Emmanuel Macron göçmen botlarını durdurabilir ama onun çıkarı ne olacak?

Rishi Sunak, Paris'te istediği her şeyi alamadığından daha fazla müzakere yapılabilir

Sunak, Macron'u Manş Denizi'ni aşmaya çalışanların gözaltına alınabilmesi yönünde Fransız yasalarını değiştirmeye ikna ettiyse bu önemli bir adım olur (Reuters)

10 Numara'nın (BK Başbakanlık Konutu ve Ofisi -ed.n.) basın açıklamasına göre Rishi Sunak ve Emmanuel Macron arasındaki anlaşmanın en önemli özelliği, Fransa'daki yeni gözaltı merkezi ki bunun maliyeti, Britanyalı vergi mükelleflerinin katkısıyla karşılanacak. Peki bunun amacı ne?

Açıklamada gereksiz bir tekrar yapılarak bu merkezin "gözaltı kapasitesini artıracağı" belirtiliyor. Fakat metinde, anlaşmanın "aksi takdirde tehlikeli ve yasadışı yollarla Birleşik Krallık'a (BK) gidebilecek daha fazla göçmenin Fransa kıyılarından uzaklaştırılmasına" imkan sağlayacağı da ifade ediliyor. Bu yeni ve önemli gelişmeye ne Başbakan ne de Cumhurbaşkanı ortak basın toplantısında değindi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Fransız polisi sahillerde Manş Denizi'ni geçmeye çalışmak için lastik bota binmeye hazırlanıyor gibi görünen kişileri an itibarıyla gözaltına almıyor. Polis güvenlik gerekçesiyle bu kişileri durdurup botlara el koyuyor ama genellikle muhtemel yolcuların gitmesine izin veriyor. Manş Denizi Güvenlik Komutanı Dan O'Mahoney geçen yıl İçişleri Komitesine yaptığı açıklamada, "Fransız yasaları, Fransız memurların bu şekilde bir işlem yapmasını çok zorlaştırıyor" demişti.

Sunak, Macron'u Manş Denizi'ni aşmaya çalışanların gözaltına alınabilmesi yönünde Fransız yasalarını değiştirmeye ikna ettiyse bu önemli bir adım olur fakat bu kişilerin ne kadar süre gözaltında tutulacağı ve daha sonra başlarına ne geleceği belli değil.

Aksi takdirde bugünkü "yeni bir başlangıç" ve "yenilenen dostluk anlaşması" sözleri, Sunak'ın gerçekten istediği şeyi, yani Fransa'nın izinsiz geçiş yapanları geri alacağı bir anlaşmayı sağlayamamasından en iyi şekilde yararlanmaya çalıştığı anlamına gelecektir. Genel kabul, Fransızların böyle bir anlaşmayı kabul etmesinin mümkün olmadığı yönünde ama benim izlenimime göre Sunak, Macron'u ikna etmek için çok uğraştı. Sunak'ın argümanı Fransa'nın, Britanyalıların Manş Denizi'ni geçenleri derhal iade etmesine izin vermesi durumunda, hiç kimsenin Manş Denizi'ni geçmeye çalışmayacağı ve daha az düzensiz göçmenin BK'ye ulaşmaya çalışırken Fransa'ya geleceği yönünde olsa gerek.
 


Britanya devriyeleri, Manş Denizi'ni geçen küçük teknelerin yüzde 99'unu engellediğini iddia ediyor. Dolayısıyla Manş Denizi'ndeki düzensiz göç trafiğini neredeyse tamamen kesmek mümkün olabilir. Bu, kimse geçmeye teşebbüs etmeyeceğinden Fransız yetkililerin sahillerini denetlemesine gerek kalmayacağı anlamına geliyor.

Fransa'nın, Britanyalıların geri çevirdiği göçmenleri almasıyla kendi seçmenine hesap vermek zorunda kalacak Macron'un böyle bir anlaşmada fazla çıkarı yok. Fakat göçmenler denizi geçmeye çalışmayı bırakırsa geri dönüşler de çabucak kesileceği için bunun maliyeti kısa vadeli olur.

Böylece geçen ay, adı 2019'daki Brexit çıkmazını kırmaya yönelik talihsiz girişimlerden biriyle ilişkilendirilen Muhafazakar Parti milletvekili Kit Malthouse, o yaratıcı öneriyi öne sürdü. Çoğumuz artık "maksimum kolaylaştırmanın" (Brexit sürecinde Kuzey İrlanda ve İrlanda Cumhuriyeti arasında sınır oluşturulmasını talep eden öneriler -ed.n.) ne olduğunu unutsak da o tuhaf zamanlardan "Malthouse uzlaşması" (Kuzey İrlanda sınır meselesinin tekrar görüşülmesini ve AB'den çıkış süresinin üç yıla uzatılmasını öneren plan -ed.n.) ifadesi yankılanmaya devam ediyor.

Malthouse'un en son katkısı Britanya'nın, Manş Denizi'ni geçip Fransa'ya geri gönderilen her kişiye karşılık halihazırda Fransa'da bulunan ve sahiden mülteci olan birini almayı teklif etmesine yönelik önerisiydi. Malthouse'un belirttiği gibi bu, pek de cömert bir teklif değil çünkü iade politikası, Manş Denizi'ndeki trafiğin sona ermesi demek. Ama bu öneri, Macron'un bu politikayı yurtiçinde satmasını sağlayabilir.

Bu fikir fazla ustaca görünebilir ama muhtemelen Sunak ve Macron, yetkililer olmadan baş başa geçirdikleri bir saatte buna benzer başka fikirleri tartıştı. Sunak'ın, Fransız sahillerindeki devriyeleri artırması için Fransız hükümetine çok fazla para ödemenin (kendi deyimiyle) "mantıklı bir yatırım" olduğunu düşündüğüne inanamıyorum. Bu en iyi ihtimalle, küçük tekne geçişlerindeki artış oranını yavaşlatır.

İş bitirici Sunak, Kuzey İrlanda protokolüyle başardığı tarzda bir sürpriz atılımı henüz sağlamadı ama Fransa'nın kuzeyindeki gizemli gözaltı merkezi, bu müzakerenin devamının geleceğini gösteriyor.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU