Kongre sürecindeki Saadet Partisi'nde konuşulanlar: Karamollaoğlu, Erbakan'dan sonraki en güçlü genel başkan

30 Ekim'de kongre yapmaya hazırlanan Saadet Partisi'nde, parti politikalarından rahatsız gruplar harekete geçti. Ancak başarılı olacaklarına yönelik kanaat yok

Partinin, yasal gereklilik nedeniyle kongresini ekim ayında yapması gerekiyor / Fotoğraf: Saadet Partisi Basın Birimi

"Bizi, hareketimizi ve partimizi bekleyen en büyük tehlike, gündelik siyasi ve ekonomik tartışmalar, çekişmeler ve gündemler arasında asıl hedeflerimizi ve yola niçin çıktığımızı unutma tehlikesidir. Hareket olarak eğer bu hedeflerden ve hareketimizin temel esaslarından vazgeçersek hocamızın ifadesiyle 'Diğer partiler gibi herhangi bir parti oluruz ve Allah muhafaza yok oluruz'. (…) Çünkü biz sadece siyasi bir hareket değil, aynı zamanda toplumsal bir ıslah hareketiyiz. Eğer muhatap olduğumuz toplumla ve sosyolojik tabanımızla diyaloğumuzu kaybedersek, araziye indiğimiz zaman insanların bizlere kulaklarını tıkamasına, yüzlerini bizden çevirmesine sebep olacak söylem ve eylemlerde bulunursak ne davamızı insanlara anlatabiliriz ne de hedeflerimize ulaşabiliriz."

Bu ifadeler geçtiğimiz günlerde sosyal medyada yayınlanan "Haymana Mutabakatı"ndan alındı. 

Mutabakatın altında herhangi bir imza olmasa da Saadet Partisi'nin ve lideri Temel Karamollaoğlu'nun izlediği genel siyasetten rahatsızlık dışa vuruluyor.

Bu hamlenin tam da bu günlerde gelmesi şaşırtıcı değil. Çünkü Saadet Partisi, 30 Ekim'de olağan kongresini yapacak.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Haymana Mutabakatı: Toplantı yapılan otelin Haymana'daydı

Haymana Mutabakatı, kısaca "MİLKO" olarak tanımlanan "Milli Görüşçü kuruluşlar"dan bazılarının temsilcilerinin katıldığı bir toplantının ardından kamuoyuna duyuruldu.

Peki neden bu mutabakata "Haymana" dediler?

Ankara'nın dışındaki bu ilçede, bir dönem Saadet Partisi Dış İlişkiler biriminde görev yapmış, parti adına çeşitli yabancı aktörlerle de görüşmüş bir isim olan Hasan Yaşar'ın oteli bulunuyor. 

Bahse konu MİLKO temsilcileri bu otelde buluştu ve toplantı yaptı. Toplantının ardından ise bu mutabakat metni kamuoyuna duyuruldu. 

Yardım organizasyonun başkanı da parti içi muhalif, gençlik teşkilatı tam tavır almadı

Haymana ekibinin başındaki isimlerden biri de Milli Görüş hareketinin insani yardım organizasyonu Cansuyu Başkanı Mustafa Köylü.

Köylü ile Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu'nun birçok konuda zıt düşündüğü belirtiyor. 

Hareketin gençlik organizasyonundan bu mutabakata destek var. Ancak gençlik yapılanması bir bütün halinde destek vermiş değil. Destek, isimler üzerinden veriliyor.

Üzerinde konuşmak uygun değil: Metnin sahipleri çıkıp savunsun

Saadet Partili bir yetkili, Independent Türkçe'ye bu mutabakat metni hakkında konuşmayı uygun bulmadığını söyledi. Nedeniyse metnin imzasız yayınlanması.

Metin sahiplerinin çıkıp açıklama yapmaları gerektiğini savunan yetkili, "Bu kadar yazı kaleme aldıysanız, bir vizyon ortaya koyduysanız buyurun savunun" diyor.

Kongreye giden Saadet Partisi'nde muhalif tek grup Haymana ekibi değil. 

Partinin bilinen isimlerinden eski İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim ile bir dönem aynı görevi yapmış Selman Esmerer'in de parti politikalarından rahatsız olduğuna ilişkin yorumlar var. Ancak Sevim'in rahatsızlığını Karamollaoğlu'na ilettiği ve Yüksek İstişare Kurulu'na (YİK) açıktan bir tavır almadığı belirtiliyor. 

YİK'in kararı Karamollaoğlu

YİK, Milli Görüş hareketinin bütün kurumlarının çatı yapılanması. İlk YİK Başkanı, hareketin lideri olan Necmettin Erbakan'dı.

Erbakan'ın vefatının ardından YİK Başkanı, Milli Görüş'ün "ak saçlılarından" eski İçişleri Bakanlarından Oğuzhan Asiltürk oldu.

Asiltürk'ün 2021'deki vefatının ardından bu makama Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu seçildi.

Böylece, YİK Başkanı ile partinin genel başkanı ilk kez aynı isim oldu. Saadet Partisi YİK, tam ittifakla 30 Ekim'deki kongrede adaylık için Temel Karamollaoğlu’nu gösterdi.

Partiyi çok iyi bilen bir isme göre YİK'in kararı kesindir ve uygulanmalı. Kaynağa göre parti içinde bir grup daha var. O da AK Parti'nin ara-sıra "1994 ruhuna" vurgu yapmasından dolayı makam hayalleri kurmaya başlayan ve nispeten daha genç olan bir damar. Özellikle eski Saadet Partisi Gençlik Kolları Başkanı Osman Nuri Kabaktepe'nin AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'na getirilmesi ve Milli Görüş kökenli bazı isimlerin bazı bürokratik görevlere atanması bu hayali perçinlemiş durumda. Bu isimlerin de Saadet Partisi içinde parti politikalarına karşı duruyormuş gibi yaparak AK Parti'ye göz kırptığı düşünülüyor. 

Neredeyse her kongre dönemi ismi genel başkanlık için geçen Mete Gündoğan, geçtiğimiz günlerde aday olacağını duyurmuştu.

Gündoğan, YİK'in kararının ardından bir açıklama yaparak  şunları ifade etti:

"S.P. Yüksek İstişare Heyeti'nin yaptığı, kongreye ilişkin tavsiyelerini değerlendiriyorum. İstişarelerimi yapıp nihai kararımı kamuoyuyla paylaşacağım."

Gündoğan, son olarak bugün (21 Ekim) bir açıklama daha yaparak, "Bazı konularda farklı fikirlerimiz olsa da herhangi bir rahatsızlığa ya da yanlış anlamaya fırsat vermemek ve yüksek ideallerimizi iç çekişmelere örselettirmemek için genel başkan adayı olma kararımı geri çekiyorum" dedi.

Gündoğan'ın ismi en güçlü şekilde 2008 yılında genel başkanlık için konuşulmuştu. O dönem Saadet Partisi, Numan Kurtulmuş'u destekleyenlerle Mete Gündoğan'ı destekleyenler arasında ikiye ayrılmış, nihayetinde yarışı Numan Kurtulmuş kazanmıştı.

Kurtulmuş, 2010 yılında yine bir kongre krizinin ardından partiden ayrıldı. Önce Halkın Sesi Partisi'ni (HAS Parti) kurdu, 2012 yılında partiyi kapatarak AK Parti saflarına geçti. 

Yazılan yazılar komik bulunuyor

6'lı masanın bileşenlerinden Saadet Partisi'nin kongre yolunda önünde olanlar bunlar. Ancak teşkilatta ve delegeler üzerinde Karamollaoğlu'nun açık bir etkisi bulunuyor. Independent Türkçe'ye iletilen yorumlardan biri ise şu: "Karamollaoğlu, teşkilat içinde Erbakan Hoca'dan sonraki en güçlü genel başkan."

Dolayısıyla, bazı köşe yazarlarının "Saadet Partisi'nde kazan kaynıyor, genel başkan değişebilir, Saadet Partisi 6'lı masadan kalkabilir" gibi yorumlar parti içinde komik bulunuyor ve esprilerin konusu oluyor. 

Parti, yasal olarak ekim ayı içinde yapması gereken kongresini Ankara Arena'da değil Hacı Bayram'daki kongre merkezinde yapacak. Çünkü Arena'da hafta sonum basketbol maçları oynanacak ve kamu idaresi salonu partiye tahsis etmedi. 5 bin kişi kapasitesindeki bu salonun kongre için yeterli gelmeyeceği konuşuluyor.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU