Batılı liderler, IŞİD'i çökertmeyi ihmal etmenin müsebbibi siz olursunuz! İkinci bir kalkışma için tüm ihtimaller hala mevcut

Dünya güçleri yeni gerçeklerle mücadele etmek bir yana bunları hesaba katmakta dahi başarısız oldu. Bunun yerine, alışılageldik durumu devam ettirme umuduyla Ortadoğu tiranlarının etrafında toplaşıyorlar

Bağdadi’nin ABD operasyonu sonucu ölümünü doğrulayan IŞİD, yeni liderlerinin Ebu İbrahim El Kureyşi olduğunu duyurmuştu (Reuters)

İran İstihbarat Bakanlığı'ndan sızan ürpertici bir yığın belge, IŞİD'e karşı savaşın ilk aylarında, 2014 ve 2015'te Irak'taki İran faaliyetlerine ilişkin detaylar içeriyor. Belgeleri üç yıl kadar önce ele geçiren The Intercept ve The New York Times'ın bu hafta ana hatlarıyla özetlediği üzere söz konusu belgeler, İran'ın kovulduktan sonra iş arayan Iraklı eski CIA ajanlarının başarılı biçimde istihdamı dahil olmak üzere, ABD'nin Irak'tan çekilmesini izleyen yıllarda bu ülkeye nasıl bütünüyle nüfuz ettiğini ortaya koyuyor.

Belgeler ayrıca daha kapsamlı bir eğilime dair boyutu, IŞİD'le savaşın bölgede yaptığı büyük çaplı değişiklikleri de kaydediyor.

Ne de olsa, İran'ın Irak'a bu denli derinden angaje olmaya, büyük ölçüde Başbakan Nuri Maliki safında yer alan Şii milisleri yeniden harekete geçirmeye çeken şey, IŞİD'in Musul'u ele geçirmesi ve Suriye üzerinden doğudan Irak'a saldırması olmuştu. Şimdi Irak'a hakim durumdaki bu silahlı güçler demokrasi yanlısı hareketi şiddetle bastıran güçlü bir siyasi ve askeri gücü temsil ediyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Neredeyse 5 yıl süren IŞİD savaşı bölgesel dinamikleri bütünüyle değiştirerek geride büyük bir insani ve maddi bir enkaz bıraktı. Irak'taki Musul ve Felluce'yle Suriye'deki Rakka dahil şehirler tamamen yerle bir oldu.

Arap liderler 5 yıl boyunca IŞİD tehdidini güvenlik devletini sıkılaştırmak ve muhalifleri baskı altına almak için kullandı. Savaş sona ererken bölge genelindeki demokrasi taleplerinin Irak, Lübnan, Cezayir ve Sudan'da tekrar başlaması muhtemelen tesadüf değil.

Karar vericiler yeni gerçeklerle mücadele etmek bir yana bunları hesaba katmakta dahi çoğunlukla başarısız oldu. Çoğunlukla Batı başkentlerinde karar vericiler gözlerini kapatıp kulaklarını tıkayarak alışageldik ticari ilişkileri sürdürme umuduyla Mısır'ın Abdulfettah Sisi'si ve Suudi Veliaht Prens Muhammed Selman gibi Ortadoğu tiranlarının etrafına toplanıyor.

Yazarlar ve bilim insanları daha iyi iş çıkardı. Dostum ve aynı zamanda eski bir meslektaşım olan The Atlantic dergisinden Mike Giglio, son kitabı 'Shatter the Nations'ta (Devletleri Parçalamak) IŞİD savaşının doğuşunu, bitişini ve sonuçlarını ayrıntılı biçimde anlatıyor.

Öncelikle, IŞİD'in gerilla savaşı araçları olarak aralarında bomba yüklü otomobil fabrikaları ve dronların da bulunduğu, bölge genelinde taklit edilen yeniliklerle nasıl çıkageldiğini anlatıyor.

Sürükleyici ve detaylı izahında, "IŞİD, Target veya Amazon'da satılan aynı dronları gözetleme ve havan ve bomba yüklü otomobil saldırılarını koordine etmek için kullanıyordu" diye yazıyor.

Sonradan, koalisyonun umutsuzca dronları durdurmak, iletişimlerini kesmek için çalıştığını öğrendim ancak IŞİD'in de teknisyenleri vardı ve bu teknisyenler dronların kullandığı frekansları değiştirmeyi sürdürerek bir adım önde oluyordu.

Çatışma geride, Irak ve Suriye'deki geniş topraklardaki fiziki yıkım ve yönetim eksikliğinden her iki ülkedeki çeşitli güçlerce tutulan yabancı savaşçılara kadar henüz çözümlenmeyi bekleyen sayısız güvenlik kaygısı bıraktı.

Bir diğer dostum ve meslektaşım, İspanyol gazeteci Pilar Cebrian, Suriye ve Irak'ta kalan Avrupalı IŞİD savaşçıları hakkında İspanyol bankacılık grubu Banco Bilbao Vizcaya Argentaria'nın finanse ettiği uzun soluklu bir proje hazırlıyor. Ebubekir Bağdadi'nin sonu kötü biten hilafetine katılmak için yola çıkan ve şimdi gözaltında çürüyen çoğunluğu Avrupalı genç erkek ve kadınlardan oluşan kişilerin yolculuğunu anlatan bir kitap yazıyor.

Donald Trump'ın ABD yönetiminin baskılarına karşın Avrupa hükümetleri, Cebrian'ın bütünüyle dar görüşlü liderlerin siyasi kararı olarak tanımladığı biçimde gözaltındaki bu kimselerin sorumluluğunu almayı reddediyor.
 


"Çünkü herhangi bir geri iade durumunda bundan aşırı sağın istifade etmesinden korkuyorlar" diyen Cebrian devamla, IŞİD'e katılanların çoğunun genç, düşüncesiz ve bilhassa aşırıcı bile olmadığını ancak Irak ve Suriye'deki gözaltı merkezlerinin ağır koşulları altında kalmaya devam ederlerse bunun değişebileceğini söylüyor.

Risk, tüm bu insanların eninde sonunda radikalleşecek olmasıdır. Yüksek rütbeli IŞİD üyeleriyle irtibat halinde hapis tutuluyorlar. Fransız bir IŞİD savaşçısı Alman, İspanyol ve Tunuslu savaşçılarla beraber kalıyor. Irak ve Suriye'de gelişen uluslararası bir terör (ağı) var. Geleceğin hilafeti Suriye'deki kamplarda ve Irak'taki hapishanelerde tasarlanıyor.

Avrupa'nın kendi savaşçılarını geri almayı, yargılamayı ve mahkum etmeyi reddetmesine, hattan vatandaşlıktan çıkarmakla tehdit etmesine karşın bu insanlar eve dönüş yolunu kolaylıkla bulabilir. Giglio, kitabının sonuna doğru, IŞİD savaşçılarını önce Türkiye'ye sonra da Avrupa'ya götürmek için büyük paralar kazanırken bulan kaçakçılarla olan görüşmelerini anlatıyor. Kıdemli IŞİD üyeleri yıllar süren gasp, petrol ve tarihi eser ticaretiyle zenginleşti. Kaçakçılardan biri Giglio'ya "IŞİD'li insanlar için kaçmak kolay" diyor.

ABD'nin öncülüğünü yaptığı Batı'nın, çarçabuk çekip gideceği savaşlar başlatma huyu var. Kamboçya'nın ve bütünüyle Hindiçin'in istikrarsızlaşmasına neden olan Vietnam'da bunu yaptı. Afganistan'da da tekrar bunu yaptı, gerideyse Taliban ve El-Kaide'nin yükselişine yol açan yıllar süren bir iç savaş bıraktı. Libya'da yaptığı da buydu, Muammer Kaddafi diktatörlüğünün devrilmesine yardım ettikten sonra ülkenin başkenti şu anda bir savaşın pençesine düşmüşken bile ülkeden ayrıldı.

Şimdiyse bölgesel hilafetin mağlup edilmesinden sonra IŞİD savaşını bırakma tehlikesiyle karşı karşıya. ​

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Ahmet Yılmaz

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU