerde iddia edildiği gibi herhangi bir alacak verecek meselesi ya da kişisel husumetimiz yok.

"Ne hikmetse hükümet son olayda duyarlı"

Alevi dernekleri de olayın basite indirgenmemesi gerektiği kanaatinde.

O derneklerden biri de Alevi Kültür Derneği. 

Genel Başkan Doğan Demir, Erdoğan ve Soylu’nun açıklamaları anımsatıldığında sevinse mi üzülse mi karar veremediğini söylüyor.
 

doğan demir.jpg
Doğan Demir / Fotoğraf: Independent Türkçe


En azından Alevilere yönelik haksızlıklara ses çıkmaya başladığını işaret ederek:

Açıklamaları duyduktan sonra sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Alevilerin hassasiyetlerini görmeyen, Alevilere yönelik haksızlıklara sesi çıkmayanlar bir anda Alevi dostu olmaya başladı. Bu sevindirici bir durum tabi. Geçen yıllarda Alevilerin evlerine yapılan işaretlemelere tepki gösterilmemişti. Ne hikmetse son olayda duyarlı olmaları bizleri sevindiriyor. Keşke hep böyle yaklaşsalar. Umarım Erdoğan ve Soylu’nun sahiplenmesini bundan sonra da görmüş oluruz. Her zaman bu kadar duyarlı yaklaşılır ve herkes barış içinde yaşar.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez'e göre ise devlet meseleyi yine yanlış yerden okuyor.
 

ercangeçmez yeni.jpg
Ercan Geçmez / Fotoğraf: PİRHA


Yanlış yerden kastı ise mezhepsel bakış açısı:

Erdoğan olayı mezhepsel olarak okuyor. Açıklamasında akrabalarının isimlerinden örnekler vererek Aleviliği tarif etmeye çalışıyor. Alevilerin sorunu yıllarca kendilerine karşı yürütülen karşı siyasetin sonuçlardır. Bir çok yerde Alevi evleri işaretlenirken “Çocuk işidir, sarhoş işidir” diyenler bu iktidarın mensupları ya da bu iktidarın atadığı valiler, müdürlerdi.

"Hükümetin tepkisinin nedeni ailenin CHP'li belediye ile sorunlu olması"

Olayın ardından evi işaretlenen Bayram Şenal yaptığı ilk açıklamada CHP’li Gaziemir Belediyesi’nde görevli bir başkan yardımcısı ile yaşadığı gerginlikten bahsedip bir iddia ortaya attı:

Belediye başkan yardımcısı daha önce ‘Elimde olsa hepinizin evlerini yıktırırız’ demişti. İkinci dönemde de 10-15 kişiyle oğlum ve benim üzerime saldırdılar, bizi darp ettiler. Rapor da var, karakoldan tutanağımız da var. Tek şüphelendiğim kişi o. Belediyeyle tartışmamızdan sonra bu olay oldu.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Geçmez işte bu demeçten yola çıkarak hükümetin destek açıklamalarının ardında siyasi hesap olabileceği ihtimalini dile getiriyor:

Evi işaretlenen vatandaşın verdiği röportajda bir belediye başkan yardımcısıyla olan sorununu söyledikten sonra harekete geçtiler. Oradaki belediye CHP’li. Ailenin CHP’li belediye ile sorunu olduğunu duyduktan sonra mı harekete geçtiler diye düşünmeden edemiyoruz. İçişleri Bakanı’na sormak lazım. Zorunlu din derslerinde psikolojik baskı gören Alevi çocukları senin vicdanını sızlatmıyor mu? Ya da Adıyaman’da başka yerlerde işaretlenen Alevi evleri senin evin değil miydi?

Saldırıya uğrayan evin sakinlerinden Eren Şenal, babasının CHP'li belediye ile yaşanan sorun ile ilgili yaptığı açıklamayla ilgili "Olayın ardından polis 'Bir düşmanınız, yakın zamanda sorun yaşadığınız birileri oldu mu?' diye sorunca belediye ile yaşadığımız olayı anlattık. Ama bu işi belediye görevlisi yapmıştır gibi bir ifademiz olmadı" diyor.

Gaziemir Belediyesi o iddiaya ne diyor?

Gaziemir Belediyesi meselenin kendileri ile ilişkilendirilmesine karşı çıkıyor.

Tüm bu olayların ardından Anadolu Ajansı'na konuşan Belediye Başkanı Halil Arda, aile ile belediye arasında gerilim olup olmadığı ile ilgili şunları söylüyor:

Bir süre önce bir aile üyesi eve su bağlatmak için belediyeye geldi. İlgili başkan yardımcısını yerinde bulamaması nedeniyle küfür etmesi üzerine bu kişi güvenlik ekiplerince belediye dışına çıkarıldı. Bu tip infiale neden olabilecek konularla ilgili tek taraflı açıklamalarda bulunmak büyük sorumsuzluk. Toplum olarak bu tip suçlama ve iddialara çok dikkat etmeliyiz. Gerçekle bağı olmayan iddiaları gerçekmiş gibi yayınlamak hedef göstermek anlamına gelir, bu bizi toplum olarak sadece ayrıştırmaya yarar. Bu olayın başkan yardımcılarımızla hiçbir ilgisi yok.

Arda, failler ortaya çıkarıldığında meselenin kendileri ile alakalı olmadığının görüleceğini söylüyor.

Belediye de, aile de, hükümet de, emniyet de, Alevi dernekleri de nefret içerikli saldırı düzenleyenlerin bir an önce yakalanmasını istiyor.
 

celal fırat.jpg
Celal Fırat / Fotoğraf: PİRHA


Şüphesiz Alevi Federasyonları Genel Başkanı Celal Fırat da öyle...

Ve o da tıpkı Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının yeterli olmadığı kanısında.
 

erdoğan.jpg
Erdoğan, İzmir'de yaptığı konuşmada Alevi ailenin evinin işaretlenmesine tepki göstermişti / Fotoğraf: AA


Fırat, Erdoğan’ın konuşmasında İzmir’deki olaya tepkisinin doğru bulduğunu söyleyip konuşmadaki bazı söylemlerinin acı olduğunu belirtiyor:

Konuşurken bile Alevilerin adını anmayıp Şiilerden Sünnilerden bahsetti. Olaydan bahsetti bizden bahsetmedi. Bu ülkede Aleviler miting alanlarında yuhalandı maalesef bunu bizzat Erdoğan kendisi yaptırdı. Son çıkışını anlamlı buluyorum ama yeterli değil. Gür bir şekilde söylemesi lazım. Alevileri, Şiilerle Sünnilerle aynı kefeye koyması doğru bir yaklaşım değil. Aleviler bu ülkenin gerçeğidir. Alevileri başka bir grubun himayesinde görmek doğru değil.

 HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu ise 2012’den bugüne kadar 32 farklı yerde yüzlerce Alevi ailenin evinin işaretlendiğini anımsatıp hiçbir vakada gerçek faillerin bulunmadığını, olayların “Çocuk işi, sarhoş işidir” diyerek geçiştirildiğini söylüyor.  

"Son yaşanan büyütülecek konu değil ama..."

Yukarıdaki sözler ise hadisenin ardından İzmir Gaziemir'e bir heyet gönderen Cem Vakfı Genel Başkanı Erdoğan Döner'e ait.
 

erdoğan döner.jpg
Erdoğan Döner / Fotoğraf: Anadolu Ajansı


Sözlerinin devamında şu tespiti yapıyor Döner:

 Son yaşanan büyütülecek bir konu değil zaman zaman meczuplar ortaya çıkıyor. Ama yaşanan olayın Cumhurbaşkanı’na kadar yansıması önemli. Ancak kendisi bunu kullanarak toplumsal barışı sağlamak istiyorsa önce Alevilerin hak ve taleplerini tanıması bunları yasal güvenceye aldırması gerekiyor. İktidardan tepki gelmesi olumlu bir adım ama tek bir olay üzerinden toplumu kucaklıyorum demeyi yeterli görmüyorum. Alevilerin bir sorunu Sünnilerin, Sünnilerin bir sorunu Alevilerin sorunu olmalı.

“Sosyal medyada Alevilere hareketlere işlem yapılsın”

Şenal ailesinin evlerinin önündeki işaret kalktı, yerine çiçek konduruldu.

Eren Şenal'a göre ise Alevilere yönelik saldırıların sadece sokak ile sınırlı değil.

Sosyal medya gibi dijital alanlarda da nefret söyleminin yaygın olduğunu öne süren Şenal Alevi dernekleri temsilcileriyle aynı görüşte, "Özlük haklarımız teslim edilsin" diyor.

Yaşadığımız mahallede daha önce bir sorunla karşılaşmadık. Ancak ülkede bazı insanlarda Alevilere düşmanlık olduğunu biliyorum. Sosyal medyada Alevilere karşı yapılan hakaretlere işlem yapılmıyor. Bunlara işlem yapılmalı, Alevilere hakları teslim edilmeli. Alevilerin özlük hakları olan vatandaşlar gibi yaşamalı bu ülkede mülteciler gibi değil.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU