Çin'le ortaklık ve Vizyon 2030

Çin büyüklüğünde ve itibarlı bir ortakla stratejik bir ortaklık kurmak akıllıcadır ve müreffeh bir gelecek adına tüm ortaklar için sürdürülebilir fayda ve kalkınma sağlamada da önemli ve çalışılmış bir adımdır

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Perşembe günü Riyad'da yaptıkları görüşmede / Fotoğraf: SPA

Suudi Arabistan Krallığı, yeni küresel ekonomide ortaklık ve iş birliği için Çin devi ile üç ayrı zirveye ev sahipliği yapıyor.

Bu, gelecek yılları içeren ekonomik çalışmalara dayanan, dikkatle incelenmiş Suudi vizyonu kapsamında gerçekleşiyor.

Öncesinde Yeşil Ortadoğu Girişimi'nde bulunulmuş ve Suudi Arabistan, Çin gibi devasa bir endüstriyel ve ekonomik varlığa sahip bir dizi tarafla dengeli bir ekonomik ve endüstriyel ortaklık kurmak için önümüzdeki on yıl içinde bu girişimi desteklemek üzere 2,5 milyar dolar ayırmıştı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Çin gibi dünyanın en büyük üreticilerinden biriyle üretim ve imalatta ortaklık önemli ve gerekli bir adımdır.

Bunun ekonomik ve endüstriyel düzeylerde olumlu yansımaları olacak, dünyadaki ekonomik ortaklık unsurlarını çeşitlendirecektir.

Dünyada tek kutuplu sistemle hayatta kalmak, dayanılacak güvenceler olmaksızın her an çökebilecek sınırlı ekonomilerle kabuğuna çekilerek yaşamak -özellikle uluslararası ekonomik sistemde büyük bir zayıflığı ortaya çıkaran Ukrayna savaşının ardından uluslararası arenadaki büyük değişikliklerden sonra- artık mümkün değildir.

Vizyon 2030'un en önemli hedeflerinden biri hiç şüphesiz gelir kaynaklarını çeşitlendirmek, ekonomiyi büyüterek 19'uncu sıradan ilk 15'e taşımak ve Küresel Rekabet Endeksi'nde 25'inci sıradan ilk 10'a yükselmektir.

Bu nedenle "Vizyon 2030", stratejik ortaklıkların çokluğuna ve ekonominin çeşitlendirilmesine dayanmaktadır, petrol ve gaz gibi tek bir emtiaya indirgemeye değil.

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, iki ülke arasında kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasını imzaladılar.

Bu üç zirve, Arap ülkeleri ile Çin arasındaki işbirliği, karşılıklı yarar, sürdürülebilir kalkınma ve stratejik ortaklığa odaklanıyor.

Çin hükümeti bunu şu şekilde ifade etti:

Başkan Şi, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana Araplarla yapılan en önemli ve en büyük diplomatik faaliyete Riyad'da katılacak. Bu, Çin ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin gelişme tarihinde tarihi bir an olarak kayda geçecek.


Buna karşılık Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, "Krallık ile Çin arasındaki ilişkiler, uluslararası arenada yaşanan gelişmeler ve değişimler ışığında sıkı ve stratejiktir" ifadelerini kullandı.
 


Riyad'daki üç zirve, -bazılarının zannettiği gibi- bir tesadüf ya da rastgele bir atış olmadığı gibi Ortadoğu ve Çin liderleri için eğlence amaçlı buluşma da değildir.

Aksine, bölgede ekonomik denge ve istikrara ulaşmak adına Arap-Çin stratejik ortaklığını gerçekleştirmeyi amaçlayan bir ortak Arap vizyonu tarafından desteklenen ve belirli programlara, noktalara ve hedeflere sahip yazılı Suudi vizyonunun kendisini öncelediği bir zirvedir.

Bu, Arap bölgesi halkları için faydalı ve sürdürülebilir bir kalkınmayı hedef aldığı gibi ekonomi ve sanayi dünyasında bir dev olarak tanımlanan Çin gibi büyük bir ortakla birçok ekonomik projeyi teşvik etmektedir.

Sorunlar ve ekonomik çöküntülerle malul zor bir denklem içinde küresel ekonomi haritasına kendini kabul ettirmeyi başaran Çin, bu dönemde sarsılması ve yıkılması zor, istikrarlı bir ekonomi olduğunu kanıtlamıştır.

Çin büyüklüğünde ve itibarlı bir ortakla stratejik bir ortaklık kurmak akıllıcadır ve müreffeh bir gelecek adına tüm ortaklar için sürdürülebilir fayda ve kalkınma sağlamada da önemli ve çalışılmış bir adımdır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat 

DAHA FAZLA HABER OKU