AKP iktidarı sayesinde Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı, Canan Kaftancıoğlu eş cumhurbaşkanı olacak!

Nasıl mı olacak?

AKP iktidarı nasıl İmamoğlu’nu İstanbul Belediye Başkanı, baş destekçisi Kaftancıoğlu’nu İstanbul eş Belediye Başkanı gibi yaptıysa, işte öyle olacak!

Çünkü belli ki AKP iktidarı, İstanbul Belediye Başkanlığı seçimini tarihi bir farkla neden kaybettiğini hâlâ anlamadı.

Anlasa, bugün yaptıklarını yapmazdı.

Malum, 31 Mart seçiminde CHP, İstanbul Belediye Başkanlığı’nı 13 bin oy farkla kıl payı kazandı.

AKP iktidarına karşı uzun yıllar boyu oluşan tepkiler, birike birike 31 Mart seçiminde bardağı taşıracak noktaya varmıştı.

İşte Ekrem İmamoğlu, bu bardağı taşıran son damlaydı.

İmamoğlu, 31 Mart’ta CHP’liler, İYİ Parti’liler, HDP’liler başta olmak üzere, muhalefetin oylarını alıp İstanbul Belediye Başkanlığı seçimini kazanmıştı.

Ancak AKP iktidarı bu seçim sonucunu tanımadı.

“Oylarımız çalındı; seçim yenilenmeli” dedi.

Bu konuda medyanın yüzde 90’ı ile beyin yıkama seferberliğine girişti.

Sonuçta seçimin yenilenmesine karar verildi.

23 Haziran’da yeniden seçim yapıldı.

13 bin oy farkı 807 bine fırladı.

Bu, o güne kadar hiçbir İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminde görülmemiş tarihi bir farktı.

31 Mart’ta kıl payı farkla seçimi kazanan İmamoğlu, 23 Haziran’da tarihi zafer kazandı.

Kahramanlaştı.

Seçimin kazanılmasında onunla birlikte başrolde olan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da kahramanlaştı.

Halk İmamoğlu ile Kaftancıoğlu’nu İstanbul eş Belediye Başkanı gibi görmeye başladı!

Peki, ama onları kim kahramanlaştırdı; onlara bu zaferi kim kazandırdı?

İşte belli ki AKP iktidarı, onlara bu zaferi kimin kazandırdığını hâlâ anlamadı.

31 Mart’ta muhalefetin tüm oylarını aldığı halde ancak 13 bin farkla seçimi kazanan İmamoğlu’nun, 23 Haziran’da kimden oy alıp seçimi 807 bin farkla kazandığını hâlâ anlamadı.

31 Mart seçiminde İmamoğlu’na oy vermeyen AKP’liler, 23 Haziran seçiminde İmamoğlu’na oy vermişti.

AKP iktidarının 31 Mart’ta İmamoğlu’nun kazandığı seçimi iptal ettirip onun belediye başkanlığını elinden almasına, AKP tabanı tepkisini böyle göstermişti.

Kısacası, 31 Mart seçimindeki 13 binlik oy farkını, 23 Haziran seçiminde 807 bine fırlatan AKP tabanının tepki oylarıydı.

İmamoğlu’nun 31 Mart’ta kazandığı belediye başkanlığının AKP iktidarınca elinden alınmasına AKP tabanında öylesine bir tepki oluşmuştu ki, İmamoğlu da Hahamoğlu da olsa o tepki oylarını alırdı!

Evet, AKP iktidarı işte bunu hâlâ anlamadı.

Anlasa, şimdi halkın “Acaba İmamoğlu’nun belediye başkanlığı yeniden elinden mi alınacak” endişelerine yol açacak davranışlarda bulunmazdı.

AKP iktidarının başındaki Cumhurbaşkanı, henüz yeni seçilip görevine başlamış İmamoğlu için, “Onun hakkında bizim de yapacaklarımız var” diye tehditler savurmazdı.

AKP iktidarının İçişleri Bakanı, İmamoğlu’nu pejmürde edecekleri, perişan edecekleri tehditlerini peş peşe sıralamazdı.

AKP yöneticileri, İmamoğlu’na İstanbul’u dar edecekleri türünde tehditlere kalkışmazdı.

Dahası, İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminin kazanılmasında İmamoğlu ile birlikte başrolü paylaşan CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu’nun, zamanlaması manidar mahkumiyetle cezalandırılmasına destek olmazdı.

Halkta “İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminin kazanılmasında İmamoğlu ile birlikte başrolü paylaşan Kaftancıoğlu, AKP iktidarınca cezalandırılıyor” kanaatini oluşturmazdı.

Kaftancıoğlu’nun yedi yıl önceki sosyal medya paylaşımlarının, AKP’nin 23 Haziran seçiminde İstanbul’da hezimete uğratılmasından hemen sonra apar topar on yıla yakın hapisle cezalandırılması, böyle bir kanaat meydana getirdi.

Nitekim Kaftancıoğlu’nun mahkum edilmesine AKP kurucusu ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç da tepki gösterdi.

Bülent Arınç, “Kaftancıoğlu’nun sosyal medya paylaşımlarının üzerinden bu kadar yıl geçtikten sonra dava açılıp hemen mahkumiyet kararı verilmesi bir zorlamadır” dedi. 

Ayrıca Kaftancıoğlu’na bu kadar yüksek hapis cezası verilmesinin bir nedeni de okuduğu bir şiirdi.

Bir şiir okudu diye İstanbul Belediye Başkanlığı haksızca elinden alınan, ardından da mahkum edilip hapse atılan Tayyip Erdoğan’ın yükselişi de böyle başlamamış mıydı?

Şiir okuduğu için mahkum edilip hapse gönderilen, “Muhtar bile olamaz” denilen Tayyip Erdoğan önce başbakan, sonra cumhurbaşkanı olmamış mıydı?

AKP iktidarı bütün bunlardan ders almazsa, İmamoğlu önümüzdeki ilk seçimde cumhurbaşkanı olur.

İmamoğlu ile başrolleri paylaşan Kaftancıoğlu da eş cumhurbaşkanı gibi olur.

AKP iktidarı onları cezalandırayım derken onları daha da kahramanlaştırmış olur.

 

 

* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.