AfCFTA: 3,4 trilyon dolarlık potansiyel ve Kara Kıta'nın kaderini değiştirecek ekonomik işbirliği

Sare Şanlı Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Jean van der Meulen/Pexels

Afrika Günü, her yıl hem Afrika'da hem de dünyanın dört bir yanında Afrika kıtasının başarılarının ve potansiyelinin kutlandığı bir gün.

Bu anlamlı günün tarihi olan 25 Mayıs, mevcut Afrika Birliği'nin öncüsü olan Afrika Birliği Örgütü'nün (OAU) Gana bağımsızlık lideri Kwame Nkrumah tarafından kurulduğu tarih. 

Afrika Birliği (AU) 2023 yılı teması olarak "AfCFTA (Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi) uygulamasının hızlandırılmasını" seçti. 

AfCFTA tam olarak uygulandığında, yaklaşık 3,4 trilyon dolarlık birleşik Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ile dünyanın en büyük serbest ticaret alanı olacak. 
 


2018 yılında Eritre hariç 54 Afrika ülkesi küresel tedarik zincirindeki tıkanmanın ardından Afrika Kıtası Serbest Ticaret Anlaşmasını imzalamıştı. Ancak anlaşmanın onaylanması Kovid 19 salgını nedeniyle aksadı. 

Aynı yıl (2018) Afrika Birliği Serbest Dolaşım Protokolü de Afrika Birliği ülkelerinin bir kısmı tarafından imzalandı.

Her iki anlaşmanın imzalanmasıyla birlikte kıta genelinde sınırları kaldırarak ticaret, yatırım, sanayileşme, her tür işbirliği ve kültürel bağların ilerletilmesi gibi kıtayı kalkındıracak adımlar hedeflendi. 
 

African Union.jpg
Fotoğraf: African Union

 

Afrika içi ticaretin durumu

Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre Avrupa içi ticaret yüzde 68 ve Asya içi ticaret yüzde 59 iken Afrika içi ticaret oranı yüzde 16.

Afrika'nın küresel ticaretteki payı ise yalnızca yüzde 2.

Afrika ülkelerinin ihracatının sadece yüzde 5'i kıta içinde gerçekleşiyor, geri kalan yüzde 95'i ise kıta dışına çıkıyor. Yani Afrika ülkelerinin birbiriyle olan ticaret hacmi çok düşük.

Zengin doğal kaynaklarının yanı sıra, dünyada tarım yapılmayan ama ekilebilir alanların yüzde 60'ı Afrika'da bulunuyor.

Dünyadaki mineral rezervlerinin yüzde 30'u, doğalgazın yüzde 8'i ve petrol rezervlerinin yüzde 12'si bu kıtada.

Krom ve platin gibi kıymetli madenlerin yüzde 90'ına sahipken, dünyada altın rezervlerinin ise yüzde 40'ı Afrika'da. Lakin kıta bu inanılmaz potansiyelden çok az fayda sağlayabiliyor. 


Afrika kıtası içinde gerçekleşecek serbest ticaret neleri beraberinde getirir?

Afrika içi ticaret serbestliğinin kıtaya sağlayacağı sayısız avantaj var. 

Öncelikle Afrika ülkelerinin ticaret hacmi artacak ve ekonomiler büyüme gösterecek.

Kıtanın dışa bağımlılığı azalırken, kıta kendi kendine yetebilir hale gelecek. 

Yeni iş sahaları ve sektörler oluşacak. Vergiler ve ulaşım ücretlerinin azalması maaşları artıracak. Bunlar da kıtanın kadim sorunlarından olan işsizlik ve yoksulluğu azaltacak. 

Yalnızca birkaç ürün üzerinden şekillenen ekonomi daha fazla ürün sayesinde çeşitliliğe kavuşacak. Ekonomiler az sayıda ürüne bağımlı kalmaktan kurtulacak. 

Kıta içi rekabetle birlikte Afrikalı firmaların verimliliği artacak ve bu firmalar küresel pazarda daha güçlü hale gelecekler. Kıta dışına ihracat artacak. 

Afrika'da üretilen tüm ürünlerin kıta içi pazarlara girişi ve erişimi kolaylaşacak.

Afrikalı ya da yabancı bir yatırımcı herhangi bir ülkede ürettiği ürünü diğer Afrika ülkelerinde de engelsiz pazarlayabilecek. 

Sınır ötesi resmi olmayan ticaretin önüne geçilecek. 

Afrika Ekonomik Komisyonuna göre Afrika'da sınır ötesi kayıt dışı ticaretin yüzde 70'ini kadınlar gerçekleştiriyor. Kadınlar çoklukla şiddet ve gasp gibi sorunlarla yüzleşiyor.

Ticaretin serbestleşmesiyle birlikte kayıt dışılık azalacak ve kadınların çalışma koşulları rahatlayacak.


Serbest ticaretin önündeki engeller

Afrika ne yazık ki uzun yıllardır siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın yaşandığı ve sıklıkla çatışmalara sahne olan bir kıta.

Bu istikrarsızlık ve çatışmalar serbest ticaret uygulamasının pek kolay olmayacağını ve aksayacağını gösteriyor. 

Afrika içi ulaşımın gerek hava yolu gerek kara, demir ve deniz yoluyla daha güvenli, hızlı, ucuz ve zahmetsiz hale getirilmesi şart. Zira altyapı eksikliği serbest ticaretin önündeki en büyük engellerden biri.

Örneğin bir Güney Afrika ülkesi olan Zambiya'dan Batı Afrika ülkesi Nijerya'ya gitmek isteyen biri, bu yolculuğu ya Katar ya Etiyopya yada Güney Afrika Cumhuriyeti üzerinden aktarmalı olarak gerçekleştirebilir.

Bu ülkelerden birinde uzun süre beklemek zorunda kaldığı gibi, ödeyeceği tutar da İngiltere biletinden daha fazladır.

Serbest dolaşım protokolü olmaksızın serbest ticaret anlaşmasının verimli olması zor. 

Afrika Birliği bu sorunun farkında olduğu için 2033 yılına kadar kıta genelindeki başkentleri birbirine bağlayacak devasa ve modern bir demiryolu ağının inşa edilmesini planlıyor.  

Ancak serbest dolaşım anlaşmasına dair bazı ülkelerin kafasında çokça soru işareti var. Anlaşmaya kıtadaki 55 ülkenin yalnızca 15'i imza attı. 

Zira protokol yürürlüğe girerse refah düzeyi nispeten daha yüksek olan Afrika ülkeleri vasıfsız işçi akınına uğramaktan ve siyasi ve ekonomik istikrarı kaybetmekten korkuyor. Bu nedenle ekonomisi görece iyi durumda olan ülkeler anlaşmayı imzalamaktan kaçındı. 

Sınırlardaki bürokratik sıkıntılar ve prosedürler bir diğer engel. 

Kayıt dışı ticaretin ve kaçakçılığın sıkı bir şekilde kontrolünün sağlanması da elzem. Yani sınırlarda tam anlamıyla güvenlik sağlanmadan serbest dolaşımın olması da tek başına anlam ifade etmeyecek.

Serbest dolaşım kıtanın belli bölgelerinde mevcut. EAC (Doğu Afrika Topluluğu) ve ECOWAS(Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu) gibi oluşumlar, AfCTA için atılan ilk adımlar oldu. Çeşitli sorunlara ve aksaklıklara rağmen bu iki oluşum da üye ülkelere fayda sağladı.

AfCTA uzun vadede gerçekleştirilecek bir hayli zahmetli bir proje olsa da Afrika'nın kalkınabilmesi, güç kazanması ve kendi geleceğini tayin edebilmesi açısından oldukça heyecan verici.

 

 

Kaynaklar:

https://www.jstor.org/stable/resrep29589?seq=4#metadata_info_tab_contents 
https://www.weforum.org/agenda/2021/02/afcfta-africa-free-trade-global-game-changer/ 
https://african.business/2023/05/resources/africa-day-2023-accelerating-implementation-of-the-afcfta 
https://www.aljazeera.com/news/2018/2/20/mapping-africas-natural-resources 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU