Zülfikar ve bağlama seçenekleri konuşuldu… Cemevi ziyaretinde Erdoğan'a bağlamanın hediye edilmesinde karar kılındı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şahkulu Sultan Dergahı ve Cemevi'ne gerçekleştirdiği ve kimi çevrelerce eleştirilen ziyarete dair detayları dergah yönetiminde yer alan Prof. Dr. Ali Yaman anlattı

Erdoğan hediye edilen bağlamayla birlikte poz da verdi / Fotoğraf: Cumhurbaşkanlığı 

İktidar bir süreden beri Alevilere yönelik çalışmalar yürütüyor.

Bu kapsamda İçişleri Bakanlığı'nın girişimiyle ülke genelinde cemevleri ziyaret edilerek sorunları hakkında bilgi alındı.

Bu ziyaretlerin ardından İçişleri Bakanlığı tarafından valiliklere gönderilen genelge ile muharrem ayı etkinliklerine destek verilmesi, iftar programları düzenlenmesi istendi.

Muharrem ayı kapsamında 9 Ağustos 2022 Salı günü Ankara'da Hüseyin Gazi Cemevi'ne bir ziyaret gerçekleştirildi.

Tartışmalara neden olan bu ziyaretin ardından Erdoğan'ın ikinci cemevi ziyareti dün gerçekleşti.

 

karşılama.jpg
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyarette Şahkulu Dergahı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Beyzade Özkahraman (sağdan üçüncü) ile cemevi dedesi Binali Doğan (el sıkışan) tarafından karşılandı / Fotoğraf: Cumhurbaşkanlığı İletişim Birimi

 

Tarihi dergaha ziyaret

Erdoğan, İstanbul'da bulunan yüzlerce yıllık geçmişe sahip Şahkulu Sultan Dergahı ve Cemevi'nde düzenlenen "Cemevleri Temel Atma ve Toplu Açılış Töreni"ne katıldı.

Cemevleri ile ilgili atılan yeni adımları açıklayan Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurumsal bir yapı oluşturulacağını duyurdu.

"Kültür ve İçişleri bakanlıklarımızın koordinasyonunda yürütülen çalışma kapsamında 1585 cemevi ziyaret edildi, muhataplar tek tek dinlendi" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

 

cemeviaçılış.jpg
Erdoğan'ın katılımıyla tadilatı bitirilen alanların açılışı yapıldı / Fotoğraf: Cumhurbaşkanlığı İletişim Birimi

 

"Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuracağız"

Bina, tadilat, ısıtma sorunları için talimatlar verildi, adımlar atıldı. Daha köklü çözümler için ayrıntılı çalışmalar yürütüldü. Bugün burada bunların müjdesini paylaşmak istiyorum. Mekanların tüm meselelerinin devlet nezdinde takibini yapacak kurumsal bir yapı kuruyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız bünyesinde kuracağımız Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, muhtarlıklara, derneklere, belediyelere, federasyonlara bağlı cemevlerinin yönetimini yürütecektir. Tüm çalışmalar bu kurumsal yapı altında, kamu güvencesi desteği ve denetimiyle yürütülecektir. Böylece cemevlerinin aydınlatma, içme ve kullanmak suyu, bakım giderlerinin karşılanması ve imar planlarındaki yeriyle ilgili tüm sorunlar çözülmüş olacaktır. 

Erdoğan, ayrıca talep edenlere de kurumsal bünyede kadro verileceğini kaydetti.

 

şahkulu.jpg
Erdoğan, dergaha adını veren Şahkulu'na ait olduğu inanılan kabrin başında da dua etti / Fotoğraf: Cumhurbaşkanlığı İletişim Birimi

 

İbadethane olarak tanımlamaması eleştiriliyor

Erdoğan'ın bu açıklamalarının ardından Alevi kamuoyunda tanınan kişilerden sosyal medya aracılığıyla birçok açıklama geldi.

Açıklamaların birçoğu eleştiri içerikliydi. Eleştirenler Erdoğan'ın açıklamasında Aleviler açısından çok önemli olmasına karşın cemevlerine dair ibadethane vurgusu yapılmadığına, mekan diye nitelendirdiğine dikkat çekerek, cemevlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlanarak denetim altına alınmak istendiği gibi iddiaları gündeme getirdi.

Yedi bilinen Alevi sivil toplum örgütü de tepkilerine dair "Cemevleri ibadethanemizdir" başlığıyla bugün (8 Ekim 2020) ortak bir basın açıklaması yapacaklarını duyurdu.

Türkiye'nin dört bir yanından dedeler ve Alevi iş insanları da davet edildi

Tepkiler veya ziyareti olumlu bulanların karşılıklı açıklamaları bir yana ziyarette neler yaşandığını öğrenmek için Şahkulu Sultan Dergahı Yönetim Kurulu Üyesi ve Abant İzzet Baysal Üniversitesi Siyasi Tarih Profesörü Ali Yaman'ı aradık.

Erdoğan'ın kalabalık bir heyetle yaptığı ziyaret için Türkiye'nin dört bir yanından cemevleri dedeleri ile Alevi kimlikleriyle bilinen Adnan Polat, Mustafa Süzer gibi iş insanlarının da valilik ve bakanlık kanalıyla davet edildiğini kaydeden Yaman, cumhurbaşkanının vakıf başkanı ve cemevi dedesince karşılandığını belirtti.

Yaman, karşılama ve etkinlik kapsamında önce cemevi dedesi Binali Doğan tarafından bir gülbenk (Alevi inancınca cem ibadeti öncesi veya sonrasında okunan dua) okunduğunu ardından Alevilerce bilinen, sevilen ve tasavvufi yönü de olan üç ayrı deyişin okunduğunu kaydetti.

 

binalidoğan.jpg
Cemevi dedesi Binali Doğan, açılışta bir gülbenk yani Alevi inancına göre dua okudu / Fotoğraf: Cumhurbaşkanlığı İletişim Birimi

 

Dua işi bu sefer cemevi dedesine bırakıldı

Burada bir hatırlatma yapmak gerekiyor. Hüseyin Gazi Cemevi'ne yapılan ziyarette cemevi dedesi yerine dışarıdan getirilen bir dedeye dua okutulması eleştirilere neden olmuş, gelenekler gereği ilk duayı cemevi dedesinin okuması gerektiği söylenmişti.

Bu eleştirilerin etkisi oldu mu bilinmez ama bu sefer dua işine karışılmayarak inisiyatifin ziyaret edilen cemevine bırakıldığı görüldü.

 

erdoğanhediye.jpg
Erdoğan da ziyaretinde bir Kur'an-ı Kerim hediye etti / Fotoğraf: Cumhurbaşkanlığı İletişim Birimi

 

Erdoğan, büyük bir Kur'an-ı Kerim hediye etti

Ziyaret kapsamında Erdoğan'ın cemevine büyük bir çanta içerisinde tek bir Kur'an-ı Kerim hediye ettiğini kaydeden Yaman, buna karşın cemevi yönetiminin de Erdoğan'a Aleviliğin sembolü olmasından dolayı bir bağlama hediye verdiğini belirtti.

 

imamoğlu.jpg
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na Küçükçekmece'de bulunan Garip Dede Dergahı'na  2019'da yaptığı ziyarette Zülfikar kılıcı hediye edilmişti. Çift ağızlı kılıçlar, adını ve görünümünü Hz. Ali'nin kullandığına inanılan kılıçtan alıyor Fotoğraf: Twitter@ekrem_imamoglu

 

"Zülfikar mı yoksa bağlama mı hediye edelim seçenekleri konuşuldu"

Hediye konusundaki kararın ziyaretin yeni belli olmasından dolayı iki gün içerisinde alındığını kaydeden Yaman süreci şöyle anlattı:

Önce plaket verelim diyenler oldu ama bunun doğru olmayacağı, ziyaret gelenekleri kapsamında bir hediye verilmesinin daha doğru olacağı kaydedildi. Zülfikar ve bağlama seçenekleri düşünüldü. Ancak Zülfikar'ın Aleviler açısından önemini bilmeyen kişiler bazen bunu bir savaş aracı olarak da adlandırabiliyor. Yani böyle bir hediye yanlış yorumlara da yol açabilir. Bir de hemen Zülfikar kılıcı bulunması ve üzerine yazı yazdırılması da kolay değil. Sonuçta iki günümüz vardı. O nedenle Aleviliğin sembolü olması nedeniyle bağlama hediye edilmesi için ortak karar alındı.

 

bağlamayazısı1.jpg
Bağlamanın üzerine Erdoğan'a ithafen bir yazı da yazıldı / Görsel: Independent Türkçe

 

Erdoğan'a ardıç ağacından bağlama

Yaman, karara varılmasının ardından Şirinevler'de bulunan alanında bilinen işyerlerinden Fırtına Saz Evi'nden ardıçtan yapılma bir bağlama satın alındığını ve üzerine de "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Şahkulu Sultan Dergahı ziyareti anısına" diye güzel bir yazı yazıldığını söyleyerek, "Ardıç olmasının nedeni sesinin daha iyi çıkması. Eski devirlerde ardıcın malzeme olarak bulunamadığı ortamlarda dedelerimiz duttan yapılma bağlamaları kullanırdı" diye konuştu.  

Yaşlı teyzenin şiiri beğeni topladı

Ziyaretin olumlu bir havada geçtiğini, Erdoğan'ın genel olarak neşeli olduğunu aktaran Yaman, cemevine düzenli gelen kişilerden olan ve şiirleriyle bilinen yaşlı bir teyzenin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından konuk listesinde olmamasına karşın içeri alındığını, bu kişinin Erdoğan'a yönelik "Mihman (konuk) canlar hoş sefa getirdiniz" ifadeleriyle başlayan şiirinin de heyetteki herkesin beğenisini kazandığını söyledi.

 

ali yaman.jpg
Prof. Dr. Ali Yaman, Alevilik konusunda atılan yapıcı adımların desteklenmesi gerektiği görüşünde / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Yapılabilirse cumhuriyet tarihinde büyük bir adım olur"

Yaman'a toplantının ardından kimi Alevi dernek ve temsilcilerden gelen eleştirileri hatırlattık. Yaman, genel hatlarıyla törene katılan Alevilerin ziyareti önemli bulduğunu ve olumlu yaklaştığını söyleyerek, cemevlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlanması projesine dair eleştirilerle ilgili şunu söyledi:

Diyanet İşleri'ne bağlansa Aleviler, Diyanet'e güvenmiyor, Diyanet de Alevilere. Normalde bu tür dini kuruluşların Cumhurbaşkanlığı'na bağlanması daha iyi ama o zaman da Erdoğan, Alevileri kendine bağladı eleştirileri olabilir. Sonuçta bir kuruma bağlanması gerekiyordu. Kültür ve Turizm Bakanlığı biraz da bu nedenle öne çıktı. Tabii bu Aleviliğin bir inanç olarak değil, kültür olarak yorumlandığı eleştirilerine de yol açıyor. Ancak işin esasına bakmak lazım. Denilenler yapılabilirse cumhuriyet tarihinde önemli bir adım olacak.

"Beklentileri tümüyle karşılamasa da yapıcı adımları desteklemek lazım"

Adımların Erdoğan tarafından atılmasının da önemli olduğuna dikkati çeken Yaman, "Belki Kılıçdaroğlu olsa bir şeyler yapmaya çalışsa Alevi kimliğinden dolayı farklı yorumlara neden olabilirdi. Atılacak bu adımlar ileride farklı bir iktidar değişikliği halinde bile gelecek hükümeti de rahatlatacaktır. Alevilerin talepleri konusunda daha ileri adımlar atılmasını sağlayacak. Büyük değişimler maalesef bir anda olmayabiliyor. Kökleri çok derinlerde olan Alevilikle ilgili sorunların kısa sürede çözümleneceğini beklemek pek gerçekçi olmaz. Ama beklentileri tümüyle karşılamasa da bu konuda yapıcı gelişmeleri desteklemek gerektiğine inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu. 

 

doğan bermek.jpg
Doğan Bermek / Fotoğraf: Twitter

 

"Açıklamalar AİHM kararlarıyla uyuşmuyor"

Alevi Düşünce Ocağı Başkanı Doğan Bermek ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi ve din derslerinin zorunlu olamayacağı yönündeki kararlarıyla Erdoğan'ın açıklamaları arasında bir uyum olmadığını öne sürdü.

Açıklamaların Türkiye'nin hukuki sorumluluklarıyla çok bağdaşmadığını iddia eden Bermek, "Hukuki sorumluluğumuz olarak bir inanç grubu neyden faydalanıyorsa herkes aynı imkanlardan yararlanacak diye bir karar var. Yine zorunlu din dersleri ve eğitim konusu var. İnanç kurumlarının tüzel kişilik hakkı var. Burada tüzel kişilik yok tam tersine Kültür Bakanlığı'na bağlama var" ifadelerini kullandı. 

"Alevi - Bektaşilerin beklentilerini karşılamıyor"

Bu haliyle Erdoğan'ın açıklamalarının Alevi ve Bektaşilerin beklentilerini karşılamadığını öne süren Bermek, "Biraz bahşişle idare etme eğiliminde görülüyor. Tabii biraz daha beklemek lazım. Nasıl bir yapı kurulacağını ve uygulanacağını görmek şart. Şu an söylenenler havada kalıyor. Ayağının yere basacağı zamanı görmek gerekiyor" dedi.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU