İsrail, 22 Temmuz Pazartesi günü Anadolu Ajansı Kudüs kameramanı Mustafa Haruf’u sınır dışı ederek, Kral Hüseyin Köprüsü Sınır Kapısı'ndan Ürdün'e sürmeye çalıştı ancak Ürdün tarafı, evrakları tam ve yasalara uygun olmayan bir biçimde hiç kimsenin Ürdün'e girişine izin verilmeyeceğini belirtti.
Bu olaydan saatler sonra, İsrail ikinci kez Haruf’u Akabe şehri yakınlarındaki sınır kapısından sınır dışı etmeye çalıştı.
Ürdünlü yetkililer, tampon bölgede İsrailli görevliler tarafından bırakılan Haruf’un girişini yine reddetti.
İkinci girişimleri de başarısız olan İsrail makamları, Haruf’u 22 Ocak'tan beri tutulduğu Givon Sınır Dışı Merkezi’ne geri götürdü.
Cezayir'de doğdu
İsrail Savcılığı, ailesi 20 yıldır Kudüs’te yaşamasına rağmen Cezayir’de doğması nedeniyle Haruf’un Kudüs’ten sınır dışı edilmesini talep ediyor.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı’ndan bir kaynak, Ürdün vatandaşı olmaması ve İsrail'in onu yasadışı yoldan ülkeye getirmesi nedeniyle Haruf’un ülkeye girişini engelleme kararı aldıklarını dile getirdi.
İsrail İçişleri Bakanlığı, Kudüs'te eşi ve kızı ile yaşaması için ikamet hakkı verilmesi reddedilen Mustafa Haruf’u sınır dışı etme kararı vermişti.
Independent Arabia’dan Halil Musa’ye konuya ilişkin açıklamada bulunan hukukçular, Ürdün makamlarının Haruf’un Ürdün'e girmesine izin vermeyi reddetmesinin, onun başka bir uyruğa sahip olmadığını kanıtladığını dile getirerek, bu durumun Haruf’a Kudüs'te ikamet etme hakkı verilmesini desteklediğini ifade etti.
İsrail mahkemesinin Haruf’un davasını ele alacağını aktaran hukukçular, bu nedenle önümüzdeki haftanın Haruf’un kaderi hakkında belirleyici olacağına dikkat çekti.
Haruf’un, diğer Kudüslüler gibi geçici Ürdün pasaport taşımasına rağmen Ürdün’de ikamet hakkı olmadığını kaydeden hukukçular, Ürdün’e giriş için Kudüs kimliği ve ayrılmak için de izin gerekli olduğu bilgisini verdi.
Mustafa Haruf’un babası, 20 yıl önce Cezayirli eşi ve çocuklarıyla birlikte Kudüs'e gitmişti. Ailenin diğer fertlerinin aksine Haruf buraya geldiğinde 18 yaşından büyük olduğu için ikamet izni alamadı.
Independent Arabia’ya konuşan Mustafa’nın eşi Tammam Haruf, eşinin gözaltı süresinin sona erdiğini ve 180 gündür tutuklu kalması için hiçbir gerekçe olmadığını dile getirdi.
Eşinden Ürdün’e övgü
Eşinin sınır dışı edilmesine izin vermeyi reddeden Ürdün makamlarına övgüde bulunan Tammam, "Ürdün, Kudüslülerin kendi şehirlerinden kovulmasına izin vermeyecek" diye konuştu.
Tammam, İsrail İçişleri Bakanlığı’ndan eşine ailesi, kendi ve kızıyla birlikte Kudüs’te yaşama hakkı vermesini istedi.
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty) Kudüs Ofisi Başkanı Salih Hicazi yaptığı açıklamada, Haruf’un Filistin veya Kudüs’ten sınır dışı edilmesinin ‘savaş suçu’ olarak kabul edileceğini ifade edildi.
İsrail’in Haruf’u serbest bırakmasını ve ailesiyle bir araya gelmesi için Kudüs’te ikamet etme hakkı vermesini talep eden Hicazi, Avrupa Birliği’ne (AB) de gazeteciyi sınır dışı kararını iptal etmesi ve kendi şehrinde kalma hakkı vermesi yönünde İsrail’e baskı yapma çağrısında bulundu.
Haruf’un avukatı Eddy Lustigman ise müvekkilini sınır dışı etme girişimlerinin hem yasa dışı, hem de ahlak dışı olduğunu dile getirerek, Mustafa Haruf’un Ürdün'de herhangi bir yasal statüsü olmadığının altını çizdi.
Gizli dosya
İsrail güvenlik güçleri, Mustafa Haruf’un, Kudüs'te ikamet belgesi olmaması nedeniyle, temel alınan ‘özel gizli dosyanın’ aleyhinde harekete geçmek için yeterli olduğunu iddia ediyor.
İsrail, 1967’de Kudüs’ün işgalinden 2018’in sonuna kadar, yaklaşık 15 bin Filistinlinin Kudüs’teki daimi ikametini iptal etti.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Şarku'l Avsat'tan Independent Türkçe için çeviren: Ebru Karalar
