Erdoğan ‘Uzatmayalım tamam’ dedi, kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildiler

Habertürk yazarı Sarıkaya, Davutoğlu için kesin ihraç talebinin çıktığı MYK’da Erdoğan’ın ‘Uzatmayalım tamam’ sözleriyle karar aşamasına geçildiğini belirtti. Hürriyet yazarı Selvi de Erdoğan’ın konunun kısa sürede sonuçlandırılmasını istediğini yazdı

Fotoğraf: AA

Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Davutoğlu hakkında ihraç talebi çıkan MYK’da neler olduğunu yazdı. AK Parti’den ilk kez başbakanlık yapmış birisinin ihraç edilmek üzere olduğunu belirterek yazısına başlayan Sarıkaya, ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edilen eski genel başkan yardımcısı Selçuk Özdağ ile arasında geçen konuşmayı şöyle aktardı:

Bu kararın bu kadar çabuk çıkacağını beklemiyorduk

İhraç talebinde bulunulanlar arasında yer alan Selçuk Özdağ’a sordum, Davutoğlu ve arkadaşları ile bugün bir araya gelip konuyu karara bağlayacaklarını açıkladı. Hangi gerekçe ile haklarında ihraç talebinde bulunulacağını bilmediğini söyledi, İhraç ile ilgili sürece ilişkin de önemli bir cümle kurdu: “Bu kararın bu kadar çabuk çıkacağını beklemiyorduk…” Mücadelelerini “parti içinde kalıp, fabrika ayarlarına dönülmesini sağlamak için sürdürdüklerini” belirtti. Gerekirse savunmayı partiye giderek de yapabileceklerini veya manifesto şekline dönüşebileceğini de sözlerine ekledi. Davutoğlu cephesinde durum böyle…

Konuşmalar uzayınca Erdoğan müdahale etti

Sarıkaya, ihraç taleplerinin çıktığı MYK toplantısında yaşananları ise şöyle anlattı:

İhraçlarının yolunun açıldığı MYK’da neler olduğuna gelirsek… Öncelikle ihraçla ilgili konu MYK’nın toplantısı sırasında gerçekleşmemiş; önceden hazırlığı yapılmış. Genel Sekreter Fatih Şahin, “Parti Tüzüğü’ne aykırı işlemde bulunan üyelerin tutum ve davranışları” ile ilgili gündem maddesi haline getirip MYK’ya sunmuş. Genel Başkan Erdoğan, parti kurma çabasında olan isimlerin seçim sürecinde hiç çalışmadıklarını, tehdit dili kullanmaya başladıklarını belirtip, diğer üyelere de söz vermiş. Söz alanların ağırlıklı bölümü, parti kurma çabasındakilerin “tek hedefinin Erdoğan olduğunu” vurgulamış ve dava şuuru ile hareket etmedikleri, partiye yakışmayan davranışlar sergilediklerinden yakınmış. Erdoğan konuşmalar uzayınca bir noktada durdurup, “Uzatmayalım tamam” diyerek karar aşamasına geçirmiş. İhraç talebi ile Merkez Disiplin Kurulu’na sevklerine karar verilmiş.

‘Hodri meydan dedik’

Sarıkaya, görüştüğü Ak Parti yöneticilerinden birisinin şu ifadelerini de köşesine taşıdı:

Davutoğlu’nun bugüne kadar konuşmalarının eleştiri sınırları içinde kaldığını anımsatan yöneticilerden biri, “O dönem kol kırılır yen içinde kalır diye baktık” dedi. Davutoğlu’nun sonrasında dilini sertleştirdiğini belirterek, “Ancak tehdit diline başlayınca kaldırılmayacak bir durum oluştu” deyip ekledi: “Bunu yutmamak lazımdı. Madem ‘konuşursam’ diye tehdit dili kullanıyorsun, ‘O zaman buyur gel ne varsa eteğinde dök; al sana zemin’ dedik. 'Hodri meydan' deyip resti çektik. Gelsin anlatsın bakalım ne varsa…

Hedef Babacan-Davutoğlu rekabeti

Davutoğlu ve arkadaşlarının disiplin kuruluna tedbirli olarak sevk edilmelerini şöyle yorumladı:

Anlaşılan o ki AK Parti yönetimi, başlatılan ilçe ve il kongrelerinde Davutoğlu ve ekibinin faaliyette bulunmasını istememiş. Çünkü tedbirli olması durumunda, karar kesinleşinceye kadar tüm parti faaliyetlerinden uzak tutulmaları, kongre salonlarına girememeleri gerekiyor. Anlaşılıyor ki AK Parti yönetimi diğer cephede parti kurma çabasını yürüten Abdullah Gül desteğindeki Ali Babacan ekibi istifa edip gittiği için muhalif hareketin parti içinden ayıklanmasını istiyor. “Çürük diş” gördüklerini bir an önce çekip atma yolunu tercih ediyor. Aslında hedef Davutoğlu ve arkadaşlarının da sahaya inmesini sağlayıp, sahadaki yarışı hızlandırmak. Yeni kadro oluşumunda birbirine rakip haline getirmek...

Erdoğan uzamasını istemiyor

Davutoğlu ve arkadaşlarının kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edilmesi Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’nin de gündemindeydi. Selvi toplantı öncesinde AK parti kulislerindeki atmosferi anlattı:

MYK toplantısından önce bazı üyelerde “İhraç edip kahraman yapmayalım. İstifalarını bekleyelim” havası hâkimdi. “İhraç edersek mağdur durumuna düşürür, kahramanlaştırır mıyız? ‘Madem AK Parti’den memnun değilsin, o zaman bu çatı altında durma, git partini kur’ diye bir tercihe zorlamak daha doğru olur” diye bir eğilim vardı. Ama “Partide kaldıkları sürece zarar vermeye devam edecekler, bir an önce parti ile bağları koparılsın” düşüncesinde olanlar baskın çıktı. MYK’da yaptığı konuşma dikkate alındığında Erdoğan’ın da bu işin daha fazla uzatılmaması kanaatinde olduğu anlaşılıyor.

‘O zaman disiplin işlemi yapılsın’

Selvi, toplantıda olanları köşesine şu ifadelerle taşıdı:

MYK toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan sırayla herkese söz veriyor. Görüşlerini açıklamalarını istiyor. Söz alan MYK üyeleri, Davutoğlu ve arkadaşlarının açıklamalarını kabul edilemez buluyor. Yanlış yaptıkları konusunda görüş birliği oluşuyor. Aralarında “Kendileri istifa etsin” diyenler oluyor. “İhraç edip kahramanlaştırmayalım, kalsınlar” görüşünü savunanlar çıkıyor. Ama bu görüşte olanlar azınlıkta kalıyor. Ezici çoğunluk, “Partide oldukları sürece partideki disipline uymak zorundalar. Bu iş daha fazla uzamasın, partiye daha fazla zarar vermesinler” görüşünü savunuyor. Değerlendirmeler bittikten sonra Erdoğan, ihraç talebiyle disipline sevklerini oya sunuyor. Karar oybirliğiyle alınıyor. Erdoğan bunun üzerine “O zaman disiplin işlemi yapılsın” talimatını veriyor.

‘Dörtlü takrir yayınlamayı düşünüyorlar’

Selvi’nin yazısında, Davutoğlu cephesinde yaşananları ise şöyle anlattı: 

Davutoğlu ne yapacak? Bugün bir araya gelip nasıl bir yol izleyeceklerini kararlaştırmaları bekleniyor. Tek tek savunma yapmak yerine kamuoyuna dönük “dörtlü takrir” yayınlamayı tartışıyorlar. İhracı istenenler 4 kişi. Ancak buradaki dörtlü takrir vurgusu önemli. CHP’den ayrılıp DP’yi kuran Celal Bayar ve arkadaşları dörtlü takrir yayınlamışlardı. O çağrışımın yapılmasını istiyorlar. Kasım ayında ise partilerini kurup tabelalarını asmayı planlıyorlar

 

Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya'nın yazısını okumak için tıklayınız

Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi’nin yazısını okumak için tıklayınız

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU