"İkinci toplantıya çağırılmadım" diyen Ekrem İmamoğlu'na Valilik'ten yanıt: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın toplantıya katılması görevi ve sorumluluğudur

5,8 büyüklüğündeki İstanbul depreminden bir gün sonra AFAD binasında gerçekleşen toplantıya çağırılmadığını ancak 'devlet terbiyesi' nedeniyle susmayı tercih ettiğini söyleyen İmamoğlu'na Valilik'ten yanıt geldi: Devlet geleneğimize uymamaktadır

26 Eylül Perşembe günü İstanbul'da gerçekleşen 5,8 büyüklüğündeki depremin ardından cuma günü İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nde düzenlenen toplantıya İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun davet edilip edilmediği ile ilgili tartışmalar sürüyor. Konuya dair hem İmamoğlu hem de İstanbul Valiliği birer açıklama yaptı. 

Florya'daki başkanlık konutunda bir basın toplantısı düzenleyen İmamoğlu, perşembe günü 19:00'daki toplantıya 18:30'da, cuma günkü toplantıya ise çağırılmadığını söylerken, bu konunun depremin önüne geçmesinden duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi. 

"Beni davet ettiler, etmediler, ben bu polemiğin içine girmem, depremle uğraşıyoruz" diyen İmamoğlu, "Suskunluğum ikrardan değil, devlet terbiyemin gereğidir" ifadelerini kullandı. 

İmamoğlu'nun açıklamalarına İstanbul Valiliği'nden yanıt geldi. 

"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu’nun doğal bir üyesi olarak bu toplantıya katılması görevi ve sorumluluğudur" denilen açıklamada şöyle devam edildi: 

Durum bu kadar açık ve net iken İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından yapılan 'Davet Edilmedim' şeklindeki açıklamalar 'devlet geleneğimize' uymamaktadır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

26 Eylül'de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında düzenlenen toplantıya İmamoğlu'nun katıldığının hatırladığı açıklamada, "Yapılan bu toplantı sonrasında gece boyunca sürecek AFAD Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi faaliyetlerinin, 27 Eylül sabah saat 10.00’da İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nün Hasdal yerleşkesinde devam edilmesi kararlaştırılmış; bu toplantı için tüm görevliler orada bilgilendirilmiş ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay tarafından bizzat talimatlandırılmıştır" denildi. 

Valilik, 27 Eylül'de İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nün Hasdal yerleşkesinde düzenlenen ikinci toplantıya ise İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, AFAD Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu ile AFAD Kurulu Üyesi ve hizmet grupları görevlilerinin de dahil olduğu toplam 269 yetkilinin katıldığını hatırlattı. Açıklamaya şöyle devam edildi: 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay’ın talimatlarıyla başka herhangi bir yazı ve davet olmaksızın, 269 görevli bu toplantıya gelmiş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu toplantıya katılmamıştır. Ancak bu toplantıya İBB’den başta Genel Sekreter Yardımcısı ve İtfaiye Daire Başkanı olmak üzere çeşitli birimlerden görevli 47 temsilci katılmıştır.


İmamoğlu ne dedi? 

26 Eylül'de 13:59'da gerçekleşen depremden birkaç dakika sonra İstanbul Valisi'ni arayarak AKOM'a geçtiğini söyleyen İmamoğlu, aynı gün akşama kadar AKOM'daki çalışmalara devam ettiğini, sonrasında halkın nabzını tutmak adına depremin merkez üssüne yakın Bağcılar'a geçtiğini aktardı. 

19:00'daki toplantıya 18:30'da çağırılınca yolunu değiştirerek İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'ne geçtiğini aktaran İBB Başkanı şunları söyledi: 

Birinci gün ben niye 18:30'da çağrıldım? Deprem 14:00’te oldu, ben AKOM'a gittim. AKOM en donanımlı takip merkezidir. Geçmişteki birçok afette devletin tüm yetkilileri süreci AKOM'dan takip etmiştir.

Niye 18:30'da çağrıldım? Gelişen tepkilerden mi oldu bilmiyorum. Beni birilerinin bir masaya çağırması, bunlar benim umrumda değil. 16 milyon insanın sorumluluğu benim üstümde, bunun gereğini yapmak için ben işime bakıyorum.


Ekrem İmamoğlu, 27 Eylül'de İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nde düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın başkanlık ettiği Türkiye Afet Müdahale Planı Toplantısı'na (TAMPT) ise çağrılmadığını söyledi. 

Deprem toplantısına davet konusunda sessiz kalmasının bazı çevreler tarafından manipüle edildiğini savunan İBB Başkanı, bu konuya neden üç gündür sessiz kaldığına ilişkin şu yorumda bulundu:

Yakışmaz. Beni davet ettiler, etmediler, ben bu polemiğin içine girmem, depremle uğraşıyoruz. Ben karşı tarafın bu işi bu hale getireceğini düşünmedim bile.

Sadece Genel Sekreter Yardımcımız orada, birim başkanlarımız çağırıldı orada, çalışmanın içinde deyip geçtim.

Ama benim bu sözümü sanki çağırılmadı, gitmedi diye algılayıp, sonra bunu bu şekilde yönetmeye çalışan devletin yöneticileri habire üç gündür bunu konuşunca cevap vermek zorunda kaldım.

Bugün cevap verme sebebim bu.

Suskunluğum ikrardan değil, devlet terbiyemin gereğidir ve sürece olan hassasiyetimdir. Konu depremdir, insanların canı söz konusudur. Suskunluğum bundandır.


İmamoğlu, "Siz çağrılmadıysanız Genel Sekreter nasıl katıldı?" sorusu üzerine ise şu yanıtı verdi:

AFAD’ın 28 birim başkanı var. Bir gün önce "28 birim başkanından yarın rapor alacağım, hesap soracağım’' diyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı, birim başkanlarını davet ediyor.

Ben de Genel Sekreter Yardımcımızın süreci takip etmesini istedim. 28 birim başkanından biri itfaiye daire başkanı, diğeri defin işleri başkanı.


"Şehirden sorumlu arkadaş" ifadesine yanıt 

İBB Başkanı İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın "Bakanlarımız, bakan yardımcıları burada, ordunun, sahil güvenliğinin burada olduğu ortamda şehirden sorumlu arkadaşımız burada olmayacak, sonrada siyaset yapacak. Biz burada siyaset yapmıyoruz" ifadelerine de yanıt verdi. 

Ben, 16 milyon kişinin yaşadığı bu kentte halkın tercihiyle, en yüksek oyla seçilmiş İBB Başkanıyım. Bazıları benden ‘Şehirden sorumlu arkadaş’ diye bahsediyor. Bu, onların acizliğini gösterir. Bu dili kullananların sürece saygısının olmadığını gösterir.

Bu, beni çok derinden üzüyor. ‘İBB Başkanı’ diyebilmek, aslında çok değerli ve önemlidir. 16 milyon İstanbulluya gösterilen saygının karşılığıdır.

Diyememenin de psikolojik bir temeli vardır; o benim işim değil. Bu psikolojik temeli ve bu sorunu kendileri sorgulasınlar ya da onlara yardımcı olacak arkadaşlar da bunu irdelesinler.

Ekrem İmamoğlu, bazı gazetecilerin "Özür diliyoruz" şeklinde açıklamalarını kabul etmediğini de sözlerine ekledi:


İmamoğlu, konuyu haberleştiren bazı medya mensupları için de "Bazı gazetecilerin, valiliğin açıklamasından sonra 'özür diliyoruz' vs. gibi açıklamaları kabul etmiyorum. Burada konunun tarafı var, açar sorarsınız. Bu gazetecilerin açıklamalarını zavallı açıklamalar olarak buluyorum, üzülüyorum" dedi.
 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU