Bahçeli'den kayyum açıklaması: Devletin kaynağını teröriste peşkeş çeken pişman edilmelidir

MHP lideri Devlet Bahçeli, HDP'li 3 belediyeye kayyum atanmasıyla ilgili "Bu mücadelenin kesintisiz sürmesi yegane arzumuzdur. Buralar eş başkanlık sistemiyle Kandil'e bağlanmıştır" dedi

Fotoğraf: AA

Milliyetçi Hareket Partisi  (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Terörle Mücadele Kapsamında Diyarbakır-Mardin-Van Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına Kayyum Atanması” hakkında açıklamalarda bulundu.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, 3 HDP'li belediye başkanının görevden alınmasıyla ilgili, "PKK'nın ucuz aparatı HDP'nin zehirli niyetleri bir kez daha duvara toslamıştır" dedi.

Bahçeli'nin açıklamasından satır başları şöyle:

Türkiye 35 yıldır bölücü terörle kıran kırana mücadele halindedir. Karşımızdaki terör musibetinin toplumsal, ekonomik ve siyasi faturası anormal düzeyde ağırdır. Milli devletimizi kundaklamayı, milli varlığımızı dağıtmayı, milli kimliğimizi dinamitlemeyi amaçlayan iç ve dış mihraklar terörü alçakça kullanmakta, ahlaksızca kumanda etmektedir. Terör, bağışlanması, vaka-i adiyeden görülmesi mümkün olmayan insanlık suçudur. Ne demokrasi, ne özgürlük, ne de insan hak ve hukuku terörün banisi ve bahanesi olamayacaktır. Tam tersini iddia ve ifade edenler insanlık onurundan zerre nasibini alamamış, terörizme hizmetkârlıklarını meşhur ve moda kavramlarla örtmeye niyetlenmiş sefih ve sefil mahlûklardır. Hukukun üstünlüğü tartışılmaz bir gerçektir. Kanunların açıkça suç saydığı bir fiili kasten ve taammüden işleyen kim olursa olsun bunun sonuçlarına katlanmak durumundadır. Sandık, seçim, demokrasi suç ve suçluların sığınak ve barınağı görülemeyecektir. Demokrasi ihanetin kaynağı sayılamayacaktır. 19 Ağustos 2019 Pazartesi sabahı Diyarbakır, Mardin, Van Büyükşehir Belediyelerinin HDP’li Belediye Başkanları isabetli bir idari tasarrufla görevlerinden geçici tedbirle uzaklaştırılmışlar, yerlerine mezkûr illerin valileri görevlendirilmiştir.  Bu mücadelenin kesintisiz sürmesi yegane arzumuzdur. Devletin kaynaklarını, milletin kazanımlarını teröristlere peşkeş çekenler pişman edilmelidir.
 

Bahçeli, görevden alınana büyükşehir belediye başkanlarını "PKK’nın hesabına fütursuzca çalışan terör yandaşları" olarak niteledi:

 
Bir yanda devleti yıkıp milleti bölmek için uğraşanların diğer yanda zoru görünce demokrasi çığırtkanlığı yapması şeytani bir sapkınlık, alçak bir saptırmadır. Buna inanacak ve itibar edecek vicdan sahibi hiç kimse yoktur. Şayet bir belediye başkanı, silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek, silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütü propagandası yapmak, suç ve suçluyu övmek için işgal ettiği makamı silah ve cephanelik gibi kullanıyorsa devlet aklı, millet ahlakı buna seyirci kalamayacaktır. Diyarbakır, Mardin, Van Büyükşehir Belediye Başkanlıklarının idaresi egemenliğin yegane sahibi Türk milletinin doğrudan kontrolündedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti PKK’nın geçim kapısı haline gelen, para ve terörist temin merkezine dönen söz konusu büyükşehir belediyelerine adaletin ruhuyla müdahale, maşeri vicdanın beklentileriyle muamele etmiştir. Dünyada hiçbir meşru ve egemen devletin tahammül edemeyeceği çirkinlik ve çirkeflikler yaşanmış, yaşatılmış, ezcümle PKK’lılar belediyelere doldurularak yuvalanmalarının önü açılmıştır. Terör örgütü PKK’nın ucuz aparatı, siyasi artçısı ve yancısı olan HDP’nin zehirli, zincirli, ziftli niyetleri bir kez daha duvara toslamıştır. Anlaşılan boğazındaki kemendi Kandil’den tutulan HDP,  Eylül 2016’dan 31 Mart 2019’a kadar sorumluluğu altındaki 105 belediyenin 95’ine kayyum atanmasından herhangi bir ders almamış, alacak dirayet ve basireti de gösterememiştir.

Bahçeli, CHP'nin kayyum atamaları karşısındaki duruşunu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu da eleştirdi:

CHP hemen öne çıkıp PKK’ya siper olmuş, Kandil’in önüne yatmıştır. (...) İstanbul yoğun yağışlardan dolayı suya ve sele teslim olmuşken, Bodrum’da tatil keyfi süren, sonra zevahiri kurtarmak için kısa süreliğine kırmızı yelekle afet mahallerini gezen, arkasından yine tatiline devam eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı demokrasi ve demokratik teamül hatırlatması yaparak PKK’yı utanmadan selamlamıştır. Bizim merakımız İstanbul’da da eşbaşkanlık uygulamasının olup olmadığıdır. İstanbullu kardeşlerimi yüzüstü bırakıp yatlarda sefa süren bir şahsın görevden uzaklaştırılan belediye başkanlarına destek açıklaması millete, milli şerefe haksızlık ve hakarettir. HDP, kendisine dosyası günbegün kabaran yeni bir suç ortağı bulmuştur. Zilletin parolası demokrasi güçleri olarak belirmiş ve sivrilmiştir.
CHP Genel Başkanı’nın hem tank palet fabrikası istismarını sürdürüp hem de PKK’yla paslaşması, üstelik henüz 50 milyon doları bulamaması tam bir siyasi yozlaşma ve akıl kaymasıdır.

Davutoğlu ve Gül'e eleştiri

 
Daha tuhafı, 11.Cumhurbaşkanıyla birlikte sabık Başbakan Serok Ahmet’in aynı anda PKK’nın tezlerine bodoslama destek vermeleri, öne çıkmaları, adeta paylaştırılmış görevlerini titizlikle yerine getirmeleridir. Geçmişleriyle çelişen, bir zamanlar taşıdıkları tarihi görevlerle tezada düşen bu iki şahsın hükümete duydukları husumet gözlerini kör, vicdanlarını da esir etmiştir. 11.Cumhurbaşkanı’nın “Daha yeni seçilmiş belediye başkanlarının bu şekilde görevden alınmaları demokrasimiz için doğru olmamıştır” değerlendirmesi Güroymağa Norşin diyen, çok güzel şeyler olacak müjdesiyle yıkım sürecinin fitilini tutuşturan bozuk zihniyetin tastamam aynısı ve devamıdır. Fırat’ın doğusuna suskun, İdlib’teki gelişmelere sessiz, küresel oyunlara itirazsız, hainlere tepkisiz kalanların bir ara Türk milletinin oy ve desteğiyle devletin en tepesinde bulunmaları hakikaten de çok düşündürücü bir kayıp ve handikaptır.
Siyasi rövanş alma dürtüsüyle hareket edip milli meselelerde tarafsız alan bulmaya çalışan gafillerin bu milletin geleceğinde asla yeri olmayacaktır.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU